Kenya’da Safari; Silahımız Fotoğraf Makinelerimizdi: 3. Gün-Nakuru Gölü Rezerv Alanı

IMG_6997

IMG_6931Amboseli Parkı gezimizden sonra Rift Vadisinin sodalı göllerinden bir tanesi olan Nakuru Gölü Rezerv alanına doğru erkenden yola çıktık. Yolumuz uzun, tam 384 km ve 6-7 saat kadar sürecek. Öğle saatleri civarı Nairobi’de olup, burada öğle yemeğimizi yiyeceğiz. Tüm seyahatimiz boyunca, Masai Mara’da kalacağımız yere giden 100 km’lik rezalet bir yol haricinde, yollardan memnun kaldık diyebilirim. Bu nedenle bugünkü yol uzun olsa da, asfalt ve güzel bir yoldu. Hindistan ve Çin bu ülkeye büyük yatırımlar yapıyorlar. Hatta buradaki otellerin önemli bir kısmını onlar yapmışlar ve bir güzel de işletiyorlar. Bu nedenle kaldığımız her otelde, Hint yemeklerine ait örnekleri günün tüm öğünlerinde, menü içinde görebiliyorsunuz.

Bizim hızlı şoförler sayesinde beklediğimizden de önce Nairobi’de olduk. Şehir içi trafik çok yoğun. Saat 12:00 den önce Nairobi’de olunca acıkmaya fırsat olmadı. Öğle yemeği programda, yerel bir lokantada diye yazılı. Ancak biz, Nairobi’de ilk gece kaldığımız otele gidince şaşırdık. Sevgili Teoman şoförlerle durumu görüşünce, neden orada olduğumuz anlaşıldı. Daha önce bahsettiğim gibi, Nairobi’de kaldığımız otelin binasının ilk 3 katı alışveriş merkezi ve burada iş yerleri ve lokantalar var. Biz burada “Pampa Grill” adlı bir et lokantasında yemek yiyecekmişiz. Etrafta mağazalar olunca, biz de daldık bazı hediyelik eşya dükkânlarına. Bu mağazalardaki hediyelikler, daha sonra rastlayacağımız yerlere göre çok da ucuz değil.

IMG_6945

Lokantaya geçtik ve yerlerimizi aldık. Bu lokantada sığır etinden, devekuşu ve timsah etine kadar çeşitli etler, şişlere dizili olarak tabaklarınıza parça parça servis ediliyor. Masada bulunan küçük bayrağı dik tuttuğunuz sürece masanıza et geliyor. Ne zaman ki bayrağı yatırıyorsunuz, o zaman servis bitiyor. Fena bir yer değildi, yeni tatları denedik. Ama bu tarz et lokantasının en iyi örneğini, turun son gecesi Nairobi’de başka bir yerde göreceğiz.

Bu slayt gösterisi için JavaScript gerekir.

Nairobi’de öğle yemeği sonrası tekrar yola çıktık. Bu sefer saat 16.00 civarında Nakuru Gölünde olmayı umuyoruz.

IMG_6996Nakuru Gölü, Nakuru kenti yakınında ve Rift Vadisinin en önemli göllerinden bir tanesi. 1961 yılında Ulusal Rezerv Alanı olarak koruma altına alınmış. 1750 Metre rakımda ve 188 km2’lik bir alanda bulunuyor. Bu gölün su seviyelerinde, 1990’lı yıllarda azalmalar olmuş. Neyse ki son yıllarda seviye tekrar yükselmiş. Bu göl sodalı suları içinde bulunan algler nedeni ile pembe flamingolar gibi çok sayıda kuş türünün tercih ettiği bir gölmüş. Pembe Flamingoların sayısı bazen milyonu buluyormuş. Ayrıca burada beyaz ve siyah gergedanları da görebileceğiz. Yani bizim foto safarinin 3. büyük hayvanı olan gergedanı da fotoğraf makinelerimizle avlayabileceğiz.

Aşağı yukarı tahminen verilen saatte Nakuru Gölü Rezerv Alanında olduk. Ama bu parkta saat 18.00 gibi kapandığından, doğrudan parka gittik. Parkın girişinde kayıt işlemlerini yaptıktan sonra gezimize başladık. Tüm yerler içinde en çok burayı sevdim diyebilirim. Ortalık irili ufaklı, rengarenk kuşlarla dolu. Daha ilk başlarda karşımıza gergedanlar çıktı. Yaşasın! Üçüncü büyüğü de avlamayı başardık..

IMG_7028

Gergedanların burada iki türü var; Beyaz ve Siyah gergedan. Hemen insanın aklına renklerine göre yapılan bir isimlendirme varmış gibi gelse de işin aslı öyle değil. Beyaz kelimesi yanlış bir anlaşılma nedeni ile kullanılmış. Aslında “geniş” anlamına gelen Almanca bir kelime, İngilizce “beyaz” kelimesi olan “white” gibi algılanınca, öylece kalmış bu gergedanın ismi. Beyaz ve siyah gergedan arasındaki en belirgin fark üst dudakları. Siyah gergedanın üst dudağı kanca gibi iken, beyaz gergedanın üst dudağı kare biçiminde ve geniş görünümde. Ben de orada iken çamurlara yeni bulanmış ve siyah gözükenlere siyah, gri renkte olanlara da beyaz demiştim. Ben yanıldım, siz sanal gezginler oraya giderseniz yanılmayın. IMG_7014

İlerledikçe gördüğümüz kuş sayısı artmaya başladı. Pelikanları avlanırken gördüm. Altı ila sekiz tanesi bir çember yapıyorlar sonra hep birlikte dalıp, balıkları veya artık ne avlıyorlarsa midelerine indiriyorlardı. İleri de, epey bir uzakta Pembe Flamingolar gözüküyordu. İstediğim kalitede bir fotoyu bu kadar uzaktan alabilmek çok zordu ve alamadım zaten. Bir dalda Beyaz Balık Kartalı gördüm. Bundan başka Bufalolar, Thomson Gazeller ve Zebralar görmeye alıştığımız hayvanlar oldular. Onlara yüz veren yok…

İki saatlik kısa bir tanışma safarisi ardından, kalacağımız Sarova Lion Hills Game Lodge’ a doğru yollandık. Burası çok güzel bir otel çıktı. Kaldığımız yerler iyi, yemekler ise mükemmel. Nefis bir bahçesi var. Herkes en çok bu Lodge’u sevdi.

Bu slayt gösterisi için JavaScript gerekir.

Hızlı bir duş ardından yemeğe gittik. Yemek öncesi Masai yerlilerinin bir dans gösterisi oldu. Sonrasında açık büfe şeklinde yemeklerimizi yedik. Tusker biralar açıldı. Tusker bira hemen her yerde 300 KES yani 3,5-4 TL. Otelin hediyelik eşya dükkanı ziyareti kaçınılmaz olarak yapıldı. Buradaki dükkan fiyatları beklemediğim kadar makul ve kaliteli. Buradan alışverişi yaptık. Ben her gittiğim yerden yaptığım gibi, Kenya yazan bir T-Shirt’ü kaptım.. Ben bir tane T Shirt almışsam, benim ekibi düşünün.. Battık!!

Bu slayt gösterisi için JavaScript gerekir.

Yarın bu güzel gölü sabah gözü ile gezip, arkasından Masai Mara’ya doğru hareket edeceğiz.

Gezekalin..

Dr. Ümit Kuru

İlk Yayın tarihi 01.09.2012 Saat 00:17

Gözden geçirilmiş son yayın tarihi 03.02.2015 Saat 22:27

IMG_7175

Yorum bırakın

Bir Cevap Yazın

Aşağıya bilgilerinizi girin veya oturum açmak için bir simgeye tıklayın:

WordPress.com Logosu

WordPress.com hesabınızı kullanarak yorum yapıyorsunuz. Çıkış  Yap /  Değiştir )

Facebook fotoğrafı

Facebook hesabınızı kullanarak yorum yapıyorsunuz. Çıkış  Yap /  Değiştir )

Connecting to %s

%d blogcu bunu beğendi: