Tam Zamanıdır: Yedigöller Milli Parkı Gezisi

IMG_9126

Baharın hem ilki hem de sonu beni hep mutlu etmiştir. Birinde yeşilin tüm tonlarını, diğerinde ise sarıdan kırmızıya yaprakları görürsünüz..

Geçtiğimiz pazar günü YUDOSK (Yeni Ufuklar Doğa Spor Kulübü Derneği) ile birlikte Bolu ilimiz sınırları içindeki Yedigöller Milli Parkına günü birlik bir geziye katıldık. YUDOSK, başkanlığını  Oğuz Baş’ın yaptığı ancak aslında  bir grup doğa severin biraraya gelerek dernekleştiği, gönüllü olarak çalıştığı ve kimsenin kimseden ayrıcalığı ve farkının olmadığı bir kulüp. Sizin anlayacağınız kar amacı gütmeden ve çekirdek bir grubun işin yükünü omuzlayarak doğada yürüyüşler düzenleyip, çeşitli konularda uzmanlarından kurs ve seminerlerin verildiği, kültürel faaliyetlerin düzenlendiği bir grup güzel insanın yanyana gelerek kurduğu bir güzel dernek YUDOSK ( https://www.yudosk.org/index.php). Bu tür insan ve derneklerin desteklenmesi gereğine inanan bir kişi olarak onlardan bahsetmeden yazıya başlamak doğru olmazdı. Tüm Sanal Gezginlere bu güzel derneğe üye olmalarını ve faaliyetlerine katılmalarını tavsiye ederim.

IMG_8971

Batı Karadeniz Bölgesi’nde Bolu’nun 42 km. kuzeyinde olan Yedigöller Milli Parkına İstanbul’dan ulaşmak için yaklaşık 4-5 saatlik bir yolu göze almalısınız ama bence buna değecektir.

Türkiye’nin zengin orman örtüsü ve doğal güzelliklere sahip yerlerinden biri olan Yedigöller yöresi,  29 Nisan 1965 yılında Milli Park olarak ayrılmış. “Milli Park” oluşturma sebebi “karışık orman bitkilerinin topluca aynı yörede” bulunması. Bununla beraber parka adını veren ve yan yana dizili 7 adet küçük gölün varlığı, buranın en dikkat çeken unsurları. Göller, vadiyi dolduran iki heyelanın teşkil ettiği setlenmeler sonucu meydana gelmiş

Milli park bünyesinde Büyükgöl, Seringöl, Deringöl, Nazlıgöl, Küçükgöl, İncegöl ve Sazlıgöl olarak 7 adet göl var. Bu göller, aralarında 100 metre yükselti farkı bulunan iki plato üzerinde yer alıyor. Ortalama 780 m. yükseklikte olan platodaki göllerin en büyüğünün ismi Büyükgöl ve en derin yeri ise 15 mt’dir.

Benim bu bölgeye 3 gidişim oldu. Bu sefer biraz fazla kalabalık gördüm Yedigölleri. Bunun en önemli nedeni bozuk sayılabilecek yolların yapılmış olması gibi duruyor. Özellikle son 5 km’si çok bozuk olan ve yüksek aracınız yoksa zor aşabileceğiniz yolu Arnavut kaldırım taşları ile döşemişler. Bu sayede de küçük aracından, otobüsüne kadar her türlü aracın Yedigöllere ulaşması mümkün hale gelmiş. Bolu üzerinden yolun kısa ama çok bozuk olması, Mengen üzerinden gelmeye kalktığınızda ise düzgün sayılabilecek ama  uzun bir yol  nedeni ile ortama ulaşmak kolay değildi. Bu da beraberinde daha bakir bir ortam getiriyordu.

Bu son gittiğim de ise otobüs ve orta boy minibüsler yüzünden ana yollarda yürünmez gibiydIMG_8963i. Geceden konaklayanların çok sayıda çadırları, piknik alanına bolca serpiştirilmiş masalarda yer bulmanın mümkün olmadığı bir ortam beni başta biraz sıktı ve üzdü tabii ki. Mangallardan çıkan duman ve yoğun bir et ve sucuk kokusu da ayrı bir konu tabii ki. Benim son geldiğim zamanda ortamı bu kadar kalabalık hatırlamıyorum. Yolları son bir kaç senedir yapıp, Büyükgöl’ün orada bulunan ve eskiden Orman Bakanlığına ait misafirhane yerine de bir kafeterya yapmışlar. Herkesin bu güzellikten faydalanması en büyük arzum olur. Ama doğaya asla bu kadar hoyrat davranamayız. En azından otobüs ve diğer araçların bu alanlara kadar gelişini engellemek lazım gibi geliyor bana. Buraya gelip kısa ya da uzun yürüyüşleri yapmak ve bunu da çevreye en az zarar verecek şekli ile yapmak amaç olmalı. Korkarım kazanca çevrilen Yedigöller, doğa harikası olmaktan çıkacak. Göller kokmaya, kurumaya başlayacak. Umarım yanılıyorumdur.

IMG_8996

Bu yazının amacı aslında siz doğa severleri, güzün bu son zamanlarında doğanın bir başka halini görmeye davet etmekti. Yukarıdaki olumsuz olarak gördüğüm gelişmeleri yazma ihtiyacı hissettim. Siz yine de kalkın, üşenmeyin ve Yedigöller’in bu muhteşem haline şahit olun derim. Kalabalıktan uzak, nispeten sessiz köşeler bulmanız hala mümkün Yedigöller’de Adeta size şarkı söyleyen, yerlere dökülmüş sarı-kırmızı yapraklar üzerinde yürüyün, fotoğraf makinenize güzellikleri hapsedin.  YUDOSK katılımcıları ile geçtiğimiz hafta sonu yaptığımız gibi doğa ile birlikte, ona zarar vermeden, onunla o anı yaşayın…

Gezekalın

Dr Ümit Kuru

04.11.2014 Saat 22:47

Bu slayt gösterisi için JavaScript gerekir.