• Arşivler

  • Diğer 531 aboneye katılın
  • Mart 2013 den beri

    • 378.111 ziyaretçi
  • Aralık 2025
    P S Ç P C C P
    1234567
    891011121314
    15161718192021
    22232425262728
    293031  

Bir Ülke, İki Zaman: Güney Kore / Golgulsa Tapınağı Konaklama-6. Gün

Bugün grupça çok farklı bir deneyim yaşayacağız. Gezi hayatımız boyunca, dünya üzerinde çokça Budist tapınağı gezmişizdir. Tapınağın özelliğine göre tapınak ziyaretimizi yapar, rahipleri de göz ucumuzla süzeriz. En büyük derdimiz ise, onları en ikonik halleri ile, fotoğraf karelerimize hapsetmeye çalışmak olur.

Güney Kore ziyareti planlamasını yaparken, tapınakların çoğunda konaklama hizmetinin de verildiğini öğrenmiş ve bu konuda çok blog yazısı okumuştum. Bir Budist tapınağında rahipler “gece ne yaparlar ve nasıl yaşarlar?” sorusuna yanıt arama ve bu olaya bir gece de olsa şahitlik etme fikri bana cazip geldi. Biz de bir Budist tapınağı konaklaması yapmak ve bu deneyimi yaşamak istedik. Bunun için de Kore’ye gitmeden Andong şehrinde, Bongjeongsa Tapınağı’nı gözüme kestirmiştim.

Bu tapınak daha önce anlattığım gibi bir “Sansa-Budist Dağ Tapınağı” idi. UNESCO Listesinde ve doğa içinde, konaklama deneyimimiz için çok uygun bir tapınaktı. Sorun şu ki bu tapınağın sadece 16 kişinin aynı anda konaklayabileceği kadar odası vardı. Revaçta olan bu tapınak konaklamasına kayıtlar için temmuz ayına kadar beklememiz gerektiği söylendi. Ağustos ayında, lokal acentadan hala haber gelmeyince, tapınak konaklamasını başka bir tapınağa alma fikri ön plana çıktı. Böylece hiç olmazsa burada kalabilme şansını kaçırmamış olacaktık. Gyeongju’da Golgulsa Tapınağı konaklamamız için teyit alındı. Bu konaklama deneyimi ilginçti. Onu bugün sizlerle paylaşacağım.

Golgulsa Tapınağına gitmeden önce bugün iki yere ziyaretimiz olacak; Seokguram Kaya Tapınağı ve Bulguksa Tapınağı. Hava yine yağmurlu. Kore gezimizde 2 gün yağmura yakalandık, bir tanesi de bugüne denk geldi.

Seokguram Mağarası, bir inziva yeri ve Bulguksa Tapınak Kompleksinin bir parçası. Burası, 8. yüzyılda, Silla Kralı Gyeongdeok‘un hükümdarlığı döneminde inşası bitirilen, bin yıllık bir tapınak. Yapay bir mağara. Bulguksa Tapınağı, Kral’ın şu anki hayatındaki ebeveynleri için inşa edilmişken, Seokguram Kaya Tapınağı (Seokguram Grotto), önceki hayatındaki ebeveynlerine adanmış.


Hem kendisi hem de Bulguksa Tapınağı, Tohamsan Dağı‘ndadır. Ancak ikisi arasında yaklaşık 3 kilometre mesafe var. Mağara, Doğu Denizi’ne bakar ve deniz seviyesinden 750 metre yüksektedir. 1995’te Seokguram, Bulguksa Tapınağı ile birlikte UNESCO Dünya Kültür Mirası Listesi’ne eklenmiştir. Dünyadaki en iyi Budist heykellerinden bazıları buradadır. Biz bugün Kore’deki 8. UNESCO Listesi alan ziyaretimizi bu tapınaklara yaparak tamamlayacağız.

Oraya ulaşmak için yaklaşık 10-15 dakika yürümeniz gerekiyor. Yağmurlu havada bu yol biraz eziyet gibi gözükse de bizler ortamdan memnunuz. Tabii ki güneşli bir ortamda burada yürümenin keyfi bir başka güzel olurdu.

Düz bir yol yürüyüşü sonrasında renkli fenerlerin bulunduğu bir alana ve tapınağa ulaştık. Buradan merdivenlerle yukarıdaki Seokguram Mağara Tapınağına çıkılıyor.

Hem zamanın yıpratıcı etkisinden ve hem de Konfüçyüsçü devlet anlayışının Budist Tapınakları yok sayan yaklaşımları nedenleriyle, bu mağara tapınak bir dönem çok harap hale düşmüş. Japonlar Kore’yi işgalleri sırasında mağara tapınağına restorasyon adı altında, istemeden de olsa, zarar vermişler. Bu restorasyon sırasında uygulanan hatalı teknik işlemler mağara ve heykellerin nemden zarar görmesine sebep olmuş. Neyseki artık günümüzde mağaranın nemden zarar görmesi engellenmiş ve doğru bir restorasyon uygulanarak mağara kurtarılmış.

Burası dışarıdan bakıldığında pek bir şeye benzemiyor olabilir. Ancak dışarıdan küçük ve tipik bir kore yapısı ve içeriden camekanlar ardındaki karanlık bir odada, Budist sanatının ve mimarisinin en büyük şaheserlerinden biri saklı. Derinlerde, dairesel bir odada oturan ve öğrencileriyle çevrili bir Bodhisattva (Aydınlanmış-gerçeğe ermiş Buda) figürü bulunuyor.

O dönemde yaygın bir korku olan, sinir bozucu Japon işgalcilerden Kore’yi koruması için heykel doğuya bakacak şekilde konumlanmış. Buda ve çevresindeki havari heykelleri camekanın arkasıda korunuyor.

Bu tapınakta fotoğraf çekmek yasaktı. Aşağıdaki fotoğraf internet paylaşımlarından alınmıştır.

Aynı güzel yoldan bu sefer geri dönerek Seokguram Tapınağı gezimizi tamamladık ve sonraki hedefimiz olan Bulguksa Tapınağı‘na doğru yola çıktık.

Bulguksa Budist Tapınağı, Kore Budizmi’nin Jogye Tarikatı’nın baş tapınağıdır. Dabotap ve Seokgatap adı verilen taş pagodaları, Cheongun-gyo (Mavi Bulut Köprüsü) ve iki yaldızlı bronz Buda heykeli gibi Ulusal Hazineler bu tapınakta bulunmaktadır.

Tapınak, Silla Krallığında Budist sanatının altın çağının bir şaheseri olarak kabul edilir. Tapınağın kayıtlarında, 528 yılında bu alana küçük bir tapınağın inşa edildiği yazılıyormuş. Mevcut tapınak inşasına 751 yılında başlanmış ve 774 yılında tamamlanabilmiş. Tapınağa “Buda Ülkesi Tapınağı” anlamına gelen Bulguksa Tapınağı adı verilmiş.

Tapınak Goryeo ve erken Joseon Hanedanlığı döneminde yenilenmiş. Imjin savaşları sırasında ahşap binalar Japonlarca yerle bir edilmiş. 1604’ten sonra Bulguksa’nın yeniden inşası ve genişletilmesi başlamış ve bunu 1805’e kadar yaklaşık 40 yenileme işleme izlemiş. Son olarak kapsamlı bir arkeolojik araştırmanın ardından, 1969 ile 1973 yılları arasında büyük bir restorasyon gerçekleştirilmiş ve Bulguksa Tapınağı bugünkü haline getirilmiş.

Tapınak daha girişten itibaren insanı etkiliyor. Heybetli bir kapıdan geçerek tapınağa giriş yapıyorsunuz. Daha sonra karşınıza büyükçe bir gölet çıkıyor.

Tapınağın ünlü taş yapıları, Silla Krallığı dönemindeki yapımından beri aynı şekilde korunmakta. Tapınağın girişi, (buraya Sokgyemun deniyor), tapınak kompleksinin içine giden çift bölümlü bir merdiven ve köprüye sahip. Merdiven 33 basamaklı. Cheongungyo (Mavi Bulut Köprüsü) adı verilen alt kısım, 6,3 metre uzunluğunda ve 17 basamağa sahip. Baegungyo (Beyaz Bulut Köprüsü) denen üst kısım ise 5,4 metre uzunluğunda ve 16 basamağa sahip. Bu merdivenler Leylak Sis Kapısı‘na (“Jahamun’a” ) çıkıyorlar.


Normalde tapınak alanında iki pagoda birden bulunması çok nadirken, bu tapınakta var. İki metre yüksekliğindeki üç katlı Seokgatap (Sakyamuni Pagodası), sade çizgilere ve minimal detaylara sahip, geleneksel Kore tarzı bir taş pagodadır. Seokgatap 13 asırdan daha eski. Dabotap (Çok Hazineli Pagoda) ise 10,4 metre yüksekliğindedir.

Ana salonun adı Büyük Aydınlanma Salonu‘dur (Daeungjeon). Bu salonun önünde ise biraz önce bahsettiğim iki pagoda bulunuyor. Salon, Sakyamuni Buda’yı barındırır ve ilk olarak 681 yılında inşa edilmiştir.

Biz bu güzel tapınağın kalabalık zamanına denk geldik. Sanki duyan gelmiş! Gelinmeyecek gibi de değil. Çok güzel bir tapınak burası. Etrafta keyifle gezmeye devam ettik.

Tapınağın arka ve yan taraflarını da mutlaka gezmelisiniz. Bu tapınağın çatı uçları, Silla Krallığı dönemindeki gibi yukarıya doğru belirgin derecede kalkık. Bahçede peyzaj düzenlemesi olağanüstü güzel. Bir de arka taraftaki dev çanı gözden kaçırmayın derim.

Tapınakların çoğunda gördüğümüz Lotus çiçeği şeklinde kağıttan renkli fenerler, arınmayı ve aydınlanmayı temsil ediyorlar. Üzerlerine, dilek ve dua yazılmış kağıtlar asılıyor.

Tapınak girişindeki havuzun farklı yönlerden birkaç fotoğrafını daha çekerek, bu güzel tapınağın gezisini sonlandırdık.

Konaklama yapacağımız tapınakta hem akşam yemeği ve hem de kahvaltı yapılacak. Tapınak yemekleri sadelikleri ile meşhur. Konaklama öncesinde yemeklerin tadının da, tuzunun da pek olacağını sanmıyordum. Tapınakta aldığımız yemekler sonrasında bu düşüncemin doğruluğu tescillendi. Bu nedenle tapınağa girmeden önce yiyeceğiniz güzel yemek, sizi ertesi güne kadar idare etmeli. Öğlenleyin güzel bir et galbi yedik. Galbi-jjim Kore usulü haşlanmış dana kaburga yemeği. Galbi, Korece kaburga anlamına geliyor. Domuzdan da galbi yemeği oluyor tabii ki.

Golgulsa Tapınağı, yaklaşık 1.500 yıl önce Hindistan’dan Kore’ye gelen bir keşiş tarafından, yakınlarda bulunan Girimsa Tapınağı ile birlikte kurulmuş.

Golgulsa, Kore’deki en eski mağara tapınağıdır. Aslında eskiye ait çizimlerde kaya tapınağın önünde ahşap bir binanın olduğu görülüyormuş. Ancak Joseon döneminin ortalarında ve sonlarında yandıktan sonra bu ahşap tapınak harabeye dönmüş.

Golgulsa’nın kayaya oyulmuş Oturan Buda heykeli, 9. yüzyılda Birleşik Silla Hanedanlığı döneminde kireçtaşı kayalığa oyulmuş. Golgulsa’nın baş Buda’sı olan ve kayaya oyulmuş Oturan Buda, Kral Munmu’nun su altındaki mezarına bakacak şekilde konumlanmış. Kral Munmu, Silla Hanedanlığında önemli bir kral. Genellikle Birleşik Silla döneminin ilk hükümdarı olarak kabul ediliyor.

Yaklaşık 70 yıl önce tapınağın yeniden inşasına başlanmış. Görüldüğü gibi aslında Golgulsa Tapınağı’nın, kayaya oyulmuş olan Buda kısmı ve çevresi hariç, kalan kısmı yeni sayılır. 1992’lerde faaliyete geçmiş ama 30 yıldır tapınak konaklama (templestay) hizmeti veren tapınak, bu alanda en eski olanı sayılabilir.

Golgulsa’da öğretilen, dünyevi acıları dindirmek ve aydınlanmaya ulaşmak için tasarlanmış, farklılık yaratan bir eğitim yöntemi de Sunmudo (veya Seonmudo) dövüş sanatıdır. Bu eğitimin amacı, zihin ve bedenin nefesle uyum içinde olmasıdır.

Kore’de, Ocak 2024 itibarıyla 17.141 kayıtlı Budist tapınağı bulunduğuna dair bir yazı buldum. Bu 17.141 tapınağın yalnızca 982’si Geleneksel Budist tapınağıdır. Kore’de geleneksel bir Budist tapınağı olmanın kriteri, tapınağın 100 yıldan eski olması ve Budist tapınağının gerçekten 100 yıldan eski olduğunu kanıtlayan belgelerin bulunmasıdır. Bu da Kore’deki kayıtlı tüm tapınakların yalnızca %5,7’sinin geleneksel tapınak olduğu anlamına geliyormuş Kore’de konaklama yapılabilen tapınak sayısı ise 150’nin üzerine ve ülkenin her yerinde konaklama yapılabilecek tapınak bulmak mümkün.

Tapınak konaklama (Templestay) programı ilk olarak 2002 yılında, Dünya Kupası’nın Kore’de yapıldığı zamanla başlamış. Program, insanlara Kore’nin geçmişinin ve bugününün ayrılmaz bir parçası olan Kore Budist kültürünü deneyimleme fırsatı sunmak amacıyla başlatılmış. Başlangıçta programa 32 tapınak katılıyormuş. 2025 yılına gelindiğinde bu sayı 150’yi geçmiş. Başlangıçta program pek yabancılara yönelik değilmiş. 2025 yılı itibarıyla yabancı uyruklular için 30 tane Templestay Programı uygulayan tapınak bulunmakta. Buna ait güncel bilgiye bu linke tıklayarak ulaşabilirsiniz.

Grup olarak saat 14:00 gibi tapınağa giriş yaptık. Önce tapınağın resepsiyon binasına gidip kayıt olduk. Bize burada harita, uymamız gereken kurallar, program saat ve yerlerini gösterilen belgeler verildi. Sonra da giymemiz gereken kıyafetler dağıtıldı. Kıyafet olarak bir pantolon (kız-erkek herkese) ve yelek dağıtıldı.

Sonra da kalacağımız yerlere yönlendirildik. Kızlar ayrı, erkekler ayrı konaklayacağımız odalara dağıldık. Biz 4 erkek bir yerde, kızlar ise ikiye bölünmüş halde odalara yerleştik. Kızlar ranzadalar, biz erkekler ise yerlere yer yataklarımızı serdik. Çarşaf ve yorganları paylaştık. Odalarda ortak duş-tuvalet mevcut.

Bu bölümde sizlere tapınak kuralları hakkında bilgi vermem gerekir. Malum, daha önce bir Kore Budist tapınağına veya Tapınakta Kalma programına gitmediğimizden, tapınakta bizden ne beklendiğini bilmiyor olmamız gayet normal. Amacımız tabii ki Budist olmak değil! Bu inanışa sahip olanların günlük yaşamlarına, bir günlükte olsa dahil olup, onları izlemek istiyoruz. Bunun için de ortama biraz uymak, onlara saygı duymak ve kurallarını temelden de olsa bilmek gerekiyor. Bu yüzden, bir Kore Budist tapınağında görgü kuralları açısından bizlerden beklenen bazı şeyleri sizinle paylaşmak isterim.

Bir tapınakta ne giymeniz gerektiği, ilk bilmeniz gereken bilgidir. Bir Kore Budist tapınağı, Budistlerin ibadet ettiği kutsal bir yer olduğundan, ziyaretçiler uygun şekilde giyinmelidir. Bu da kıyafetlerinizin temiz, düzenli ve muhafazakâr olması gerektiği anlamına geliyor. Kolsuz üst giysiler, mini etekler veya kısa-uzun şortlar giyilmemelidir. Ayrıca, ağır makyajdan, güçlü parfümlerden veya abartılı aksesuarlardan da kaçınılmalıdır. Tapınak salonuna çıplak ayakla girmek yasak. Temiz bir çorapla salonda olmamız gerekiyor.

Ziyaretçilerin davranışlarına gelince, hem sessiz hem de başkalarına karşı dikkatli olunmalıdır. Bu nedenle, yüksek sesle konuşmanın, koşmanın, bağırmanın, şarkı söylemenin veya müzik çalmanın yasak olduğunu söylemeye gerek yok. Ayrıca, tapınak arazisindeyken alkol almaktan, et yemekten veya tütün içmekten kaçınılmalıdır. Son olarak, özellikle de tapınakta kaldıkları süre boyunca, erkekler ve kadınlar yakınlaşmaktan kaçınmalıdır. Bizler de hanımlar ayrı, erkekler ayrı kaldık.

İzin almadığınız sürece yapmamanız gereken bir şey, tapınak salonlarının içinde fotoğraf çekmektir. Gerçi bu kısım için kendimi epey bir zaman zorladım. Sonra çaktırmadan fotoğraf çekmeye çalıştım. Fark ettim ki tapınak ustaları ve öğrenciler birbirlerinin fotoğraf ve videolarını çekiyorlar, o andan sonra ben de çekmeye başladım. Size tavsiyem salonda en önde ve yanda bir yer seçmenizdir. Ayrıca, bir salona girmeden önce ayakkabılarınızı çıkarmanız gerekecektir. Salona girdiğinizde ve bunu yaparken kendinizi rahat hissediyorsanız, avuçlarınızı birleştirerek Buda’ya eğilmelisiniz. Salondan çıkarken de aynısını tekrarlamalısınız.

Salonun ortasındaki ibadet yeri yalnızca rahipler içindir. Bu yüzden genellikle merkezin sağında ve solunda insan grupları görürsünüz. Ayrıca, salonda uzanmamalı, sırtınızı ana sunağa vermemeli veya kapı girişinde oturmamalısınız. Son olarak, dua edenlerin önünden geçmemelisiniz.

Bir tapınak konaklaması ruhsal olarak canlandırıcı bir deneyim olabilirken, özellikle rahatlatıcı olmasını beklemeyin! Birçok tapınak konaklaması, katılımcıların günün aktivitelerine başlamak için sabah üçte uyanmasını gerektirir. Bunların hepsine de katılmanızı beklemiyorlar tabii ki. Grubumuz ilk tanışma ve oryantasyon kısmı ile Sunmudo gösterisine firesiz katılırken 108 secde, akşam ayini kısımlarında epey bir fire verdi. Sabah duasına ise gruptan sadece bir temsilci göndermekle yetindik. Bizim gezi grubunun da bazı sınırları var yani!

Tapınaktaki herhangi bir iç mekana girmeden önce ayakkabılar her zaman çıkarılır ve ayrılmadan önce odanızı temizlemeniz beklenir. Tüketeceğiniz kadar yemek almalısınız. Yemekleri tabağınızda bırakmanız ve çöpe atmanız hoş karşılanmıyor. Amaç aç kalmak değil, sadece israf etmemek. Bazı yiyeceklere artık aşına olduk ama özellikle tapınakta sebze veya diğer yiyeceklerden karşınıza bilmediğiniz bir tadın çıkma olasılığı var. İşte o zaman az da alsanız yemek arttırıyorsunuz. Yemek sonrası tabak çanaklarınızı sizlerin yıkamasını bekliyorlar.

Tapınakta ilk kez kalacaklar için ipuçları; Rahat çoraplar ve kolay çıkartılır ayakkabılar getirin. Her odaya girip çıktığınızda ayakkabı bağcıklarınızı yeniden bağlamak yorucu oluyor. Ortak duşları kullanırken terlik veya duş terliği kullanışlı olacaktır. Böcek kovucu özellikle yaz aylarında işe yarayabilir.

Her tapınak, kendine özgü konumu ve belirli ruhsal odak noktasına göre kendi programını ve aktivitelerini tasarlıyor. Ancak hemen hemen her tapınak konaklamasının içerdiği birkaç ortak aktivite var.

Bunlardan birisi meditasyondur. Tapınakta kalmanın gerçek keyiflerinden biri, zihninizi temizleme ve sadece var olmaya zaman ayırma şansıdır. Meditasyon aktiviteleri genellikle oturarak yapılır. Bazen tapınak arazisinde veya dışarıda güzel bir doğal noktada da meditasyon yapılabilir. Bu tapınakta olduğu gibi yürüyüş de bir meditasyon olabiliyor. Etkinliğe katılmış gruptan bir arkadaşımın ifadeleri ile sabahın erken saatinde gong sesi ile katılımcıların davet edildiği yürüyüş meditasyonunda adeta yürüyüş yeniden öğretiliyor, adım ve nefes ilişkisine dikkat çekiliyor. Bir rahip, zihninizi temizlemek için doğru duruşu size öğretiyor. Amaç zihni sakinleştirmek, bedeni eğitmek. Bu tapınakta Seonmudo’da bir tür meditasyon olarak uygulanıyor.

Her tapınak konaklaması secde etme veya eğilme eylemini içerir. Herhangi bir dua törenine katılmadan önce eğilmenin kesin görgü kurallarını ve hareketlerini öğretiyorlar. 108 secde, kişinin 108 acı kaynağından kurtularak bedenini ve zihnini arındırması için yapılıyor. Bu uygulamanın bütün amacı, iç gözlemi ve öz eleştiriyi teşvik eden fiziksel ve ruhsal bir egzersiz oluşturmak. Daha katı tapınaklar katılımcıların günde 108 secde etmesini beklerlerken, rahat tapınaklar bu konuda esnek olabilirler. Bizim gruptan sadece bir arkadaşımız 108 kez secde etmeyi başarabilmiş. Çoğu arkadaş yarı yolda secde etmeyi bırakmışlar. Utanarak söylemeliyim ki, secde kısmına gelindiğinde hanımla ben, yağmurun dinmesini fırsat bilip kaya Buda Heykeline doğru yürüyüşe çıktık. Olsun! Ayıplamayın lütfen. Bu da bir başka meditasyon şekli değil mi?

Birçok tapınak konaklama programında, bir rahibin size çay yapmanın ritüellerini öğrettiği geleneksel bir çay seremonisi bulunuyormuş. Çoğu zaman, çay seremonisi rahiple bir diyaloğu da içeriyor. Bizim program içinde bu kısım yoktu.

Diğer aktiviteler arasında açık havada yürüyüşler veya rehberli meditasyonlar, yiyecek toplama ve yemek pişirme dersleri ve tapınak fenerleri veya boncuk dizileri yapmayı öğrenmek de yer alabilir.

Tapınak Konaklama programına katılmak ilginç bir deneyimdi. Bir daha dener miyim? Yok! Bana şahsen bu kadarı yetti. Yeni heyecanlara ve deneyimlere bakalım!

Gezekalın

Dr Ümit Kuru

13.11.2025