• Arşivler

  • Diğer 531 aboneye katılın
  • Mart 2013 den beri

    • 378.075 ziyaretçi
  • Aralık 2025
    P S Ç P C C P
    1234567
    891011121314
    15161718192021
    22232425262728
    293031  

RAJASTAN-ALTIN ÜÇGEN-VARANASİ-Varanasi

IMG_1395

Sabah saat 05:00 de arabamız ve rehberimiz otelin kapısına dayandı. Yollar dün geceki kadar kalabalık değil, ancak sabahın bu saatinde de bomboş değil. Etrafta bol bol turist taşıyan arabalar ve Rickshaw lar var. Hemen önümüzden iki kişi olarak bir Rickshaw a binmiş ve birbiri ardına dizilmiş 10 kadar Rickshaw ile Japon turist kafilesi gidiyor. Sonunda Dasaswamedh Ghat’a vardık. SONY DSC

Ghat dediğimiz yerler aslında Ganj nehrine uzanan merdivenlere deniyor. Dasaswamedh Ghat ise en meşhur merdivenlerin olduğu mekan. Dün geceki Ganga Aarti töreninin yapıldığı yerde burasıydı. Buradan botlara biniliyor ve Ganj nehri boyunca bir aşağı bir yukarı gidilip Ganj nehrinde yıkananları, dua edenleri, çamaşır yıkayanları, banyo yapanları ve yakılan ölüleri gözlemlemeye çalışacağız.

Ganj Nehri 2510 km uzunluğunda ve kimi sıralamaya göre dünyanın 22. en uzun nehri. Himalaya’lardan doğup, Bengal körfezine dökülüyor. Hinduizm de bu nehir Tanrıça Ganga’nın yaşadığı nehir olarak kabul ediliyor ve dün gece izlediğimiz Ganga Aarti töreni ona saygı amacı ile yapılıyor. Bir Hindu, Varanasi içinde Ganj nehri kenarında ismi belli 5 tane Ghat’ı ziyaret ederse (Assi Ghat, Dasaswamedh Ghat, Adi Keshawa Ghat, Manikarnika Ghat ve Panchganga Ghat) hacı oluyormuş. Bu 5 en kutsal Ghat’a  Pancha Tirthi Yatra deniliyor. Bu Ghatların önlerinden dualarla banyo alma ritüelleri yerine getiriliyor. Bazı Ghatlarda ise ölü yakma (kremasyon) işlemi yerine getiriliyor. Manikarnika Ghat bunların en bilineni, turistik botlarla genellikle bunun açığında gezinip, yanında bulunan bir iskeleden karaya çıkılıyor. Kremasyon işlemi ya klasik olarak odunların üzerine yerleştirilen ölü bedenlerin yakılması ile (genellikle bir bedenin yakılması yaklaşık 3 saat kadar sürüyormuş) veya devletin yaptığı elektrikli kremasyon tesislerinde yapılıyormuş. Ancak sonuncusu pek tercih edilen yol değişmiş.

SONY DSC

SONY DSCBiz üç kişi ve rehberimizle birlikte bizi bekleyen küçük bota bindik. 16-18 Yaşlarında bir delikanlının çektiği kürekli tekne ile, küçüklü-büyüklü diğer teknelerin arasından pek de kolay olmayan şekilde sıyrılıp yolculuğa başladık. Daha teknelere bindiğimiz yerde insanlara kutsal bildikleri Ganj’ın sularına batıp çıkıyorlar. Teknelerin küreklerinden kaçınmak için çaba gösteriyorlar. Doğrusu o anda biraz huzursuz olmadım değil. Bu insanlar kendilerince inançlarını yerine getirmeye çalışıyorlar ancak biz turist tayfası onları istemeden de olsa engelliyoruz gibi geldi bir an. Teknelere bindiğimiz Dasaswamedh Ghat ne de olsa en kutsal saydıkları 5 tane Ghat arasında yer alıyor ve başka bir yerde ibadetlerini yerine getirme şansları yok. Bu düşünceden fotoğraf makinemi kaldırıp ilk karemi çeker çekmez sıyrıldım. Ganj nehri kenarında her türlü aktivitede bulunan bu insanların büyük çoğunluğu aslında bizim farkımızda bile değildi. Nehirde kıyıya paralel yolculuğumuz boyunca yoga yapan insanlar, banyo yapan insanlar, biraz ötede çamaşır yıkayan insanlar, rengi insana hiçte güven vermeyen bu nehrin suyunu ağzına götürüp tüküren insanlar, kıyıda yüzlerini rengarenk boyamış meditasyon yapan Guru’ları gördük. Bol bol fotoğrafladık.

Bu slayt gösterisi için JavaScript gerekir.

SONY DSCYanımızdan geçen büyükçe bir teknede doğulu bir turist grubu ruhani bir müziği hep beraber söylüyorlardı. Bu arada güneş, Ganj’ın diğer kıyısında ufukta kendini belli etmeye başlamıştı. Tekne daha sonra U dönüşü yapıp bu sefer ters tarafa doğru yol almaya başladı. Bu gencecik çocuğun performansı bizi büyülüyor. Yaklaşık bir saat boyunca tekne ile yolculuk yaptık. Güzel bir deneyimdi. Daha sonra ölü yakmanın henüz bitirildiği Ghat’a doğru yaklaştık. Rehber yakından görmek isteyip istemeyeceğimizi sordu. Yanıtımız önceden belliydi; Hayır. Bu kadarı bize yeterdi, olayın mistik havasını bozmanın bir anlamı yoktu.

Bu slayt gösterisi için JavaScript gerekir.

Kıyıya çıktıktan sonra eski Varanasi’nin daracık sokaklarında yürümeye başladık. Burada öyle sokaklar var ki sadece bir adam geçebiliyor. Bir köşede kremasyon için hazırlanmış odunlar dizilmiş satın alınmayı bekliyor.

Bu slayt gösterisi için JavaScript gerekir.

Daha sonra Altın Tapınak Wisheshwara’yı ziyaret ettik. Aslında 20 dakikalık bir eziyetten, hiçbir yerde görmediğimiz polis aramalarından sonra sadece kapısından görebildiğimiz bu önemli tapınağı Hindu olmayanların ziyaret şansı yokmuş, yani vakit darlığı varsa bu eziyete değmez. Bu tapınağın hemen yakınında bir cami var, ancak Hindular bu camiye diş biliyorlar ve kapısında askerler elde silah bekliyorlar. Hindistan’ın diğer yerlerinde görmediğimiz bir hoş görüsüzlük Varanasi’de hissediliyor. Zamanında buraya en büyük zararı, son güçlü Babür  hükümdarı Aurangzeb (Evrenzib) vermiş. Buradan sonra tekrar otele dönüp kahvaltı yaptık ve dinlenmeye çekildik.

Bu slayt gösterisi için JavaScript gerekir.

Öğleye yakın tekrar Varanasi’yi gezmeye çıktık. Bu sefer ki hedef Varanasi’nin yeni bölümlerini gezmek. Burada bizi önce Benaras Hindu Üniversitesine götürdüler. Bu kampüsün içinde araba ile bir gezi yaptık. Daha sonra ise Bharat Mata (Ana Hindistan) tapınağını gezdik. Burası aslında bir tapınak değil, Hindistan’ın mermerden oyulmuş haritasının sergilendiği bir bina.

Bu slayt gösterisi için JavaScript gerekir.

Saat 17:00’de Delhi’ye doğru uçacağız ve gezinin son gününe gireceğiz. Çok yorulduk, program çok yüklüydü. Ben başta olmak üzere biraz dökülmeler başladı. Bu gezi 15 günlük geziymiş aslında.

Gezekalın..

Dr Ümit Kuru

Yeniden gözden geçirilmiş yayın 13.01.2015 Saat 23:46

RAJASTAN-ALTIN ÜÇGEN-VARANASİ-Khajuraho-Varanasi

SONY DSC

Bu akşam ki bölüm biraz yüz kızartabilir. Sizden peşinen özür dilerim ancak o erotik oymaları da oraya ben yapmadım ya! Varlardı, gittik, gördük ve paylaşıyorum…

IMG_1187

Khajuraho, Delhi’den tam 620 km uzakta olan bir köy. Hindu ve Jain tapınaklarının en yoğun olduğu bir yer. Ancak meşhur olmasını sağlayan bu tapınakların duvarlarında bulunan erotik oymalar. Burası UNESCO’nun dünya mirası listesinde ve Hindistan’ında “yedi harikaları”ndan bir tanesi. Khajuraho isminin Sanskritçe anlamı “Palmiye Ağacı” demekmiş.

SONY DSCBir zamanlar bölgede hüküm süren Chandela Hanedanlığının güçlü zamanlarında Khajuraho, krallığın ya da hanedanlığın kültürel başkenti olmuş ve şimdiki tapınakların büyük çoğunluğu o zamanlarda (Milattan sonra 950-1150) yapılmış. Bir zamanlar 20 km²’lik bir alana yayılmış halde 85 adet tapınak varmış ancak günümüzde bu sayı 25 ve bizim gezdiğimiz alan içinde ise sadece 12 tane tapınak var.

Sabah erken saatlerde yeni rehberimiz ve şoförümüzle bu alana vardık. Khajuraho tapınakları doğu, batı ve güney tapınakları olarak 3 bölümde geziliyor. Hindu Tapınaklarının hemen hemen hiçbirinde bayrak dalgalanmıyor ve müzik sesi gelmiyor. Bunun anlamı burada ibadet yapılmıyor. Öğrendiğimize göre eğer herhangi bir tapınak içindeki tanrı heykelleri herhangi bir sebeple hasar görmüşse, bu tapınakta artık ibadet yapılmıyormuş. Ne kadar ilginç! Sadece bir tapınakta bayrak sallanıyor ve bir müzik sesi geliyor.

Bu slayt gösterisi için JavaScript gerekir.

IMG_1206Buradaki tapınaklar tanrı Şiva, Vişnu ya da Jain mezhebine adanmış. Bunları bizim gibi gezginlerin ayırt edebilmeleri mümkün değil. Bence en güzel olanları, Batı tapınakları. Burada tapınaklar birbirlerinden yürüme mesafesi uzaklıkta bulunuyor. Hepsi bir platformun üstünde yükseliyor ve doğu-batı istikametinde uzanıyorlar. Doğuda girişleri var, bir tanrı heykelinin (sunak) bulunduğu odası ve onun dışında büyükçe bir oda dört taraftaki duvarlarda ve tavanda muhteşem taş oymalar ve heykeller bulunuyor. Alanın ana kapısından girip sol tarafa doğru yolu takip edince ilk olarak karşımıza Chaunsat Yogini Tapınağı çıkıyor. Önünde bulunan begonvilleri ile Kandariya Mahadeo Tapınağı, alanda bulunan tapınaklar arasında en güzellerden bir tanesi. Chitragupta Tapınağı, Vishwanath Tapınağı, Lakshamana Tapınağı, Matangeshwara Tapınağı diğer tapınaklar. Ben bu tapınakların yemyeşil bahçelerine bayıldım. Her zaman ki kuşlar tüm cömertlikleri ile pozlarını verdiler.

Bu slayt gösterisi için JavaScript gerekir.

SONY DSC

Tapınakların dış duvarlarında, gündelik yaşamdan ve savaşlardan sahneler yanında, bundan yaklaşık 1000 yıl öncesinin şartları düşünüldüğünde, her biri aslında birer sanat eseri olan erotik taş oymaların neden yapılmış olabileceğini hem orada rehbere sordum ve hem de dönünce araştırmaya çalıştım. Neden bir ibadethanenin, sadece dış duvarlarında bile olsa bu erotik figürler yapılsın?

Bu slayt gösterisi için JavaScript gerekir.

Bunu Chandela Hanedanlığının orijini hakkında söylenen efsaneye dayandıran hikayeler var. Bu efsaneye göre bir Hindu rahibin güzel kızı, ırmakta yıkanırken Ay Tanrısı tarafından görülür ve onun tarafından tecavüze uğrar. Bu Tanrı ile ölümlünün birleşmesinden Chandravarman adını verdikleri bir erkek çocuk doğar. Toplumun bu evlilik dışı ilişki sonucu olan çocuk üzerindeki baskısı altında kalan anne, çocuğunu da alarak Orta Hindistan’ın yoğun ormanlık alanlarına göç ediyor ve burada çocuğuna hem bir anne oluyor ve hem de dinini öğretiyor. Zamanla büyüyen çocuk Chandela Hanedanlığını kuruyor ve bir gün rüyasında annesin görüyor. Annesi ondan bir istekte bulunur; “Senden insanın şehvetini gözler önüne seren ve bu zevklerin anlamsızlığını gösteren tapınaklar yapmanı istiyorum”. İlk tapınağını yaptıran ve annesinin isteğini yerine getiren Chandravarman, daha sonra kısa zamanda insanın şehvet duygularını, cinsel dürtülerini gösteren diğer tapınaklarla bu tapınaklar kompleksini kuruyor.

SONY DSC

Diğer bir teoriye göre ise bu figürlerin yapılmasının özel bir amacı vardı. O günlerde inzivaya alınan erkek çocuklarının dini öğretilerini alırken, dünyevi zevkler hakkında bilgilenmelerini, bu erotik oymalar sayesinde edinmeleri sağlanıyordu.

Khajuraho tapınaklarının ana teması nedir diye sorulsa tek kelime ile”kadın” diyebiliriz. Dans eden, gözlerine sürme, ayak tırnaklarına kına yapan, saçını tarayan, masum, işveli, baştan çıkartan, güzel vücutlu kadınlar. Bu figürler yanında tüm günlük yaşamdan da sahneler var.

SONY DSC

Hindu inanışında Mokşa (hidayete erme, özgürleşme), Budizm ve Sihizm de ise Nirvana ya ulaşmanın 4 yolu varmış; Dharma (erdemli yaşam), Artha (mal varlığı) Yoga, ve Kama (zevk). Bunların hepsi yaşamın içinde var ve normal kabul ediliyor. İnsan ömrünün erken yıllarında,  yaşamın tüm bu yönlerini yaşamak ve sonunda tüm zevklerden vazgeçerek (pişmanlık duymadan, bağımlısı olmadan) Mokşaya varmak. Tapınak duvarlarında aslında kadını ile erkeği ile, günlük yaşam ve savaş sahneleri ile, masum aşk ve erotizm ile tüm yaşam gerçekliği anlatılıyor. “Bu tapınağın kapısından içeri girdiğin andan itibaren, tüm dünyevi zevkleri dışarıda bırak” deniliyor.

Bu slayt gösterisi için JavaScript gerekir.

Daha sonra araba ile doğu grubu tapınaklara gittik. Burası ilk gezdiğimiz gruptakiler kadar geniş bir alana yayılmamış ve daha az gösterişli. Bunların çoğu ise Jain tapınağı. Buradaki tapınaklar Parsavanatha Tapınağı, Ghantai Tapınağı, Adinatha Tapınağı. Burada da bir baykuşu yakaladım. Öyle güzel bakıyordu ki! Gece değil bir şey değil, uyanık olması ilginç.

SONY DSC

Khajuraho’daki gezimiz sona erdi. Saat 17:00 de Varanasi’ye uçtuk. Varanasi, Hindistan’ın en kutsal kenti. Yani buraya giden Hindular hac görevlerini yerine getiriyorlar. Hindu inanışında ölüm sonrasında ruh ölmüyor ve başka bir bedende yeniden hayat buluyor. Reenkarnasyon denen bu olay aslında ruhun huzur bulmaması nedeniyle arzulanan bir durum değil. Bu nedenle ruhun kurtulması için varanasi de ölüp, ölü bedenin yakılıp, kutsal nehir Ganj’a küllerin savrulması gerekiyor. Ancak bu şekilde reenkarnasyon döngüsü kesiliyor ve ruh huzur buluyor. Bu nedenle bu şehre ya ölüme yakın insanlar getiriliyor ve ölüm gerçekleştikten sonra yakılıyor ve külleri Ganj’a savruluyor. İmkanı olmayıp ta buraya ölmeye gelemeyen insanların ise öldüğünde yakılma ile elde kalan külleri Varanasi’ye getiriliyor ve Ganj nehrine savruluyor. Burada programımız aslında yarın saat 05:30 da Ganj nehrinde tekne turu ile başlayacak ancak gitmeden önceki Hindistan hazırlıklarımda öğrendiğim Aarti Ganga denen Ganj’ı kutsama törenlerini kaçırmak istemiyoruz. Bu nedenle bu tören için akşam saat 18:00 de Dasaswamedh Ghat’ı önünde iyi bir yer kapmamız gerekiyor.

IMG_1284Biraz zamanımız var. Bizim kızlar ilk günden beri Sari adlı Hint giysisini almak için yanıp tutuşuyorlar. Nerede giyeceklerini pek anlayamasam da bu sefer ekip bayan ağırlıklı ve onlara uyacağız. Varanasi ipek işi giysiler ve el işleri ile ünlü bir şehir. Bu işi Müslümanlar yüzyıllardır yapıyorlar ve sırlarını da çok iyi saklamışlar. Biz de yeni rehbere söyleyince kör istedi bir göz Allah verdi iki göz misali hemen bir dükkana götürüldük. Ben oturdum yorulmuşum, kızlar alışverişteler.

Akşam tam saatinde Dasaswamedh  Gaht’a vardık. Burası çok kalabalık. Etrafta bol bol Guru var. Bu arada yol boyu dilenciler var. Bu kadar çok dilenciyi yan yana hiç görmemiştim. İyi bir yer kapıp törenleri izledik. Hindistan gezimizin en güzel ve ilginç gecelerinden bir tanesiydi. Yarım saat kadar süren tören aslında tamamen bir gösteriye dönüşmüş olay ancak bu şehirdeki en güzel anımız oldu. Tütsü kokusu, çan sesleri, duman, Ganj nehrine salınan ve su üstünde yüzen yanar mumlar. Sabahki erotik figürlerle güne başlayıp, günü bu dini ritüel ile bitirmek! İnsan bu ülkede nasıl da uçlarda dolaşabiliyor?

Bu slayt gösterisi için JavaScript gerekir.

Akşam artık açlıktan ölüyoruz. Rehbere iyi bir yer diye sordum, bizi rastladığımız en ilginç lokantaya götürdü.Burası peynirleri ile meşhur bir lokanta çıktı. Ben klasik Hint yemeği istedim, kızlar ise peynir tabağı ve artık çok alıştığımız butter nan (yağlı ekmek) istediler. Haklı çıktılar, burası en kötü Hint yemeği yediğim yer oldu. Aslında burada pizza yemek lazımdı. Etraftaki turistler Pizza yiyorlardı, uyanamadım işe. Ertesi gün aynı yere gittik ve Pizza yedim. Evet, bu peynirle harika bir pizza geldi. Çaktırmadan bira servisi bile yapıyorlar. Buranın sahiplerinden birisi Alman’mış. İki lokantası varmış ve bu lokantanın geliri fakir çocukların eğitimine gidiyormuş.

Yarın erkenden Ganj nehrinde botla geziye başlayacağız. Daha sonra da Delhi’ye uçuş var. Artık sona yaklaştık.

Gezekalın

 Dr Ümit Kuru

Gözden geçirilmiş yeni basım tarihi 12.01.2015 Saat 00:13