Yapmadan Gelmeyin! -Ekvador

Ekvador

IMG_2589-002Papallacta’da hangi saatte olursa olsun termal havuzlara girmeden ve Antisana, Cotopaxi ve Cayambe Volkanları manzaralı kısa bir yürüyüş yapmadan (https://gezekalin.com/2014/08/13/ekvador-kolombiya-venezuela-gezi-yazisibuenos-airesten-papallactaya/ ),

 

IMG_2871-001

  • Yolu gözünüzü korkutsa ve yoldan biraz rahasız olsanız da Hacienda Piman-İbarra’da bir gece konaklamadan, IMG_2953
  • IMG_3012Quito’nun 100 km kadar dışında ve doğanın sanat şahaseri olan Cuicocha Krater Gölünü ziyaret etmeden,
  • Dünya Kültür Mirası Listesi içindeki Quito şehrinin sokaklarında gezmeden,El Panecillo tepesinde Kanatlı Meryem Ana heykeli altında Quito şehri panoramasına şahit olmadan, Casa Gangotena adlı otelin terasına çıkıp San Francisco meydanına tepeden bakmadan, San Francisco,  Santa Domingo Kiliselerinin içini görmeden, altın kaplamalı altarı ve muhteşem tavan işlemeleri ile  Compañía de Jesús Kilisesini ziyaret etmeden, (https://gezekalin.com/2014/08/15/ekvador-kolombiya-venezuela-gezi-yazisiquitoya-dogru-quito/) Plaza Grande’de parkta oturup civarın tadını çıkartmadan, yine bu meydanda bulunan Quito katedralinin içinde bulunan Latin Amerika’nın bağımsızlığında önemli rol oynamış olan General Sucre’nin mezarını ziyaret etmeden,
  •  

IMG_4029

  • Esterella Chimborazo adlı tesiste bir öğle yemeği yiyip, Chimborazo Dağının karlı tepesini seyretmeden ve görebileceğiniz ve fotoğraflayabileceğiniz Hummingbirdlerin peşinde koşmadan (https://gezekalin.com/2014/08/18/ekvador-kolombiya-venezuela-gezi-yazisi-salasaca-pazarichimborazo-dagiriobambaekvador/),
  • Riobamba’da Hosteria La Andaluza’da mümkünse gece konaklamadan ya da en azından bir öğle yemeği yiyip, orjinali bozmadan nasıl güzel bir turizm yapılabileceğinin güzel bir örneğine şahit olmadan,
  • Yöre insanlarınca “Kondor Yuvası” adını alan Devil’s Nose’a (“Şeytan Burnu) Alausi’den tren  yolculuğu yapmadan, IMG_4206
  • Cuenca’ya doğru yol alırken İnka Yolunun küçük de olsa bir örneğine sahip İngapirca Antik Kentini gezmeden, zamanında bu yollarda yürüyen insanları düşünmeden ve zaman ve takvim konusunda İnkaların o zamanlarda bulunduğu seviyeye şaşmadan, IMG_4580
  • Dünya Kültür Mirası Listesi içinde bulunan Cuenca sokaklarını gezmeden, kolonyal tarz mimarinin görebileceğiniz en güzel örneklerine şahitlik ettiğinizi aklınıza getirip anın zevkini yaşamadan, renk renk şekerlemelerin satıldığı dükkanlardan şekerlemeler alıp denemeden , Homero Ortega’nın şapkalarını görmeden (https://gezekalin.com/2014/08/20/ekvador-kolombiya-venezuela-gezi-yazisi-alausiden-sibambeye-tren-yolculuguingapirca-antik-kenticuencaekvador/),

EKVADOR’DAN DÖNMEYİN…..

Gezekalın..

Dr Ümit Kuru 

09.09.2014 Saat 12:10

Dünya Kültür Mirası Listesi-Ekvador

 

Biliyorsunuz, gezdiğimiz ülkelerin Dünya Kültür ve Doğa Mirası Listesi içinde yer alan eser ve tabiat parklarından ziyaret etmiş olduklarımızı ayrı bir bölüm içerisinde vermeye çalışıyorum.

Ekvador’un Dünya Kültür Mirası Listesi içinde yer alan kültürel ve doğal güzellikleri toplamda 5 adet ve bunların isimleri ve kabul tarihleri aşağıdaki gibidir;

Kültürel Eserler

  • Quito Şehri (1978)
  • Santa Ana de Rios de Cuenca (1999)
  • Qhapaq Nan, And (İnka) Yolu (2014)

Doğa Eserleri

  • Galapagos Adaları (1978)
  • Sangay Ulusal Parkı (1983)

Biz Ekvador gezimiz sırasında bu güzelliklerden Quito ve Cuenca Şehirlerini gezebildik. İnka yolunun ise, Ingapirca Antik Kentinde ancak çok küçük bir örneğini görebildik.

Galapagos Adalarına gidebilmek için şartları zorladık ama gezi fiyatlarını yaklaşık 2500 USD arttırdığından mümkün olmadı maalesef.

 

Quito:

 

Bu slayt gösterisi için JavaScript gerekir.

 

Ekvador’un başkenti olan Quito, insan elinden çıkan eserlerle ile doğanın güzellikleri ve yaratıcılığının bir araya gelerek bir uyum içinde, benzersiz bir çalışma yaratmalarının bir sonucudur. Şehir, Pichincha Volkanının yarattığı büyük plato ve diğer yer yüzü şekilleri üstüne inşa edilen, İspanyollar öncesi bölgede yaşayan yerel halkın yaptıklarının üstüne, İspanyol eserlerinin karışması sonucu ortaya çıkmıştır. “Quito Barok Okulu” olarak adlandırılan eski şehir merkezinin bu özellikleri onu Dünya Kültür Mirası listesi içine sokmuştur.

Şehir 1797 ve 1859 yıllarındaki depremlerde büyük hasarlar alsa da Latin Amerika’nın en iyi korunmuş ve en az değişime uğramış şehri olma özelliğini taşıyor. San Francisco ve Santo Domingo Kiliseleri ve Jesuit Collage of La Compania kilisesi, İspanyol, İtalyan, Arap, Flaman ve yerli halkın mimari özelliklerinin harmanlandığı ve “Quito Barok Okulu” nun özelliklerinin en bariz olarak görüldüğü gezi yerleridir. Bu kiliselerden sadece San Francisco Kilisesinin içine girebildik. Jesuit Collage of La Compania kilisesi ve Santa Domingo Kilisesinin içine ise geç bir saat olduğundan giremedik. Jesuit Collage of La Compania kilisesinin içindeki altın kaplama altarı görmemiz gerekirdi. Gereksiz bir öğle yemeği kaybı nedeni ile bunu yapamadık. Bugün bu satırları yazarken bunun önemli bir kayıp olduğunu görebiliyorum. Oralara kadar giden siz gezginler bu hatayı sakın yapmayın ve gerekirse aç kalın ama görmeden gelmeyin!

Quito eski şehir evleri eski İspanyol ve Fas tipi özellikler taşır. Genelde bu evlerin yapımında güneşte kurutulmuş briket ve üstü alçı sıva kaplamalar kullanılmıştır.

 

Cuenca

Bu slayt gösterisi için JavaScript gerekir.

 

And Dağları ile çevrili olan ve tarım için elverişli toprakları nedeni ile aslında tarım amaçlı olarak İspanyollar tarafından kurulmuş olan bir şehirdir. İspanyolların Ekvador içlerinde  Rönesans mimari disiplininden ayrılmadan ve başından beri ortogonal şehir planı ile kurduğu, farklı kültürlerin bir uyum içinde yaşamış olduğu bir şehirdir Cuenca.

1557 Yılında Viceroy Andrés Hurtado de Mendoza tarafından kurulmuş olan bu şehri, 1999 yılında UNESCO Kültür Mirası listesine sokan kriterler; Avrupa Rönesansı ile gelişen planlı şehirciliğin Latin Amerika’daki en iyi örnek şehirlerinden olması, Latin Amerikanın farklı toplum ve kültürlerinin bu şehirde bir araya gelmesi ve planlı İspanyol Kolonyal tarzı evlerin varlığıdır.

Basit kolonyal tarzı evlerin bazıları, özellikle 18. yüzyıldan başlayan ve 19. yüzyılda artan ekonomik genişleme döneminde rezidans tarzı evlere dönüştürülmüş ve hem Avrupai ve hem de yerel etkilerle benzersiz bir mimari tarz ortaya çıkmasına neden olmuştur. Eski ve yeni Katedral, Santo Damingo Kilisesi bahse değer mimari yerlerdendir.

Ben dahil gruptaki herkes Cuenca’nın evlerini, Quito’nun kolonyal evlerinden daha çok sevdik ve bu şehri UNESCO Dünya Kültür Mirası Listesine daha çok yakıştırdık.

Qhapaq Nan, And (İnka) Yolu

activity_65-358-500-20091222113433İnkaların ulaşım, ticaret ve savunma amaçlı olarak kurdukları ve 30000 km’yi bulan uzunluğu sahip bir yoldur. “Qhapaq Nan” ” güzel yol” anlamına gelmektedir.

Bu yolu İnkalar, kendilerinden önce var olan yolların üzerine yüzyıllar içerisinde inşa etmişlerdir. Dünyanın en sıra dışı yollarından bir tanesi olarak bu yol 6000 metreyi bulan rakımlardaki tepesi karlarla kaplı And Dağlarını sahile, sıcak yağmur ormanlarını verimli vadilere ve çöl alanlarına bağlamaktadır. En büyük uzunluğuna 15. Yüzyılda ulaşmıştır. Bu yolun 6000 km’nin üzerinde bir alanda 273 yan yolu vardır. Bu ağ üzerinden ticari, dini ve sosyal olarak önem verilmiş olan yerlere ulaşım sağlanabilmiştir. Arjantin, Bolivya, Şili, Kolombiya, Ekvador ve Peru bu yolun üzerindeki ülkelerdir.

Bu yolu genişliği genelde 1-4 metre arasında değişse de, 20 metre genişliğe  ulaşan kısımları da vardır. Bu yolun aslında en iyi bilinen kısmı Peru’daki Machu Picchu’ya giden İnka Yolu kısmıdır. Bu yolu görme ayrıcalığına erişmiştim.

İnka Yolu aslında o kadar güzel ve sağlam olarak döşenmiş bir yoldur ki aradan 400 yıl geçmesine rağmen bu uol hala sağlam bir şekilde durmaktadır. Bizim de İngapirca’da gördüğümüz şekilde,  İnka yolunun bu kısmının  taşları hala çok düzgün ve kullanılır bir şekildeydi.

Gezekalın..

Dr Ümit Kuru

08.09.2014 Saat 23:17

 

 

 

 

Bu slayt gösterisi için JavaScript gerekir.

Ekvador Gezi yazısı/Özet

IMG_3854

Bazı takipçilerim gezi yazılarım konusunda uyardılar. Gezi yazısına derleyici, toparlayıcı bir özet yazsan iyi olur diye. Arkadaşlarıma katılıyorum. Gezi yazılarımı mümkün oldukça geniş tutup, meraklıları ve o rotaya gezi düşünenlere önceden ayrıntılı bir belge bırakmak amacı ile bu siteyi açtım.  Emin olmanızı isterim ki benim için bir gezinin öncesinden daha zor kısmı, gezi sonrası yazıyı hazır hale getirmem için harcadığım zamandır. Bir yazının yayınlanır hale gelmesi için mümkün oldukça geniş araştırma yapıp, benim gezi sırasında tuttuğum notlarla harmanlıyorum. Çektiğim yüzlerce fotoğraf arasından seçme yapma için harcadığım zaman ve onların görsel olarak daha güzel hale getirilmesi de ayrı bir çabadır.  Bazen orada iken tuttuğum notlar, burada “Google” amcanın yazdıkları ile uyuşmuyor. O zaman bilgiyi başka kaynaklardan doğrulamaya çalışıyorum.  Ancak topluca bir sayfa halinde özet bilgi, yorumlar vererek geziyi tanıtmak bence de çok uygun olacaktır. Bu nedenle bu bölümü Ekvador gezisinin sonuna ekledim. IMG_3767

Ekvador, bu gezide gittiğimiz ülkeler arasında en geniş gezdiğimiz ülke oldu. Bunda ülkenin, diğerlerine göre daha güvenilir ve turizmi daha yerleşik olmasının etkisi oldu. THY ile doğrudan Buenos Aires üzerinden gece konaklamalı ve aktarmalı gittik. Ancak diğer uçak şirketleri ile aktarmalı olarak doğrudan Quito’ya uçabilirsiniz.

Ekvador gezdiğimiz ülkeler içinde en güvenli olanı ama yine de topu yerlerde dikkat etmek ve geceleri pek dışarda olmamak tavsiye ediliyor ki biz de buna sıkıca uyduk. Rakım olarak 2000’lerin altına düştüğünüz yer sayısı çok az. Bu nedenle yüksek rakıma karşı az hareket, bol sıvı ve “diazomid” adlı ilacı kullanmanızı tavsiye ederim.

Buralarda yemek işi tam bir seramoni. Siparişler geç alınıyor ve yemekler geç geliyor. Çok özellikli yerlerde yemeyeceksiniz öğle yemeklerini pas geçin derim.  Sabah sıkı kahvaltı, yanınıza atıştırmalık birşeyler ve mükellef bir akşam yemeği yeterli olacaktır bence.

Ekvador’da para birimi Amerikan Doları. Özel aşılar yaptırıp gitmeniz pek gerekmiyor. İnsanları güler yüzlü ve dostlar. Fotoğraf çektirmek için izin aldığınız zaman seve seve poz veriyorlar. El emeği işlerden satın almayı isteyeceksiniz. Pazarlık burada da geçerli ve genellikle istenen fiyatın 1/3 eksiğine alabiliyorsunuz.

Ekvador gezimiz bol minibüs içinde seyahatle geçti ama bu yol asla sıkıcı bir yol değil. Yol boyunca And Dağlarının güzellikleri kesinlikle sizi sıkmayacaktır. Ekvador gezisini tarih ve doğa ağırlıklı bir gezi olarak düşünmeniz doğru olur. Ekvador bir volkanlar ülkesi. Volkanik patlamalar ve sonucunda oluşan lavlarla şekillenmiş dağ ve toprak, oluşmuş vadiler ve verimli toprağın beslediği yeşillik sizlere görsel bir şölen sunuyor. Bu gezide mutlaka küçük yürüyüşleri tura ekleyin. Yapabileceğiniz aktitelere mutlaka katılın. Bir diğer doğal güzellik ise şelaleler. Özellikle Banos Bölgesi şelaleleri unutulmazdı.

Gezimizi, cumartesi günü en renkli olan Otavalo Kızılderili pazarına denk getirmek için Papallacta’dan başlattık. Quito’dan da başlamak mümkündü.

IMG_2589-002Papallacta çok zevk alacağınızı düşündüğüm bir yer ve kaplıcalardan mutlaka faydalanın. Saat kaç olursa olsun, tesise saat kaçta girerseniz girin, ilk işiniz kaplıca sularına dalmak olsun. Vaktiniz varsa burada küçük bir yürüyüş güzel gider.

Otavalo Kızılderili Pazarı benim biraz beklentimin altında çıktı ama en azından oradaki yerel insanları gündelik kıyafetleri ile seyretmeniz bile çok hoş. Buralara gelmişken gecelemeyi Piman çiftliğinde yapmaya çalışın bence. Cuicocha Krater Gölü ise bir sonraki ziyaret yeriniz olmalı. Burası Ekvador Volkanlarının aktiviteleri sonrası milyonlarca yıl içinde nasıl sanat eserleri yaratabileceklerinin ispatı olacaktır.IMG_2865

Quito’nun eski şehir kısmı Dünya Kültürü Miras Listesi içinde olan bir bölüm. Sokak sokak arşınlanmalı.  Ekvador’da Ekvator çizgisi bol bol fotoğraf alacağınız ve kendinizi burayı gördüğünüz için ayrıcalıklı hissedebileceğiniz bir yer. Yeni Ekvator çizgisini sakın atlamayın ve rehberden yardım alın. İngilizce sunum da yapıyorlar.

IMG_3388Banos gezinin en iyi yeri oldu benim için. Doğa çok ama çok güzel. El Pailon del Diablo’ya yürüyüş yapmayı sakın atlamayın derim. Islanmak kaçınılmaz olacaktır. Ona göre giysili gitmenizi öneririm. Mutlaka teleferiklere binip, küçük şelalelerin üstten de görüntüsünü alın derim.

 

IMG_3514

Banos’dan çıkışta Salasaca Köyüne mutlaka uğrayın. Buradaki pazar sizi Otavalo pazarından daha çok alışveIMG_3929rişe itecektir.

Chimborazo Dağı ise bir başka güzellikti. Yol boyu göreceğiniz Vikunya ve lamalar ise işin bir başka rengi. Burada Esterella Chimborazo adlı tesise uğramayı ve yemek yiyip, birkaç saati burada geçirmeyi unutmayın. Mutluluk garantisi var bu aktivitenin. Hele civarda uçuşan Hummingbirdler sizi çoşturacaktır. Geceleme ise Riobamba’da banko Hosteria La Andaluza adlı yerde olmalıdır.

Alausi’den Sibambe istasyonuna kalkan trenle Devil’s Nose “Şeytan Burnu”na yolculuk yapmalısınız. Toplamda 90 dakikalık bir aktivite, uğruna bu kadar can verilen  ve dağlara döşenen zik-zak tren yolunu görmenize fırsat verecektir.

İngapirca Antik kenti, Ekvador’da bulabileceğiniz en büyük İnka uygarlığı kalıntıları. Gecelemeyi ise Dünya Kültür Mirası Listesi içinde bulunan Cuenca Şehrinde  yapıp bu güzel şehri gece gündüz gezmenizi isterim. IMG_4792

Her iki hali de bir başka güzel bu şehrin. Panama şapkacısı Humero Ortega yı ziyaret edersiniz herhalde. Şapka takmaktan hoşlanıyorsanız, bu iş için bütçeyi baştan ayırın derim.

Cajas National Parkın içinden geçip Guayaquil’e doğru yol almak size gezinizin bitmek üzere olduğunu haber verse de, siz yolun zevkini kaçırmayın. Dos Chorreras Hacienda ise yemek yemek ve vakit geçirmek için muhteşem bir seçim olur.

 

IMG_4997

Guayaquil ise pek de kayda değmeyecek (belki de gördüğümüz önceki güzellikler yanında) bir geçiş şehri…

Evet sevgili Sanal Gezginler; Bunlar size gezimizin Ekvador bölümü için yapabileceğim özetler. Umuyorum birgün bu güzel ülkeye yolunuz düşer..

Gezekalın

Dr Ümit Kuru

Tam ekran yakalama 21.08.2014 150035

 

 

 

 

Ekvador-Kolombiya-Venezuela Gezi yazısı/ Dünyanın Ortası-Ekvator/Banos/Ekvador

IMG_3388

Programa göre aslında dün bizim Quito’ya girmeden önce Ekvator çizgisini yani “La Mitad del Mundo- Dünyanın Merkezi”ni ziyaret etmemiz gerekiyordu. Ama biraz Piman Çiftliğinden sabah geç çıkmak istememiz, biraz trafik nedeni ile bu ziyareti gerçekleştiremedik. O zaman da mantıklı bir hareketle bu geziyi yani Dünyanın Merkezine ziyareti bugüne almamız gerekti.

Ekvator, kuzey ve güney yarımküreleri birbirinden ayıran hayalî dairesel hattır. Yani Kuzey ve Güney kutup noktalarına eşit uzaklıkta olan noktaların birleştirilmesiyle elde edilen çizgidir. Ekvator’un enlemi tanım gereği 0° dir. Yerküre’nin Ekvatorunun uzunluğu 40.076,4 km’dir. Çizgisel hızın en fazla, yerçekiminin en az olduğu yerdir. Ekvator üzerinde paralellerin (enlemlerin) birbirlerine uzaklığı eşit ve 111 km’dir.

Ekvatorun kuzeyinde bulunan 23°27′ Kuzey enlemi olan Yengeç Dönencesi ve güneyinde bulunan 23°27′ Güney enlemi olan Oğlak Dönencesi arası ekvatoryal bölgedir.

IMG_334521 Haziran günü 23°27′ Kuzey enlemi (yengeç dönencesi) güneş ışınlarını tam dik açı ile alır. Yerin eksen eğikliğine ve yıllık hareketine bağlı olarak güneşin tam dik açıyla geldiği alan güneye doğru kaymaya başlar. 23 Eylül günü 0°enlemi olan ekvatora dik gelir ve güneye doğru kaymaya devam eder. 21 Aralıkta ise 23°27′ Güney enlemine (oğlak dönencesi) dik açı ile gelir. Bu tarihten sonra ise kuzeye kaymaya başlar 21 Mart günü ise tekrar ekvatora dik gelir. Yani Ekvator enlemi Güneş ışınlarını yılda iki kez tam dik açı ile alır. (21 Mart ve 23 Eylül). Diğer günlerde ise dike yakın açı ile alır. Buna rağmen üzerinde gece ve gündüz süreleri her gün eşittir. Çünkü aydınlanma dairesi her zaman ekvator çizgisini iki eşit parçaya böler.

Tropikal alçak basınç alanıdır, 30°Kuzey ve 30°Güney enlemlerinde hakim olan subtropikal yüksek basınç alanlarından, ekvatora doğru sürekli rüzgarlar olan Alizeler eser. Tropikal iklim nedeniyle her zaman yaz mevsimi yaşanır ve yıl boyu yağışlıdır. Ekvator çizgisi tabii ki sadece Ekvador üzerinden geçmez. Ekvator Çizgisinin üzerinden geçtiği ülkeler;

Afrika Kıtasında  : Gabon, Kongo, Demokratik Kongo Cumhuriyeti, Uganda, Kenya, Somali.

       Asya Kıtasında  : Maldivler, Endonezya.

       Amerika Kıtasında : Ekvador, Kolombia, Brezilya.

IMG_3332La Mitad Del Mundo Quito’nun 35 km kadar kuzeyinde olan bir köy. Bu çizginin ziyaret edeceğimiz yerdeki varlığı önceleri 1735 yılında Fransız Bilim insanlarının başı çektiği bir grup tarafından metamatiksel olarak hesap edilmiş. Bu alana da dünyanın ortası- “Sıfır Çizgisi” diye bir anıt dikilmiş. Yıllar boyunca da böyle biline gelmiş. Ancak modern GPS sistemleri ile görülmüşki aslında dünyanın tam ortası, buradaki anıttan 270 metre kadar kuzeyde bulunuyor. Buraya birkaç km ötede bulunan Pululahua Geobotanical Reserve, içinde insan yaşamı olan tek volkanik krater diye biliniyor.

IMG_3343

Quito’nun hareketli sayılabilecek trafiğinden sıyrıldıktan sonra 1 saat kadar sonra yanlış olarak hesaplanan ve anııtın bulunduğu sahte sıfır noktasına geldik. Doğu tarafından ve bu noktayı hesaplayan zamanın bilim insanlarının şekillendirildiği büstler arasından geçerek anıtın bulunduğu noktaya geldik. Grubun bir kısmı çizginin güneyinde ve bir kısmı da kuzeyinde durarak fotoğraf çektirdik. Daha geçen seneden bu çizgide dans edeceğimi, sirtaki yapacağımı, bildirmiştim. Ben, Naime ve Banu omuz omuza gelip sirtaki yaptık. Neden Sirtaki diye sormayın lütfen! Kursunu aldığımız ve yapabildiğimiz ortak tek danstı..

IMG_3383Bu alandan sonra gerçek sıfır çizgisinin bulunduğu alana gittik. Gezdiğimiz bu alan aslında özel bir müzeye dönüştürülmüş. Burada rehber bize bazı bilgiler verdi ve çizginin her iki yanında su akışının ters yöne olabilldiği ve tam orta çizgide yumurtanın bir çivi başında dik tutulabilmesi gibi bazı gösterilerde bulundu. Bundan başka bu alanda eski zamanlarda yerli yaşamı hakkında bilgi veren bazı  resimler,objeler ve günlük kullanıla eşyalar sergileniyor. En ilginç (aynı zamanda korkunç) olan ise öldürdükleri düşman ya da ölen sevdikleri insanın yüzünü küçültme işleminden geçirdikten boyunlara asmaları geleneklerini öğrenmemizdi. Bu sefer “Gerçek Sıfır Çizgisi” üzerinde fotoğrafladık kendimizi. Bu arada gözüme takılan ve “Yellow Southern Grosbeak” olduğunu sonradan öğrendiğim bir kuşu fotoğraflamayı da ihmal etmedim. IMG_3402

Bu geziden sonraki hedefimiz Banos Şehrine gitmekti. Bunun için de tekrar yollara düştük.

Dünyanın en uzun otoyolu 48000 km uzunluğu ile PanAmerikan Otoyoludur. Kuzey Pan-American otoyoluna dahil olan 9 ülke: Kanada, ABD, Meksika, Guatemala, El Salvador, Honduras, Nikaragua, Kosta Rika, Panama.

Güney Pan-Amerika otoyoluna dahil olan 9 ülke; Suriname, Guyana, Brezilya, Venezuela, Kolombiyai Ekvador,Peru, Şili ve Arjantin’dir. Bolivya, Paraguay ve Uruguay ise bu yola önemli bağlantılar veriyor.

Quito’nun güneyinden Latacunga, Ambato ve sonra da Cuenca şehirlerine doğru giden yol Panmerikan Yoluna dahildir. İşte biz Banos’a ulaşmak için bu yolun bir kısmını kullanacağız.

map-volcanoes-equadorQuito’nun Güneyi, birbirine paralel ve Kuzeyden Güneye uzanan And Dağları zincirlerine ev sahipliği yapar. 1802 Yılında  burayı ziyaret eden Alman Kaşif Alexander von Humbolt bu iki sıra halinde ve ülkenin en yüksek 9 tepesine ev sahipliği yapan uzun vadi ve bu tepelere “Volkan Pasajı” (Avenue of Volcanoes) adını vermiş. Ben de bu ismi rehberden ilk duyduğumda çok sevdim ve not ettim. Bu yol boyunca ülkenin en büyük 9 dağ zirvesi görülür; Cotopaxi, Tungurahua ve Sangay burada bulunan volkanlar. Pichincha Cotopaxi ve Sangay dünyada aktif en önemli 10 volkan arasında yer alıyor.  Aynı zamanda “siyah dev” olarak da bilinen” ve Quechua dilinde “ ateş boğazı” anlamındaki Tungurahua Volkanı Ekvador’un en büyük volkanı ünvanın taşıyor.

Tungurahua Yanardağından ismini alan Tungurhua Eyaletinin başkenti olan Banos yeni konaklama ve ziyaret yerimiz olacak.

En son Pateta vadisinden geçip Banos Şehrine vardık.  Bu topraklar cok verimli, her yer yemyeşil ve son zamanlarda bölgede şarapcılık da başlamış. 1999/2000 Yılları arasında Tungurahua Volkanı nın aktivasyonu nedeni ile boşaltılmasına rağmen gerek yerli halkın ve gerekse de turistlerin ilgi duyduğu bir yer burası. Buraya Bazilika, termal sular ve doğa gezileri için ziyaretler yapılıyor.

Banos adı “Virgin of the Holy Water” (Nuestra Señora del Agua Santa) Kilisesinden gelmekteymiş. Kilise volkanik kayalardan yüzyılın başında ve Gotik tarzda yapılmış. Kilise içinde volkanik patlamalar ve Meryem Ananın mucizeleri resmedilmiş.

IMG_3471

Hemen otelimize yerleşip bugünkü en önemli aktivitemizi gerçekleştirmek için yollara düştük. Burada şelale ziyaretleri yapacağız.

Aslında burada 10 dan fazla ziyaret edilebilen irili ufaklı şelale varmış. Ama biz belli başlı 3 tanesini ziyaret edeceğiz. Bunlardan iki tanesi yol kenarında ve birbirlerine yakın sayılır. Ancak El Pailon del Diablo denen şelaleye araçtan indikten sonra 30 dakika kadar orman içi yürüyüş yapıp ve bir de halatlarla bağlı tahta bir köprüyü geçtikten sonra varacağız. Son kısma merdivenle inmeyi de ekleyin. Benim için gezinin bu kısmı çok önemli.

Önce Manto de la Novia (Gelin Duvağı anlamında) şelalesine sonra da San Pedro Şelalelerini ziyaret ettik ve fotoğrafladık. Bu şelalelerde çeşitli aktiviteler yapılabiliyor. Tarabita (açık teleferik) adlı teleferiklerle 1 USD karşılığı şelale ve altınızdaki derin vadi boyunca bir kez gidip geri geliyorsunuz. Bu geziyi ertesi gün yaptık. IMG_3653

Bu kısa ziyaret sonrasında Rio Verde kenarını takip ederek Pailon del Diablo ya doğru yürüdük. Bu arada yağmurda başladı ama bu bizim grubu bu aktiviteden geri bırakamadı. Bir süre sonra halatların taşıdığı tahta köprüyü geçtik ve 40’a yakın merdiveni inip şelaleye ulaştık. Doğanın gücünü iliklerimize kadar hissettik.  Tonlarca su hemen yukarınızdan akıyor. Çekebildiğimiz kadar fotoğraf çektik. Sonrada aynı yoldan kaldığımız otele döndük. Hemen otelin karşısında bir şelale daha var. Diğer gördüklerimiz yanında çok soluk ama gece ışıklandırma ile güzel gözüküyor. Cascade De La Virgen adlı bu şelalenin hemen altında yerel halkın ağırlıklı olarak yararlandığı bir termal havuz var.

IMG_3514

Akşam şehir gezisi yaptık. Bazilikayı gezdik ve bu şehir için “yapmadan gelmeyin” diye yazan Melcocha adı verilen şekerlemeleri denedik. Sonrası akşam yemeği ve uyku. Uyku dememe bakmayın siz! Bir uykuya dalış ve kısa bir süre içinde tekrar uyanış..Yükseklik perişan etti beni. Allahtan cennet bölgeleri geziyoruz da o kısım pek aklıma gelmiyor..

Gezekalın..

Dr Ümit Kuru

Bu slayt gösterisi için JavaScript gerekir.

 

Ekvador-Kolombiya-Venezuela Gezi yazısı/Papallacta’dan-Otavalo Pazarına

IMG_2842-001

Sabah erkenden uyandım. Amacım ortalığın sakin ve gün ışığının fotoğraf için en uygun olduğu zaman dilimi içinde çevre keşfi yapmak ve fotoğraf karelerime bencilce hapsedebileceğim görüntüler yakalayabilmek.

IMG_2703Kapıdan çıkar çıkmaz çok özel bir yerde kaldığımı anladım. Otelin iç peyzajı bile mükemmel bir görüntü veriyor. Sadece pahalı çiçek buketleri içinde görmeye alıştığımız Calla Lily, Heliconia  gibi bazı çiçekleri çevrede görmeyi bir ayrıcalık olarak hissettim.

Dün gece geç saatlerde içinde keyif yaptığımız ve sürekli tazelenen sıcak suları ile havuzlar baştan çıkartıcı ama bu zamanı başka şekilde değerlendirmem lazım. Bu arada dün gece termal havuz keyfi yapmamış olan bazı arkadaşların, sabahın erken saatinde aynı keyfi yaptıklarını gördüm.

Çevrede çok farklı bir fauna var. Bizim borazan çiçeklerinin irisi olan pembe renkli bir çiçekten beslenmeye çalışan bir kuşa kilitlendim. Bu kıta denince aklıma gelen Hummingbird kuşuydu. IMG_2577-001Ekvador bu kuşun, benim gibi meraklıları için bir cennet ve bu ülkede 168 farklı Hummingbird var. Tüm dünyadaki Hummingbird türü sayısının 300-350 olduğu düşünülürse, tüm dünyadaki türlerin neredeyse yarısı bu ülkede bulunuyor. Bu kuş türü bir saniyede 50 den fazla (bazen de 200 kez) kanat çırpması nedeni ile çok hızlı hareket edebiliyor. Öne-geriye, aşağıya-yukarıya hareket edip havada adeta asılı kalabiliyor. Burada gördüğüm kadar büyük gagalı olanlarını hiç görmemiştim. “Haydi bakalım! Güne iyi başladık” diye düşündüm.

Quito 2600 mt rakımlarda ve Papallacta ise 3300 rakımlarda olan Doğu And’larının hemen başına olan küçük bir köy. Yani yüksek rakımlardan etkilenmemek için önceden ilaç almamıza rağmen burada nefes almakta güçlük çekiyorum. Onun için yavaş hareket etmem gerekmesine rağmen ortam nedeni ile bir o yana bir bu yana koşturuyorum.

IMG_2604

Papallacta volkanik dağlarla çevrili bir yer. Karşımda Antisana, arkamda ise Cotopaxi Volkanı var. Bir diğer tarafta ise Cayambe Volkanı duruyor. Bulunduğum açıdan en güzel olanı, karlı tepesi ile Antisana gibi gözüküyor.   Alpin ekosistemden, Tropikal orman ekosistemine doğru bir geçiş söz konusu. Rehberin verdiği bilgiye göre Ekvador’da 45 tane volkan var ve yine onun bilgisi ile 12 tanesi aktif ama Google’ın dediğine göre bu sayı daha yüksek ve sadece aktif volkan sayısı 40’lar civarında. Hatta bunlardan Sangay Volkanı 2013,  Reventador ve Tungurahua Volkanları 2014 yıllarında lav püskürtmüşler. Ne olursa olsun sabahın bu vaktinde karlı tepeleri ile 5753 metrelik Antisana başta olmak üzere çok heybetli görüntü veriyorlar. Bol bol fotoğrafını aldım tabi ki.

Dünde bahsettiğim gibi aslında burası bir Milli Park, Cayambe Mili Parkı. Kaldığımız tesisin arkasına doğru yürüyünce Milli Parkın treking rotalarına da ulaşabiliyorsunuz. Buraya doğru kısa bir yürüyüş yaptım. Bir süre sonra çitlerle çevrili bir alanda lamaları gördüm. Doğal ortamı sayılacak bir şekilde çok huzurlu görünüyorlar. IMG_2694

Yaklaşık bir saatlik bir zaman sonrasında otele geri döndüm.  Bizim grup kahvaltıya oturmuştu. Ben de hızlı bir kahvaltı yapıp, çevredeki güzelliklerden bahsettim. Arkadaşlarda görmek isteyince bir de onlarla kısa bir çevre turu yaptım. Daha sonra ise bu güzel yerden ayrıldık.

Bir tarafta Antisana, bir tarafta Cayambe Volkanlarının muhteşem görüntüleri eşliğinde Otavalo Kızılderili Pazarına doğru yola çıktık. Yolda Papallacta Lagününde kısa bir mola verip fotoğraf aldık ve yola devam ettik.

IMG_2770 Cayambe Volkanı da 5793 metre ile bu ülkenin en aktif 2. Yüksek yanardağı konumunda.Yol üzerinde bu volkan daha da güzel gözüküyor.

Öğle yemeğimizi Molino de San Juan da yedik. Burası değirmeni olan bir çiftlik. Tabii ki değirmeni faal değil ama mekan çok güzel dekore edilmiş. Önce mekanın sahipleri tarafından bilgilendirildik ve çevreyi gezdik. Eskiyi, günümüzde de hizmet verir halde tutabilmek ne kadar meziyet gerektiriyor diye düşündüm. Bu yerde yemek yemek hepimiz için büyük bir zevk oldu. Burada mekandan sonra kayda değer bulup notunu aldığım şey Quinoa çorbası oldu. Et parçalı, sebzeli bir çorba.

IMG_2834Buradan sonra gül çiftliğine gidecektik ancak çiftlik sahibinin o gün işi olduğundan biz orayı ziyaret edemedik. Bunun yerine bir gül showroomuna gittik. Bu ülke gül yetiştiriciliğinde çok iddialı ve çiçek ithalatında da Hollanda için ciddi bir tehdit oluşturuyormuş. Yol boyunca da her yerde gül seraları görmüştük. Renk renk güller çok güzeldiler.

Sonrasında ise Otavalo Pazarına doğru yola çıktık. Otavalo şehri, Imbabura eyaletinin bir şehri. Otavalo şehri Imbabura (4,630 metre), Cotacachi (4,995 metre), Mojanda volkanik dağları ile çevrili bir şehir. Otavalo şehrinin en önemli özelliği özellikle cumartesileri yerli halkın satış yaptığı pazar. Her gün pazarın bir bölümü açık olsa da aslında civar yörelerden satışa gelen yerlilerin günü cumartesi. Biz de bu pazara rastlamak için Quito’da kalmadan Papallacta’da kaldık ve ertesi gün olan cumartesi de Otavalo pazarındayız.

IMG_2871-001

Burada tekstilden mücevhere, yiyeceğe ne ararsanız oluyor. Aslında volkanik verimli toprakta tarım yapmaya ve ürününü burada satmaya halkı yönlendirmek için kurulmuşsa da, zamanla turistlere yönelik bir Pazar haline gelmiş. Yani bu yönde bir pazarın maddi getirisi yerli halkı daha çok cezp etmiş. Pazarın bugünkü hali 1970 de bir Alman mimar tarafından tasarlanmış.  Otavalo özellikle tekstilde iyi bir şehirken, civardaki Cotachi deri ürünleri ve San Antonio tahta oyma ürünleri yönünden meşhur.

Pazara bir heyecan girdik. Dolarlar harcanmak için hazırda. Dolar demişken, Ekvador’un para birimi Amerikan Doları. Yanlış duymadınız! Yüksek enflasyon nedeni ile Ekvador milli para birimini bırakmış ve Amerikan dolarını para birimi yapmış. Sadece ve sadece madeni 1 Ekvador dolarları var.

IMG_2875-001Bu Pazar 6-7 bloktan oluşan büyük bir Pazar. Ama doğrusu bu ya, bu pazarın daha küçüğü olan Peru’da Pisac Kızılderili pazarında daha çok alışveriş yapacak yerel ürün bulmuştuk. Yine de rengarenk yerel giysileri içindeki yerlileri ile pazarı gezdik. Kadınların giysileri çok güzeldi.

Otavalo kadınının geleneksel giyimi;

Nakışlarla süslü beyaz blüz, dantelli kol kısmı genişleyen gömlek, siyah veya koyu etek üstü ve beyaz veya krem renkli etek altı giysi. Sıklıkla bele birkaç kez dolanan kuşak rengi ile uyumlu olan ve uzun saçlara takılan genellikle çok renkli ve tahtadan toka, boyunlarına aralarda altın boncuklar olan gerdanlık ve  üstünde inci ile süslenmiş bileklikler takıyorlar. Erkekler ise beyaz pantolon ve koyu mavi renkli pançolar giyiyorlar. Yaklaşık 2 saatlik bir gezi sonrasında Pazar kenarında bulunan bir kafeye çıkıp biralarımızı içtik.

Pazar sonrasında Piman denen bir yerdeki otelimize doğru yola çıktık. Geceleyeceğimiz Piman Çiftliği, Imbabura eyaletinin 20000 nüfuslu İbarra adlı bir şehrinde ve kırsalda. Hava iyice karardı ama otele ulaşmak pek mümkün olmadı. Yollar çetrefilleştikçe de grup bitkin düştü. Ama bu kötü yolun sonunda bir başka cennete varacağımızı bildiğimden bende heyecan bir başkaydı. Sonunda da otelimize ulaştık.

Piman 1680 den beri var olan bir çiftlik. Hala İspanya’dan gelmiş ilk sahiplerinin, Zaldumbides ailesinin, akrabalarında bulunuyor ve onlarda burayı otele çevirmişler. Bu aile Ekvador’a Başkanlık yapmış, yazarlık yapmış üyelere sahip. Otelin odaları hala eski özelliklerinde; Geniş odalar ve yüksek tavanlar var. Kolombiya ve Venezuela çiftlikleri özelliğinde 2000 metre rakımda. 19 yüzyılda deprem oluyor ve Fransız mimar burayı dizayn ediyor. Ağaçların çoğu Brezilya orijinli ve 50 dönümlük bir arazi üzerinde bir çiftlik burası.

Akşam yemeğini çok güzel bir ortamda yedik. Şaraplarımızı içtik.

Günlerimizin ikincisi de çok güzel geçti. Darısı diğer günlere diyerek uykuya çekildik

Şimdilik Gezekalın.

Dr Ümit Kuru

15.08.2014 Saat 00:09

 

Bu slayt gösterisi için JavaScript gerekir.