25.10.2012 tarihli gezi yazısıdır..
Kuzey Hindistan’da, Batı Bengal-Sikkim Bölgeleri gezimizin son gününe uyandık. Bu rahat oteli çok arayacağız. Son kez erkenden fotoğraf avına çıktım. Bahçeden baktığımda, dün öğle sonrasından akşama kadar alışveriş çılgınlığı yaşadığımız Darjeeling Meydanı’na komşu olduğumuzu fark ettim. 120000 nüfuslu Darjeeling Şehrinin bu ana meydanı boş sayılır. Sonra dikkatimi bahçede bulunan ağaçlara verdim.
Ağaçların dallarındaki oynamaları fark ettim ve sonrada ağaç tepelerinde maymunları gördüm. Onlar beni izlerken, ben de onları izlemeye başladım. Bahçeye girip, sağda solda yiyecek araştırmasına daldılar. Benim deklanşörde bulunan parmaklar da çalışmaya başladı tabii ki.
Bu arada grubun diğer üyeleri uyanmışlar ve kahvaltıya doğru yönelmişler. Bugün Kurban bayramının ilk günü. Hemen odaya dönüp, Türkiye’den gelme lokumu alarak kahvaltı için otel restoranına yöneldim. Lokumlar arkadaşlarla bayramlaşmak için. Yad ellerde gezi arkadaşlarımla bir güzel bayramlaştık ve lokumlarımızı yedik. Otelin diğer müşterilerine de Türkiye’den gelen lokumları tattılar.
Kahvaltı sonrası valizleri araçlarımıza yükleyip uzun yolculuğumuz için yola çıkacak iken, otelin direktörü yanımızda bitiverdi. Bayan Elizabeth bizimle vedalaşmaya gelmişti. Bir daha arabalardan indik, hem vedalaştık ve hem de bayramlaştık. Lokumları gören Elizabeth’in gözleri fal taşı gibi oldu; “Turkish Delight” dediği anda bizim lokumların kalanı için adres belli olmuştu.
Ve sonunda heyecanla beklediğimiz an geldi! Toy Train ile yaklaşık bir saat sürecek olan yolculuğumuz için Darjeeling Tren İstasyonuna vardık. Darjeeling Himalaya Demir Yolu ya da bilinen adı ile Toy Train (Oyuncak Tren) 61 cm genişliğinde raylar üzerinde Siliguri’den başlayan ve Darjeeling’de sonlanan bir tren hattı. 1879-1881 yılları arasında inşa edilmiş ve yaklaşık 86 km uzunluğunda. Siliguriden 100 mt rakımdan, Darjeeling’de 2200 mt’ye yükselen bu demir yolunda hala buharlı lokomotif çalışıyor. Bu özellikleri ile de Dünya Kültür Mirası Listesi içinde yer alıyor.
Toy Train sabah 09:00 gibi hareket ediyor. Darjeeling İstasyonundan biniyorsunuz, Batasia Loop denen bir noktada biraz çevreyi gözlemek için duruyorsunuz ve Ghoom istasyonunda da iniyorsunuz. Tren, Darjeeling’in içinden geçerken halk ile karşılıklı olarak el sallaşıyorsunuz. Bu aktivite yapılmadan asla bölgeyi gezdim diyemezsiniz. Gerek Darjeeling Tren istasyonu ve gerekse de Batasia Loop’dan Kanchenjunga Dağı manzaraları muhteşem. “Tiger Hill’e çıkmayıp, buraya mı gelseydik de güneşi doğursaydık?” diye düşünmedim değil.
Toy Train için önceden biletlerimizi almamıza rağmen bir düzensizlik var. Rehber, yüzümün asık halinden düşüncelerimi okumuş olmalı ki “Dont worry” deyip duruyor ama huyum bu! Benim gezi işlerinde aksama olmamalı. Sonunda herkes yerine oturdu ve tren de hareket etti. Tren süzüle süzüle, düdüğünü havalı havalı öttürerek Darjeeling’in dar sokakları arasında yolunda ilerledi. Büyük bir zevk bu.
Batasia Loop ise trenin en tepeye çıktığı ve buradan bir kavis çizerek döndüğü yer. Burada 15 dakika kadar durduk.
Burada bir Gurka askerinin anıtı var. Civar dağların görüntüsü muhteşem. Daha sonra tren tekrar hareket etti ve Ghoom İstasyonuna geliverdik. Güzel şeyler kısa sürüyor. Araçlarımıza geçip son nokta olan Phuentsholing sınır kasabasına doğru yola çıktık.
Darjeeling’den, Bhutan’a geçeceğimiz Phuentsholing Kasabası’na kadar 160 km mesafe var ama yol 6 saat sürecek dediler. Hintli rehberimiz “ Son bir saatlik yol çok azap olacak” dediği zaman içimden “ne kadar eziyet olabilir ki?” diye sormuştum. Ancak son bir saat gerçekten işkence oldu. Keşke Bagdogra’ya gidip oradan uçakla Paro-Bhutan’a gitseydik dedim. Bu sefer de uçak sabah erken saatte olduğundan programın uymadığını ve bu yüzden kara yolunu tercih ettiğimi anımsadım. Yapacak bir şey yok!
Yolda bir restoranda yemek yedik. Yolun son bir saati ise rezaletti. Yolun bu kadar bozuk olması akıl alacak gibi değil. Allahtan araçlarımız iyi.
Son 15 km ye geldiğimiz zaman bir mucize oldu ve bir çay bahçesine ve burada çay toplayan işçilerine denk geldik. Mucize diyorum çünkü programda olmasına rağmen Darjeeling’de çay bahçesi gezimizi festival ve tatil nedeni ile yapamamıştık. Ancak tam Darjeeling’den ve Hindistan’dan çıkarken bu bahçeye denk gelmemiz çok güzel oldu doğrusu. Harika kareler aldık. Buralara geldiğinizde bu aktivite de olmazsa olmazlar arasında yer almalı ve yapılmalı.
Akşam saat 16:00 civarında sınıra vardık. Burada bizi yeni rehberimiz Bhutanlı Sonam ve yeni aracımızın kaptanı Sirin karşıladı. Önce Hindistan sınırında çıkış işlemlerimizi yaptık. Sonra da Hintli rehber ve şoförlerle vedalaştık. Onlardan memnun kaldık diyebiliriz.
Hindistan gezimizde kullandığımız lüks sayılabilecek araçlardan sonra, 20 kişilik lüksü olmayan minibüse binmek bizim grubun sosyetesini sarstı. Ama biliyorum ki Bhutan’da daha iyisi yok. Umarım Bhutanlı yerel acente ve rehber iyi çıkar.
Bhutan’ın kendine özgü sınır kapısından giriş yaptık ve Sonam bizim Bhutan’a giriş işlemlerimizi yaparken, biz hemen karşıdaki restoranda momolarımızı yiyorduk. Geçen seneden tadını bildiğim 11000 adlı Bhutan birasını ısmarladım ve yemeğimin keyfini çıkardım.
Evet sevgili Sanal Dostlar.. Gezimizin Batı Bengal-Sikkim Bölgesi gezisi bu kısımla bitiyor. Bundan sonrası Bhutan’da geçecek. Daha sonra da Paro şehrinden Delhi’ye uçup yurdumuza kavuşacağız. Yani bizi Hindistan’ın karmaşasından sonra Bhutan’ın sakin ama her biri diğerinden güzel olacağını beklediğim günleri bekliyor. En azından kağıt üzerinde öyle olduğunu biliyorum. Sonunu baştan söyleyeyim; Öyle de oldu…
Haydi bakalım; Yarın sizi Alice Harikalar Diyarında’ya beklerim..
Gezekalın ve Aydınlık Kalın..
Dr Ümit Kuru
İlk yayın tarihi: 12.11.2012 Saat 01:06
Son yayın tarihi: 27.12.2016 Saat 00:33