Dünya Kültür Mirası Listesi-Venezuela

IMG_7919

Venezuela’nın Dünya Kültür ve Doğa Mirası Listesi içinde 3 yere sahip. Bunların adları ve kabul tarihi sırası ile şu şekildedir (Bu yerleri gezmediğimden UNESCO World Heritage Convention resmi sayfasından link verdim. İlgilenen oradan bilgilenebilir. ÜK);

        Küitürel Miras
       Doğal Miras
  • Canaima Ulusal Parkı (1994)

IMG_7856

         CANAİMA ULUSAL PARKI

Biz Venezuela’da Dünya Kültür Mirası listesi içindeki yerlerden sadece Canaima Ulusal Parkını gezebildik. Aslında listede bulunan Caracas’daki Üniversiteyi gezme şansımızda olabilirdi ama güvenlik sorununu o kadar ön plana çıkarttılar ki yapamadan geldik.

      Canaima’da geçirdiğimiz zaman unutulur gibi değildi. Buraya defalarca gitsem doyamam. Bazen fotoğraflara baktığımda Canaima Lagününde yüzmenin, Tepuileri uçakla tepeden görmenin y ada Angel Şelalesinin o muhteşem görüntüsüne şahit olmanın mutluluğunu içimde yeniden hissedebiliyorum.  OLYMPUS DIGITAL CAMERA

       IMG_7889 1962’de Ulusal Park olarak ilan edilen Canaima ülkenin ikinci, dünyanın ise 6.büyük parkı olma özelliğini taşıyor. Canaima Ulusal Parkı en iyi Masa Dağları (Tepui) ve Angel Şelalesi ile tanınmaktadır. Bu parkın Dünya Doğa Mirası listesine girmesinde en önemli neden olan Tepuilerin üstü tamamen kendisine has bir biolojik çeşitlilik gösterir. Bu park tüm Venezuela’nın enerji ihtiyacının %60’ına denk gelen enerjiyi sağlayan Guri Hidroelektrik Santralinin su kaynağı Caroni Nehrini beslemektedir. Parkın düzlüklerinde, savanada, Pemon adlı halk yaşamaktadır. Bu parka en yakın şehir 600 km ötedeki Ciudad Bolivar’dır. Buradan başlayan ve parkın doğdu sınırı boyunca ilerleyip, parkın güney-doğu köşesine ulaşan yol, bu parkın tek karayoludur. Bunun dışında parkın batısına ulaşım sadece hava yolu ile olabilir. Ulaşımın güçlüğü benzersiz kalmasının devamını da sağlıyor gözükmektedir.

IMG_7744

       Afrika ve Güney Amerika bir zamanlar tek kıta olduğundan, Roraima Tepui örneğinde olduğu gibi, Canaima’daki kumtaşından düz tepe ve yarıklar şeklindeki yeryüzü şekilleri Batı Sahara’dakilere benzerler. Yani burası Batı Afrika ile jeolojik benzerlikler gösterir.

Canaima’nın faunası, sayıca çok fazla olmamasına rağmen, çeşitlilik arz eder. Buranın tek endemik memelisi Podoxymys roraimae adlı bir kemirgen hayvandır. Burada 30’un üzerinde bu bölgeye özel endemik kuş türü vardır. 9000 yıldır yaşamın olduğu anlaşılmıştır.   IMG_7495

     Bu parka gidecekseniz en az 3 gece kalmalısınız. Angel şelalesi mevsimsel olarak suyu azaltarak veya çoğaltarak size görsel bir şölen sunacaktır. Onu tam karşıdan görebileceğiniz noktaya kadar üşenmeden yürüyün derim. Şelalelerin gücü ve insan oğlunun bu güç karşısında zavallı olduğu hissi sizi hiç rahatsız etmeeyecek, bilakis doğaya olan saygınızın arttığını hissedeceksiniz (https://gezekalin.com/2014/09/02/ekvador-kolombiya-venezuela-gezi-yazisi-angel-selalesi-venezuela/).

IMG_7650

       GEZEKALIN

      Dr Ümit Kuru

      11.09.2014 Saat 15:00

Bu slayt gösterisi için JavaScript gerekir.

Ekvador-Kolombiya-Venezuela Gezi Yazısı/ Sabah Cartagena Sahilinde-Caracas/Venezuela

Bugün artık Venezuela’ya geçiyoruz. Önce Caracas’dan Bogota’ya uçacağız sonrada oradan Caracas’a giden uçağımıza bineceğiz. Yani aslında bugün bütün günümüz yollarda geçecek. Venezuela kısmı bol uçuşlu geçti diyebilirim.

Bogota’ya uçuş saat 11;30’da. Yani sabah biraz vaktimiz var. Bu da günün tek aktivitesi olan Cartagena’da sahile yürüyüş için zaman var demekti. Sabah erkenden hanımla kalkıp bu sefer doğrudan sahile doğru yürüdük. Aklım bir gün öncesinden ağlarını toplayan balıkçılarda ve pelikanlarda kalmıştı. Son kez bu güzel şehrin güzelliklerine şahit olmak istedik.

Bu slayt gösterisi için JavaScript gerekir.

Sahile çıkış için surları geçmemiz lazımdı. Ancak Surlardan sahile kestirmeden çıkış biraz cambazlık gerektirdi. Surlar üstünde elinde trombonla bir vatandaşın kendi kendine sabah müziği yaptığını gördük. Biraz fotoğrafladık. Arkasından da boyumuza yakın surdan atlayıp sahile geçtik.  Sahil beklediğim gibi balıkçı sandalları ile hareketliydi. Ancak daha yeni yeni denize açılıyorlardı. Her bir sandalda sayıları 5-10 arası değişen balıkçı vardı. Sizin anlayacağınız hayal ettiğim gibi ağlarını savuran balıkçılar görmek ve fotoğraflamak pek mümkün olmadı. Pelikanlar deseniz piyasada pek yoklar. Dönüşe geçtiğimizde sahilde balık satan bir balıkçı ve balıkçının sağında solunda durup, balıkçının temizlediği balıktan paylarına düşecek olan artıkları bekleyen beyaz balıkçıl ve pelikanları gördük de boş gelmemiş olduk.

Saatimiz geldiğinde Bogota’ya uçtuk.  Burada pek bekleme yapmadan ve ülke çıkışı yaparak 2 saate yakın sürecek uçuşla  Caracas’a doğru yola çıktık.

Biz uçuyorken ben size ziyaret edeceğimiz yeni ülke olan Venezuela ile ilgili kısa bilgiler vereyim;

Venezuela Güney Amerika’nın kuzeyinde yer alan bir devlet.  Başkenti Caracas şehri, resmi dili İspanyolca, nüfusu yaklaşık 29 milyon ve yüz ölçümü 916,445 km2. Venezuela 5 Temmuz 1811 tarihinde İspanyadan bağımsızlığını kazanmıştır.

Bir söylenceye göre  Venezuela adının kaynağı 1499 yılında Alonso de Ojeda’nın keşif gezisidir. Venezuela kıyılarına yapılan keşif gezisi sırasında, gemide bulunan Amerigo Vespucci, Maracaibo Gölünde kazıklar üzerinde bulunan evleri görünce Venedik şehrine bir benzetme yapmış ve bu toprakların adını “Veneziola” (Küçük Venedik)  olarak uygun görmüş.  Ojeda ve Vespuci’nin gezisinde gemideki tayfalardan biri olan Martín Fernández de Enciso’nun gezi anılarını bir kitapta toplamış. Bu kitapta bahsettiğine göre bu topraklarda yaşayan yerliler kendilerine “Veneciuela” adını veriyorlarmış. Venezuela isminin kaynağının bu olması daha doğru geldi bana.

İspanyollardan önce ülke nüfusunu Carib yerlileri meydana getiriyordu. İspanyollar için Venezuela’nın fethi, yerlilerin şiddetli direniş göstermeleri sebebiyle zor ve yavaş oldu. Ülkede birçok kasaba kuruldu. Caracas 1567’de kurularak 1577’de baş şehir oldu. Venezuela, İspanya İmparatorluğunun nispeten önemsiz bir parçası kabul edildiğinden diğer sömürgelerin idaresine verildi.  1811 yılına kadar İspanyol idaresinde kaldı. Daha sonra ise Simon Bolivar’ın başkanlığında ve içinde Venezuela, Ekvador, Kolombiya, Panama ve Peru’nun bulunduğu  Büyük Kolombiya olarak adlandırılan yönetim içinde kaldı.  Anlaşmazlık sonucunda 1830’da Venezuela  konfederasyondan ayrılarak bağımsız bir cumhuriyet oldu. 1830’dan 19. yüzyıl sonuna kadar büyük krizler birbirini takip etti. Yirminci yüzyılın büyük bölümünde ülkeyi askeri diktatörler idare etti. Petrol bu ülkenin hem şansı ve hem de şansızlığı oldu. Büyük devletler, askeri diktalar aracılığı ile ülke idaresine karıştılar ve öz kaynaklarını sömürdüler. 1959’dan itibaren ülke demokratik seçimlerle işbaşına gelen hükumetler tarafından idare edilmeye başladı.

Venezuela’nın yaklaşık % 40’ı ormanla kaplıdır. Petrol üretiminde dünyada beşinci sıradadır. Venezuela bio çeşitliliğin en fazla olduğu 17 ülke arasındadır.

Venezuela deyince akla ; Dünyanın en yüksekten akan şelalesi olan Angel Şelalesi, Güney Amerika’nın en uzun 2. Nehri olan Orinoco Nehri , Dünyanın en büyük 5. Petrol ithal eden ülkesi  ve açığa çıkartılmamış dünya doğal gaz rezervlerinin en fazlasına sahip olan ülkesi gelir.

Hava limanı çıkışında bu sefer bizi Venezuela’daki yerel acente temsilcileri karşıladı. Hem Kolombiya ve hem de Venezuela’daki yerel acenteler hep iki kişi çalıştılar. Bunlardan bir tanesi sanki bir koruma gibi sürekli olarak grubun kontrolünü yaparken diğeri rehberlik hizmeti veriyordu. Rehber dışında olanı güvenlikle ilgiliydi.

Hava limanından çıkışımız saat 17:00’leri buldu. Programı yaparken hava limanına yakın bir otelde kalıp ertesi gün yapacağımız Canaima uçuşları için zaman kazanmak istedik. Bu nedenle yakında bir otelde kalacağız. Yerel rehberler bizim grubu alıp minibüsümüze götürdüler. Minibüsün içine girer girmez şaşkınlık yaşadık. Minibüsün tüm pencereleri sıkı sıkıya kalın pencerelerle kapatılmıştı. Gülmeye başladık ama rehberler gayet ciddi şekilde güvenlik amacı ile perdeleri açmamamız gerektiğini söylediler. Gülsek mi, korksak mı anlamadık ama emin olun tek bir ışık yüzü göremeden otele vardık. Minibüsle bu şekilde seyahatimiz Caracas’a tekrar döndüğümüzde de devam etti.

IMG_6102

Otelimiz Ole Caribe adlı güzel bir oteldi. Burada bir başka ayrıntıyı daha anlatmalıyım; Venezuela para birimi Venezuela Bolivarı. Resmi olarak kurları 1 USD yaklaşık 6-7 Bolivar. Ama korkunç bir enflasyon var ve piyasada para değişim oranları çok fark ediyor. 1 USD verip piyasadan 50-60 Bolivar alabiliyorsunuz. Ülkede hemen herkes döviz bürosu. Hava limanından çıkarken gümrük görevlisi bile döviz değişimi yapabileceğini söyledi. Bu değişimler her zaman güvenli değil tabii ve açıkta bu işlemi asla yapmamak lazım. Biz bu nedenle yerel acente aracılığı ile bu para değişimini otelde yaptık. Verdik USD’leri aldık paket paket Bolivarları.

Otele yerleştikten sonra açlığı bastıralım diye otel lokantasına gittik. Lokanta fiyatlarına bakınca 10-15 USD’ye karidesli, Kılıç balıklı yemek yenip bir de üstüne orta düzey bir şarap açtırabileceğimizi gördük.  Grubu durdurabilene aşk olsun.. Bol bol ve çeşit çeşit yedik. Türkiye’de hele de Bodrum’da bu balıkların yanına  bile yaklaşamaz ve bir sürü para öderken 5 yıldızlı otelde mükellef bir ziyafet çektik.  Venezuela’da bahşiş hesaba dahil ama bol bol bahşiş bile bırakıldı. Günün en güzel anı da bu yemek oldu galiba..

Venezuela’ya giriş yaptık.  Yarın Unesco Kültür ve Doğa Mirası Listesi içinde olan Caanaima Ulusal Parkına doğru zahmetli bir yolculuk var. Koşturmaca sabahın 03:30’undan itibaren başlayacak. Haydi hayırlısı bakalım…

Gezekalın

Dr Ümit Kuru

28.08.2014 Saat 02:03

 

Ekvador-Kolombiya-Venezuela Gezi Yazısı/ Venezuela Giriş

IMG_7631

Aslında Venezuela turumuza, Venezuela turu demek haksızlık olur. Tur programımızın Venezuela bölümüne Canaima Ulusal Parkı ve Simon Bolivar gezisi demek daha doğru olacaktır. Bu ülkenin başkenti olan Caracas’ı bile neredeyse geçiş şehri gibi kullandık ve burada bile sadece yarım günlük bir tur yaptık. O da Simon Bolivar ağılıklıydı.

Canaima benim için bu ülkede yeter kısımdı. Ancak bu düşüncemin yanlış olduğuna, Canaima’da kaldığımız tesiste tanıştığımız Ukranyalı bir turist bayanın, Canaima’ya gelmeden önce gittikleri plajların fotoğraflarını göstermesiyle daha orada iken inanmıştım.  IMG_7495Bu bölümü yazarken yaptığım araştırmalar ise bana “biraz yazık oldu” dedirtti.  “Biraz yazık oldu” deyip “çok yazık oldu” diyemememin sebebi ise ülkenin güven vermeyen, insan güvenliği durumudur. Yani biraz da korkudan programın bu bölümü kısıtlı olarak yapılmak zorunda kalındı. İstesek de daha fazlasını yapabilmek biraz riskliydi. Doğrusu bu ya! Bizim tur programından Venezuela kısmının çıkartılması ihtimali, tur tarihine 3 ay kalaya kadar vardı. 17 Mart 2014 Tarihinde ülkede olan iç karışıklık uzun bir süre “gidelim mi, gitmeyelim mi?” kararsızlığı yaşamamıza neden oldu. Venezuela bugün hala turizm için “en güvenilmez ülkeler” kategorisinde bir numara. Venezuela’ya gitmeden önce, bu ülkede soygun amacıyla öldürülen insan sayısının 21 kişi/gün olduğunu bir yerlerde okuduğumu hatırlıyorum. Bize orada hizmet veren yerel tur şirketi temsilcisi Felix  2013 yılında ülkede öldürülen vatandaş sayısının 20000’nin üzerinde olduğunu söyleyince olayın korkunçluğunu bir de ülkede yaşayan insan ağzından öğrenmiş olduk.

Felix’in söylediği bir cümleyi çok net hatırlıyorum; “Bugün tüm dünya Filistin’de öldürülen insanları konuşuyor. Öldürülen kaç kişi var?  Orada savaş var! Peki biz de ne var da bu kadar ölüm var ve benim ülkem de insan hayatı bu kadar ucuz? Neden ülkeme karşı dünya bu kadar  ilgisiz?  ” Ölüm sayılarının karşılaştırılması yanlış belki. Ölüme sebebiyet vermenin yanlışlığının az-çok kriteri olamaz. Ama ülkenin zengin petrol yatakları ve ülke üstünde, Chavez ve sonrası , bu konudan hareketle oynanan oyunlar ve ülkenin gelir dağılımındaki eşitsizlikler sonucu halk hareketleri bir yanlışlık olduğunu da düşündürüyor  insana.

IMG_7057Neyse dağıttık yine konuyu! Venezuela hakkında başlangıç olarak neler diyebilirim?

Bu ülkenin gördüğüm kısmı olan Canaima bana ve bize eşsiz deneyimler yaşattı. Dünyanın en yüksekten akan şelalesi olan Angel Şelalesini (Angel Falls) görmek büyük bir ayrıcalıktı bizim için. Ona ulaşmak için çektiğimiz tüm zahmetlere değdi doğrusu. Doğanın gücü,  insana ne kadar zavallı olduğunu burada iyice hissettiriyor. Sadece Angel Şelalesi mi? Sapo Şelaleleri en az onun kadar güzelliğe ve haşmete sahipti. Şelalerin altında yaptığım yürüyüş, beni Angel Şelalesinden daha fazla etkiledi diyebilirim. İçindeki plantasyon ve demir cevheri sayesinde çay renginde  olan  Canaima Lagününde yüzmek ve lagünün beyaz renkli kumlarında yürüyüş ise ilginç ve bir daha yaşayabileceğimi sanmadığım bir olaydı. Yerli dilinde Tepui denen Masa Dağları ise bambaşka bir doğa olayı. Afrika ve Güney Amerikanın süper kıta adı ile tek kıta olduğu 4000 Milyon yıl önce yer yüzünde yaşanan değişimler sonucunda Masa Dağları denen güzellikler ortaya çıkmış. Topraktan aniden çıkan ve dimdik yükselen dağlardan bahsediyorum.

Kıssadan hisse Canaima benim için farklı bir cennet oldu ve anlatması benim için zevkli ve  okuyanlar için de bir o kadar güzel olacaktır. IMG_7752

Caracas ise gezimizin bir başka bölümüydü. Büyük Kolombiya düşünün arkasından yürüyen ve bu ideal etrafında ülkeleri birleştiren bir devrimcinin yani Simon Bolivar’ın  doğduğu, büyüdüğü evini, ülkesini görmek bize de nasip oldu.

Kısacık da olsa neredeyse korumalar arasında yaptığımız kısa Caracas turu bir başka renkti.

 

 

IMG_8190

Evet,  Sevgili Sanal Gezgin dostlarım…

Bugün yeni bir ülkenin gezdiğimiz bölümlerini paylaşmaya başlıyorum sizlerle..

İlginizi çekeceğini umuyorum..

Gezekalın

Dr Ümit Kuru

27.08.2014 Saat 21:43

Bu slayt gösterisi için JavaScript gerekir.

Ekvador-Kolombiya-Venezuela Gezi yazısı/Giriş

IMG_7908   Bir gezinin yaşanan o anı kadar, gezme sonrası bölümünü de seviyorum. Herkes geziyi gezi süresince yaşarken, ben geziyi, gezi sonrası anılarımı yazarken de yaşıyorum. Bu şekilde benim gezi, gezi sonrasında da bir kaç hafta, bazen de birkaç ay devam edebiliyor.

IMG_3767Ekvador, Kolombiya ve Venezuela’yı içine alan ve ilk ve son giriş yaptığımız ülkeler dahil, toplamda dünyamızın 5 ülkesi ve bu ülkelerin 14 kentini ziyaret ettik. Yaklaşık olarak 30000 km yol yaptığımız geziden dün gece sağ salim yurda döndük. Bu gezide Dünya Kültür ve doğa mirası listesinde bulunan 4 yeri gezme ayrıcalığını edindik. Bunun dışında koloniyal dönemin ayakta kalmış en güzel örneklerini, dünyada var olduğuna iyice inandığım cennet köşeleri gördük. Bir gezinin olmazsa olmazı olan yöre insanları ile iletişim kurduk. IMG_3472 Gezi programımızdan  ihmal edilebilir 1-2 yeri kaçırma dışında da programımızı tamamladık. Toplamda, Canaima Milli Parkında Masa Dağları üzerinde aldığımız uçak turu da dahil, 14 kez uçuş yaptık. Yani sizin anlayacağınız gerçekleştirilmesi çok zor ve yorucu olan bir turu, zor bir programı, üstelikte rehberlerimiz dahil 23 kişi ile birlikte,bence başarı ile gerçekleştirdik. IMG_3388 Edindiğim bilgileri ve şahit olduğum güzellikleri  siz Sanal Gezginlerle birlikte paylaşmaya hazır haldeyim.  Amaç hem geziyi sizlerle yeniden yaşamak ve hem de bu bölgeye gezi planlayanlar için hazır bir kaynak olmasını sağlamak. Gezi paylaştıkça güzelleşiyor. IMG_7250 Haydi Sanal Gezgin dostlarım..Yazması ve fotoğraflaması benden, okuması ise sizden..

Gezekalın..

Dr Ümit Kuru

13.08.2014 Saat 02:14

Bu slayt gösterisi için JavaScript gerekir.