Vietnam-Laos-Kamboçya gezi anıları:Vietnam-Hai Van Geçidi, Hoi An Şehri

SONY DSC

Otobüs Hai Van Geçidi üzerinden, Danang ve Hoi An’a doğru hareket etti. Programa Lang Co Sahili’nde deniz molası istedim. Dünkü program rezaletinden sonra hakkımız ama değil mi ?

SONY DSCVietnam da yolların kalitesi çok iyi değil ve otoban diye girdiğimiz yollar, otoban adını taşımayı hak etmiyorlar. Bu nedenle de aslında 100-150 km mesafede olan şehirlere varmak uzadıkça uzuyor. Örneğin Hue ve Hoi An arası uzaklık olarak 140 km’lik bir mesafe ancak buraya ulaşmak 3,5-4 saat sürdü. Gerçi yol o kadar güzeldi ki, doğrusu pek de canımız sıkılmadı.

Hoi An’a doğru seyahat ederken yerel rehberimiz yol kenarlarında sık olarak gördüğümüz, yeni yapılan lüks otellere ve bizdeki TOKİ benzeri lüks sitelere dikkatimizi çekti. Sosyalist rejimin sürdürüldüğünü iddia eden Vietnam’lı rehber “Bu nasıl sosyalizm” sorumuza, pek de tatmin edici yanıt veremedi. Serbest piyasa şartlarının hakim olduğu ve çok uluslu şirketlerin boy gösterdiği sosyalist ve tek partili bir ülke!

Ülkenin orta bölümü, güneye doğru uzanan çok güzel sahillere sahipmiş. Bu bölgenin bir diğer özelliği de Kuzey-Güney Vietnam savaşı sırasında askersiz alanın ve görece huzurun bulunduğu bölge olması. Ayrıca Amerika savaşı sırasında (Vietnam’lılar, sadece Amerika savaşı dedikleri için bende öyle adlandıracağım. Öyle ya biz onlarda misafiriz!), Amerikan askerlerinin cephe gerisinde dinlendikleri ve yüzdükleri sahillerde buralarda.

Hai Van Geçidine gelmeden önce Lang Co Sahiline uğradık. Burası Pasifik kıyısında çok güzel bir sahil. Bizim de niyetimiz denize girmek. Çoğumuzun yanında mayoları var, bazılarımız ise üstlerine giymişler bile. Pasifikte denize gireceğiz diye çocuklar gibi şeniz. Otobüs bir güzel tesiste durdu. Hava biraz limoni, özellikle ben ve hanım “Bize bu havalar vız gelir” edasını takındık ancak kazın ayağı öyle değil! Hepimiz sahile koştuksa da, su buz gibi. Tornistan geri çıktık. Tesiste denize karşı sıcak Vietnam kahvelerini yudumladık.

Bu slayt gösterisi için JavaScript gerekir.

Sonrasında Hai Van Geçidine girdik. Burası alt tarafı 22 km’lilk bir yol ama Vietnam’lılar bu yola girmek istemiyorlarmış. Çünkü yeni bir tünel açılmış ve buradan geçmek 10 dakika sürüyormuş. Halbuki Hai Van pasajından geçiş 40 dakika sürüyor ve yol dolambaçlı. Ama ne yol, ne manzara! Aşağıda deniz, arkanızda yeşillik. Burası 498 mt rakımla yüksek bir yer ve manzara harika. Mutlaka buradan gitmeyi tercih edin, döne döne yükselirken manzaranın tadını çıkarın.

SONY DSC

Yola devamla Danang şehrine geliyorsunuz. Danang şehri sahilde ve en önemli özelliği Cham Devletine ait güzel heykellerin bulunduğu bir müzeye ev sahipliği yapması. Cham Devleti bugün tarihten silinmiş bir devlet ve zamanında güçlü iken Mekong Deltasına kadar uzanan sınırlara sahipmiş. Ama esas yerleşimi orta Vietnam olan bir devletmiş. Bugün Güney Vietnam’da yaşayan 54 azınlık halk içinde Cham’lılarda var. Cham halkının geliş yeri Malezya, Endonezya tarafları ve Malay halkından. Bugün Müslüman azınlığın önemli bir bölümünü bu halk meydana getiriyor. O zamanlarda ise Hinduizm-Budizm den etkilenmişler. Müzede çeşitli yerlerden getirilmiş Cham heykelleri var. Gördüğüm en büyük Lingam heykeli buradaydı. Lingam, Hindu inanışında tanrı Şiva nın sembollerinden birisi, kadın ve erkek cinsel organları ile doğurganlığı ve hayatı temsil ediyor. Bunun dışında dans eden Apsara ve diğer heykeller çok güzellerdi. Müzede bazı genç Vietnamlılar büyük olasılıkla ödev konularını resmediyorlardı. Cham’lara ait My Son adlı bir yer hemen 30 km yakınımızda kalmasına rağmen, oraya gidemedik. Ne yazık! Kimerlerin Kamboçya da yarattıkları Angkor Wat gibi muhteşem tapınakların, Cham uygarlığınca yapılmış olan benzerlerini (ancak asla aynısı değil) Vietnam topraklarında görme şansını kaçırdık… My Son, oldukça iyi durumda bazı tapınakları da içeren dini bir kompleksin adı.

Bu slayt gösterisi için JavaScript gerekir.

SONY DSC

Hoi An’a girmeden hemen önce ipek böcekçiliği ve ipek dokumanın tüm aşamalarını izlediğimiz bir tesise uğradık. Geleneksel yöntemlerin korunduğu ve sürdürüldüğü bu tesiste aklıma hemen güzelim Bursa şehri geldi. Kıyısından, ucundan hala geleneksel yöntemlerle ipek böceği yetiştiren yerlerimiz kaldı mı acaba?

Sonunda Hoi An’a geldik. Bu sefer rehberler daha akıllandılar ve önce şehir turu atılıp gezilecek yerler gezildi. Hoi An 1999 yılında UNESCO tarafından dünya mirası ilan edilmiş yerlerden ve 16.-18. Yüzyılda Çinli, Japon ve hatta Avrupalı tüccarları kendine çekmiş olan bir şehir. Biz bu şehri çok sevdik. Hoparlöründen müzik yayını yapılan ve her bir köşesinden tarih fışkıran bir şehir. Sanki bu şehir bir tiyatro sahnesi ve bu şehirdeki herkesin bu tiyatroda rolü varmış gibi.

Thu Bon Nehri kenarına kurulu bu şehirde ilk durağımız Kapalı Japon köprüsü. Bu köprü zamanında ticaret yapan Çinli ve Japon mahallelerini birbirlerine bağlarmış. Köprünün sağında solunda yaşlı teyzeler o kadar samimi pozlar veriyorlar ki! Köprünün bir girişinde maymun heykeli, bir girişinde de köpek heykeli var. Köprünün yapımı Ay takvimine göre Maymun yılında başlamış, Köpek yılında bitmiş (veya tersi yanıltmış olmayalım). Köprüyü Japon tüccarlar 1593 yılında yaptırıyor. 1719 yılında Vietnamlılar köprü içine küçük bir tapınak eklemiş. Köprünün başında küçük dükkanlar içinde çok güzel resimler ve el işleri var, bakmadan geçmeyin derim.

Bu slayt gösterisi için JavaScript gerekir.

Hoi An şehrinin bir diğer özelliği de Vietnam tarzı tüp evlerin bulunması. Bu evlerin ön tarafı dükkan ve arka kısımları da yaşam alanıymış. İnce uzun evler. Tüm Vietnam şehirlerinde varlar ama en iyi örneklerini bu şehirde görebilirsiniz. Bu müze evlerden bir tanesinin içini gezdik (Tan Ky Evi). Gerçekten çok ince oymalar ve el işleri var. Ama nehir taşmaları yaşanabiliyormuş ve bu durumda da evi su basıyormuş. En son bir Çin tapınağını gezdik. Bahçesi çok güzeldi. İçinde kıymetli resimler var. Burada yuvarlak tütsülerden satın alıp, dilek dileyerek yakabiliyorsunuz. Yanmanın tamamlanması çok uzun sürüyormuş.

Bu slayt gösterisi için JavaScript gerekir.

Hoi An içinde eski mahalleleri gezdik. Gecesinde de köprüyü tekrar ziyaret edin, ışıklar altında çok güzel görünüyor. Eski mahallesinde bir pastanemsi dükkana girip, terasında nehir karşı Vietnam kahvemizi içtik. Pastaları çok güzel deneyin derim..

SONY DSC

Yarın Vietnam da son durak olan Ho Chi Minh City ‘e yani Saigon’a uçuyoruz..

Gezekalın.

Dr Ümit Kuru

06.12.2014 Saat 00:42

Bu slayt gösterisi için JavaScript gerekir.

Yorum bırakın

Bir Cevap Yazın

Aşağıya bilgilerinizi girin veya oturum açmak için bir simgeye tıklayın:

WordPress.com Logosu

WordPress.com hesabınızı kullanarak yorum yapıyorsunuz. Çıkış  Yap /  Değiştir )

Facebook fotoğrafı

Facebook hesabınızı kullanarak yorum yapıyorsunuz. Çıkış  Yap /  Değiştir )

Connecting to %s

%d blogcu bunu beğendi: