
Hiç bir gezi yazımın başlığı hakkında bu kadar uzun süre kafa yormamıştım. Uzun süredir yurt dışına çıkamamamın ardından gelen ve güzellikleri, kültürü ile iz bırakan bu güzel ülkenin (kendimce) çarpıcı bir başlığı olmalıydı. En sonunda gezi yazımın başlık ilhamı, instagrama koyduğum fotoğraflara yorum yapan bir arkadaşımdan geldi. Fotoğraflarımdaki yerlerin güzelliğinden bahsettikten sonra “İran’ın gezmek istedik ama bizim çekincelerimiz vardı. Bu kadar rahat gezilebileceğimizi bilmiyorduk.” cümlesini okuyunca gezi yazımın da başlığı ortaya çıkmış oldu; Çekincelerinizi bir kenara bırakın! İran Gezi Yazısı.

Kadim ülke İran’ı gezmeyi hanımla ne zamandır istedik durduk. Önce İran gezisi hakkında işittiğimiz söylentiler sonucu aklımızda yarattığımız çekinceler, arkasından da pandemi derken İran’ı gezmek için 2022 yılının Mayıs ayına kadar beklememiz gerekti. Kendimiz bir program yapmaya çalışırken, kafamızda olan geniş İran turu programının, hazırda bir tur firmasında satışta olduğunu görünce işin kolayına kaçıverdik. Bir de gezi rehberi eski gezilerden tanıdığımız, bilgisine güvendiğimiz Ayşe Aktunalı olunca Dünyanın Renkleri adlı firmanın 16 günlük bir programına yazıldık. Civarımızdaki arkadaşların çoğuna 16 gün fazla gelse de bu ülke için 3-4 gün daha gerektiğine inanıyorum. Biz İran’ın Hazar Kıyılarını gezemedik. Bu gezi yazısına hazırlanırken “Keşke oraları da görme imkanımız olsaydı” diyorum. Firmalar genellikle 7-8 günlük programlarla İran gezisi yapıyorlar. Sizlere tavsiyem kısa İran programlarından ziyade uzun programları mutlaka tercih edin, aksi halde bir şeyleri atladığınızı mutlaka hissedeceksiniz.

6500 yıllık bilinen yerleşimi olan bu topraklardan geçen uygarlıkların, kurulan imparatorlukların her birinden izler kalmış İran’da. Biz gezimize Tebriz’den başladık ve geziyi Tahran’da bitirdik. 31 Eyaleti olan İran’ın 10 Eyaletini, 19 kentini, 26 UNESCO listesinde olan yerinden 15 tanesini gezme şansımız oldu. Eyaletler arasında gezinirken keskin diyebileceğim iklim ve kültür değişimlerine de şahit olduk. Kuzeyde Batı-Doğu ekseninde uzanan Elbruz Dağları ile Kuzeyden Güneye uzanan Zağros Dağları boyunca karayolu ile yaklaşık 5000 km seyahat ettik. Değişim sadece coğrafyada ve iklimde değil ama gezdiğimiz bölgenin kültüründe ve insan yaşamında da belirgin olarak gözlenebiliyor. Bu da İran’a ayrı bir renk ve ziyaret etme nedeni yaratıyor.

İran insanları çok sevecenler ve çok da misafirperverler. Zaten dil yüzünden asla yabancılık çekmiyorsunuz. Türkçe konuştuğunuza şahit olan birileri mutlaka yanınıza gelip size “Türk müsünüz?” diye laf atıyor, sohbet açmaya çalışıyor ve fotoğraf çektirmek istiyorlar. Özellikle Tebriz ve civarı Azerbaycan eyaletinde rahatlıkla Türkçe konuşabilirsiniz ve konuşulanı anlayabilirsiniz.

Gelelim İran İslam Cumhuriyetindeki çekincelerinizin kaynağı olan yaşam tarzına. Biliyorsunuz biz gezginlerin gezdiğimiz yerleri değiştirmeye imkanımız, yaşam biçimlerini de eleştirmeye hakkımız yoktur. Bizler ancak anın şahitleri ve yörenin misafirleriyiz. Sadece izlenimlerimiz olabilir. İlerleyen yazılarda ayrıntı ile ülke hakkında bilgi paylaşımı yapacağım ama 16 Ocak 1979 tarihinde oğul Şah Muhammed Rıza Pehlevi’nin İslam Devrimi sonucu ülkeyi terk etmesi ardından ülkenin rejimi değişime uğradı. Şaha karşı devrimi beraberce gerçekleştiren çeşitli ideolojik güçlerin zaman içinde eritilmesi sonrası İran katı islamik kurallarla yönetilmeye başlandı. İran’ın İnsan Hakları Sicili kötüleşti, devrim sonrası çok sayıda insan idam edildi, özellikle aydın, sanatçı bir çok İran’lı da ülkesini terk etmek zorunda kaldı. Özellikle kadınların yaşam tarzı kısıtlandı. Gazetelerde bolca idam haberlerine, sokaklarda gezen kadınların başörtülerinin yetersizliğine yönelik ahlak polisi şiddeti haberlerine rastladık. Bu haberler hepimizde, en azından biz de, gezi konusunda çekinceler yarattı. Bizim gördüğümüz 2022 yılına geldiğimizde bu türden müdahalelerin azaldığı, Anadolu kadınının geleneksel başörtüsü tarzı bağlamanın ve kalçaları açığa çıkartmayan tarzda giyinmenin yeterli olduğu oldu. Ülkemizin bazı bölgelerine göre günümüz İran’ında baş bağlamanın daha özgür olduğunu gözlemledik. Benim sevgili eşimin baş bağlaması, giyim tarzı bir kısım İran’lı kadının yanında daha kapalı kaldı. İran gençleri, kadınları bu konularda zaman içinde bazı kazanımlar elde etmişler ve kendilerine dayatılan yaşam tarzına itiraz etmişler gibi düşündük. Özellikle Tahran, İsfahan gibi büyük kentlerde kızlı erkekli grupların bir arada olmaları, kafelerde bir arada oturmaları Türkiye’den çekincelerle gitmiş bizler için şaşırtıcı oldu. Yani demem o ki başınızı tamamen açıkta bırakmayan başörtünüz, dirseklerinizin aşağısında ve diziniz hizasındaki elbiseniz yeterli olacaktır. Size zaten “harici” diye bakıyorlar ve hoşgörü gösteriyorlar. Erkekler için ise sorun yok zaten. Bununla birlikte şehirlerde halkın kullandığı otobüslerde ön tarafta kadınlara arka tarafta ise erkeklere, camilerde kadın erkek ayrı bölümlerde insanlara rastlıyorsunuz.

İran ülke olarak gerçekten gezilmeyi hak eden bir ülke ve ülkede zaman içinde yaratılan eserler karşısında büyülenmemek elde değil. Eyvan stili mimari eserler, iç dekorasyonda kullanılan Aynakari işler, vitrayla yaratılan ışık oyunları, mozaik ve çinilerin camilerde hayranlık bırakan dizilimi, Dünya Mirası Listelerine girmiş Pers Bahçeleri, kıtalara yayılmış Darius’un İmparatorluk eserleri, ölümsüzlük için kayalara oyulmuş anıtları, zamanın havalandırma sistemleri olan ve “Badgir” denen rüzgar kuleleri görülmeye değer. Selçuklu eserlerini burada görmek sizi mutlu ediyor. Hatemkari el işleri, minyatür sanatı eserleri ve halıları meraklısını hayran bırakacaktır. İran kadar şairine önem veren ve onlar için anıt yaptıran bir ülkeye şahit olmadım. Hafız-i Şirazi’nin, Sadi-i Şirazi’nin mezarları başında onun şiirlerini okuyan İran’lı ziyaretçileri görmek bizi mutlu etti. İran’da çok güzel bir müzecilik anlayışına şahit olacaksınız. İran halkı gezmeyi seviyor. Çok hareketli bir iç turizm var ve Tahran gibi büyük şehirlerin trafiği insanı bunaltabiliyor . Tatil günleri olan Cuma günü bazı yerler çok kalabalık olabiliyor. Ve tabii ki eşsiz lezzette İran yemeklerini tatmak için bile bu ülkeye gidilir.
Benim için İran gezi yazısını bitirmenin biraz zaman alacağını düşünüyorum. Yazacak konu çok olunca doğrusunu yazmak için de zaman gerekecektir. Ama sonunda güzel bir yazı ve İran’ı gezmek isteyenler için de iyi bir rehber ortaya çıkacaktır. Ben kendime anılar yazıyorum, siz okuyan Sanal Gezginler ise anılarıma ortaksınız.
Gezekalın
23.05.2022

RuhsarAkter
/ Mayıs 25, 2022Teşekkürler gördüğüm yerleri tekrar sizinle yaşadım
Nur Canoğlu
/ Temmuz 11, 2022Yavaş yavaş okuyacağım. Arar ara gördüm. Şimdiden güzel yazılar ve fotolar için teşekkürler. İran’a 2. kez gitmek için sabırsızlanıyorum…