Sekizinci Kıta Madagaskar: Andasibe Ulusal Parkı-1

Gezi Tarihi: 15.09.2016

IMG_9066.JPG

Geceyi kötü geçirmiş olarak uyandık. Giysilerimizle yattığımız için giyinme kısmı çok hızlı oldu ve konakladığımız yeri ve çevresini keşfe çıktık. Oda içi kötü olmasına rağmen, otelin çevresi çok güzeldi. Ormanın içinde sayılırdık. Bir kenardan dere akıyordu. Madagaskar’ın bu bölgesi tesisler açısından oldukça fakir. Bu kaldığımız oteller bizlere iyi diye sunulan oteller. Aslında yapılacak şey temel hijyeni sağlamak. Temiz bir tuvalet, yatak, çarşaf, yastık kılıfı ve havlu.  Benim gibi gezginlerin, bu gibi ülkelerde beklentisi çok da fazla olamaz. Yeter ki görmeye gittiğimiz güzellikleri görebilelim. Bu otelde aslında hemen ormanın dibinde, vahşi yaşam ile iç içeyiz. Biraz dikkat edebilseler ne kadar güzel olacak herkes için aslında.

Bu slayt gösterisi için JavaScript gerekir.

Kahvaltı sonrasında Andasibe Rezerv Alanına doğru hareket ettik. Bu rezerve alanı, Kuzey Yağmur Ormanları denilen ve Madagaskar’ın UNESCO Dünya Doğa Mirası Listesi içindeki yerlerinden birisi olan ormanların bir bölümü sayılıyor.

Andasibe Köyünün yaklaşık 2 km kadar güneyinde Madagaskar’ın en eski rezerv alanı olan Andasibe (Perinet) Rezerv Alanı ve 15 km kadar kuzeyinde ise daha büyük olan Mantadia Ulusal Parkı yer alıyor. Bu iki park da yağmur ormanlarının bir parçası ve gerek fauna ve gerekse de flora zenginliği açısından önemli yerler. 100 den fazla orkide (Ekim-Ocak arası açıyor), renkli bukelamun, sürüngen ve kurbağalar, kimi kaynağa göre 11, kimine göre de 14 türden lemur ve 100 den fazla kuş çeşidi ile biliniyor.

1900’lü yılların başında Madagaskar’ı sömürgeleştiren Fransa, doğu limanlarına ülkenin diğer yerlerinden ürünleri getirmek için bir demiryolu inşasına girişti. Henri Perinet adlı bir Fransız mühendis, bu tren yolu hattının Analamazaotra Köyü yakınında bir ana istasyon inşa edilmesinin başındaydı. İşte bugün gezeceğimiz rezerv alanının adı bu Fransızdan geliyor.

Bu slayt gösterisi için JavaScript gerekir.

Her iki parkın da önemi, Indri Lemurlarının sık populasyonlarına sahip olması. Lemurların çıkarttıkları özel sesler özellikle sabahın erken saatlerinde duyuluyormuş. İki parkta da fiziki koşullarınıza uygun yürüyüş parkurları var. Mantadia Parkı biraz daha az trustik ve yolları daha zorlu. Perinet Rezerv Alanı ise daha organize ve biz de bu alanı gezdik.

Bugünün anlatımına geçmeden Lemurlar hakkında biraz bilgi vermek lazım. Bu gezimizde bol bol görebilmeyi umduğumuz Lemurlar ve Sifaklar maymun ailesinden sayılıyorlar. İri ve parlak gözleri, tuhaf çığlıkları nedeniyle “Gecenin ruhu ya da hayalet” anlamına gelen Latince lemures sözcüğünden lemur, aslında bir alt sınıfın (Makigiller) hayvanlarına verilen genel bir isim.

Bu slayt gösterisi için JavaScript gerekir.

Familyanın yaşayan türleri 24 – 57 cm uzunluğa (kuyruk 32 – 65 cm) ve 0,7 – 4 Kg ağırlığa ulaşıyorlar. Soyu tükenen türler de var. Postları yumuşak, yünlü, çoğu gri, kahverengi ve siyahımsı varyasyonlarda, vücut zayıf ve bacaklar ince. Arka bacakları ön bacaklarından uzun olduğundan müthiş bir sıçrama yeteneğine sahipler.  Otoburdurlar ve Makiler yaklaşık 18 sene yaşayabiliyorlar.

Bu slayt gösterisi için JavaScript gerekir.

Daha önce uzun uzun anlattığım gibi ilgili konu bağlantısı (https://gezekalin.com/2016/08/31/gezi-oncesi-dipnotlar-madagaskar/) , Madagaskar 160 milyon yıl önce Afrika Kıtasına yapışıktı. Afrika kıtasında tespit edilen en eski lemur fosili 60 milyon yıl öncesine aitmiş. Bu zamanlarda ise Madagaskar, ana kara olan Afrika’dan ayrılmış. Maymun ırkına ait fosillerin tespit edildiği en erken tarih ise 17-23 milyon yıl öncesine ait. Bu demektir ki Afrika’da ortaya çıkan maymun, Madagaskar’a ulaşamadan Madagaskar Afrika’dan kopmuş. Tüm dünyaya hakim olmuş olan maymun, şempanze, goril ve Homo Sapien gibi memeli türlerinden yoksunluk Madagaskar’da daha alt ve yaşlı gruptan memeliler olan lemurlar ile tamamlanmaya çalışılmış. Lemurlar bugün hala dünya üzerinde varsalar, bunu Madagaskar gibi izole olmuş bir adada yaşamalarına borçlular.

OLYMPUS DIGITAL CAMERA

İnsanlar, 2000 yıl önce Madagaskar’a ulaşınca adanın lemurları üzerinde hemen olumsuz etki gösterdiler. Adanın lemur çeşidi ve sayısı insanların bu olumsuz etkileri (avlanma ve ormanların sıklığında azalmaya neden  olmaları nedenleri) ile azaldı. Bugün lemurlar soyları tehlikede olan hayvanlar olarak kabul ediliyor.

Tüm Madagaskar’da 60’a yakın lemur çeşidi var; Bunların büyüklüğü 25 gr lık pigme fare lemurundan, boyları 1 metreye ulaşabilen İndri’ye kadar değişiyor. Adada hala keşfedilmemiş lemur türleri olduğuna inanılıyor.

Bu slayt gösterisi için JavaScript gerekir.

İşte biz sabahın erken saatlerinden başlayarak 4 saatlik bir zaman dilimi içinde Perinet Rezerv Alanını gezip, özellikle İndrilerin peşinde olacağız. Onun dışında göreceğimiz tüm hayvanlar işin bonus kısmı olacak.

Park alanına gelince, 13 kişilik kalabalığın, Indrileri sesleri ile rahatsız edebileceğini düşünerek grubu ikiye böldüler. Her grubun başında parktan verilen birer rehber var. Park içinde çeşitli uzunluklarda yollar var ve bunlar iyi işaretlenmiş.

Bir süre sonra İndrilerin çağrışlarını duyduk ve sese doğru yöneldik. Aşağıdaki linkte gezi arkadaşlarımdan Indri sesi kaydı yapanların kayıtlarını veriyorum..

Bu slayt gösterisi için JavaScript gerekir.

Madagaskar’lılar İndrileri “Babakoto” olarak adlandırıyorlar. Bu hayvanların özellikle sabahın erken saatlerinde iletişim için çıkarttıkları sesler çok etkileyici. Bazen uçan bir yırtıcının varlığını grup üyelerine haber vermek, bazen diğer gruplar için yer hakimiyetini duyurmak, bazen de çiftleşme istekleri ile ses çıkartıyorlar. Önce erkek başlıyor bağırmaya, sonra gerisi dişiler getiriyorlar. Biz orada iken bu haberleşmeye şahit olduk. Çok etkileyici bir iletişim şekilleri var.

IMG_9485.JPG

Bu ormanlarda İndriler dışında 13 lemur türü daha var. Gördüğümüz ilk İndri ailesinden sonra “diğerlerini görebilecek miyiz?” diye orman içinde yolumuza devam ettik. Bir süre sonra bir başka lemur türünü daha gösterdiler. Bu Yaygın Kahverengi Lemur (Common Brown Lemur) türüymüş. Bu lemur bize büyük sürpriz yaptı.

Bu slayt gösterisi için JavaScript gerekir.

Ağaçtan aşağıya indi ve dokunma mesafesine kadar yaklaştı. Sırtındaki kesesi içinde yavrusu bile vardı. Çok güzel bir olay yaşamış olduk. Meğerse lemurlar muz kabuğuna dayanamazlarmış. Bu lemur, aramızdan birinin çantasında, sabah kahvaltıdan aldığı muz kokusuna gelmiş. Arkadaş lemur, tırım tırım kokusunu aldığı muzu arıyormuş.

Bu slayt gösterisi için JavaScript gerekir.

Lemurlardan gündüz aktif olanlar var, gece aktif olanlar var. İndriler gündüz aktif olanlar. Parkta ilerlemeye devam ettikçe bir sürprizle karşılaştık. Gece aktif olan lemurlardan Wooly lemur denen bir türü gördük.

Bu slayt gösterisi için JavaScript gerekir.

Daha doğrusu parkın verdiği rehber gösterdi. Aslında o olmazsa bizim bir yün yumağı şeklinde olan hayvanları ayırt etme şansımız pek yoktu. Baktığımız ağaçta 3 bireylik lemur ailesi bir aradaymışlar.  Sadece bir tanesinin yüzü gözüküyor.

Bu slayt gösterisi için JavaScript gerekir.

Lemurları gördükçe, yenilerini görme arzumuz arttı. Rehberle daha hızlı şekilde, bazen yol dışına da taşarak ormanı ve ağaç tepelerini taramaya başladık. Bu arada yerde dolanan bir lemur ailesi daha gördük.

Bu slayt gösterisi için JavaScript gerekir.

Bu aramalar sonuç verdi ve bir ağacın dalları arasında taze yaprak yemekle meşgul bir başka İndri ailesi daha gördük. İndriler sosyal hayvanlar, 4-7 bireylik aile olarak yaşıyorlar. İndriler ancak doğal ortamlarında yaşayabiliyorlar, çıftlıklerde kendılerı ıçın yapılan özel evlerde yaşayamıyorlar. En fazla bir hafta sonra ölüyorlarmış.

Bu slayt gösterisi için JavaScript gerekir.

Parkta görmeyi beklediğimiz gündüz lemurlarından 6 tür varmış. Biz bunlardan 2 tanesini gördük. Bir de gece lemur türüne tesadüf ettik. Diademed (Altın) Sifaka denen tür sık görebileceğimiz bir tür ama henüz göremedik. Dönüşe geçtiğimizde bizim rehbere haber geldi. Parkın girişinden yana doğru Altın Sifaka ailesi görülmüş. Bunu duyunca rota değişikliği yapıp bu aileyi görmeye gittik. Benim gördüğüm türler içinden en güzeli bu Diademed (Altın) Sifaka oldu.  

IMG_9908.JPG

Bu ailenin bireylerinden bir tanesi anneydi ve karnındaki kesede yavrusu minik gözlerle etrafa merakla bakıyordu.

Bu slayt gösterisi için JavaScript gerekir.

2007 yılında UNESCO Dünya Miras Listesine aday gösterilen Atsinana Yağmur Ormanlarının bir bölümü olarak kabul  edilen Analamazoatra (Perinet) Rezerv Alanını 4 saati biraz aşan süre ile gezdik. Bu parkta akşama kadar rahatlıkla vakit geçirebilirdim. Ancak bugün çok yoğun bir programımız var. Diğer grupta bizi bekliyor ve yemeğe gidilecek.  

Bu slayt gösterisi için JavaScript gerekir.

Evet sevgili Gezekalın takipçileri..

Bu konunun birinci kısmını burada keselim isterseniz. Çünkü bugünün öğle sonrası ve akşamı da aktivite ve bol fotoğraf dolu. Sizleri sıkmayalım ve günü burada bölelim.

Gezekalın ve aydınlık kalın…..

Dr Ümit Kuru

04.10.2016 Saat 11:36

img_9930

KAYNAKLAR 

http://www.madagascartravelservice.com/andasibe/andasibe_park_madagascar.html
http://housewivesoftamatave.blogspot.com.tr/2011/03/vakona-park-madagascar.html
https://en.wikipedia.org/wiki/Peyrieras_Reptile_Reserve
http://www.travelmadagascar.org/PARKS/Andasibe-Mantadia-National-Park.html
http://www.revolvy.com/main/index.php?s=Peyrieras+Reptile+Reserve
http://dave-clark.smugmug.com/keyword/mandraka/i-wStxhkz
http://www.thesussexwildlifer.co.uk/mad_peyr.htm

Sekizinci Kıta Madagaskar: Tsingy de Bemaraha ve Manambolo Nehri-1

img_6484

Gezi Tarihi: 12 EYLÜL 2016

Bugün Madagaskar gezimizin önemli bir günü olacak. Standart programımızda Tsingy de Bemaraha gezisinin Küçük Tsingy bölümü ve Manambolo Nehrinde pirogue gezisi yer alıyor. Ama ben bu gezinin Büyük Tsingy kısmını da yapmak istedim. Büyük Tsingy aslında bayağı zorlu bir kısım ve tam 4 saat süren sıkı bir tırmanış ve iniş gibi bölümleri var. Ama bu kısım yapılmazsa, UNESCO Dünya Mirası Listesi arasında yer alan bir eserin hakkını vermemiş olacağız. Bu nedenle geziye bu kısmı da ekletmek için sevgili Aykut ile İstanbul’dan başlayan bir dizi konuşma yaptık. Sonunda sadece isteyenlerin katılacağı şekilde hem Küçük ve hem de Büyük Tsingy gezileri ve Manambolo Nehri gezisi alternatif olarak kondu. Buna katılacaklar daha erken yola çıkacaklar ve daha geç olarak dönecekler. Sadece Küçük Tsingy turu yapacak olanlar ise 2 saat daha fazla uyuyacaklar ve erken dönüp tesisin havuzunda keyif yapacaklar.

Bu slayt gösterisi için JavaScript gerekir.

Sabah erkenden uyandırılıp, çabucak giyindik. Dün gece geç saatlerde geldiğimiz tesisi sabah gözüyle görünce pek beğendim.

Bu slayt gösterisi için JavaScript gerekir.

Ben dahil 10 civarında gezgin hem Büyük ve hem de Küçük Tsingy turlarını yapmak üzere Vazimba Hotelden jeeplerle ayrılıp saat 07:00 gibi yollara düştük. Pirogueların bağlı bulunduğu kıyıya jeeplerle vardığımızda sabahın güzel ışığı altında Manambolo Nehri çok güzel gözüküyordu.

Bu slayt gösterisi için JavaScript gerekir.

Önce kanolarla Manambolo Nehri üzerinde yapacağımız gezi için piroguelara bindik. Her iki uçtan birbirlerine bağlanmış iki kanoda, ikişer kişi yan yana olacak şekilde oturduk. Her bir kanoda biri başta ve biri de sonda olmak üzere iki kürekçi var. Kıyıdan ayrıldık ve dingin suda 1.5 saat sürecek gezimize başladık. Yerlilerin kürek niyetine kullandıkları uzun sopalarının suya girip çıktıkça çıkarttığı ses dışında ses duyulmuyor. Öyle huzurlu ve sakin bir ortam ki!

Bu slayt gösterisi için JavaScript gerekir.

Tekne turunda Vazimbaların yaşadığı bölgeleri, mezarlarını, kireç taşından yarları, mağaraları ve görebilirsek de su içmeye nehir kenarına gelen lemurları göreceğiz.

img_6129Nehirde yol aldıkça kanyon içinde olduğumuzu daha çok anlamaya başladık.

Tsingy de Bemaraha’nın jeolojik özellikleri hakkında biraz bilgi vermem lazım. Tüm bu alan ve Tsingy çok özel bir yapıya sahip. Milyonlarca yıl önceden burası hep deniz suları altındaymış. Kalsiyum, magnezyum karbonat gibi minerallerden zengin kalker, jips, kaya tuzu, dolomit gibi taşlar, kayalar bu alanda bolca varlar. Bu kayaların özelliği, yağışlar ve yeraltı suları ile karşılaştığında eriyebilmeleri. Tsingy gibi bu özellikte kayaların bol olduğu yerlerde karstik tarzda yeryüzü şekilleri ve mağaralar bol bulunuyor. Yani yağışlar ve yer altı suları nedeni ile kimyasal aşınma ile ortaya çıkmış yapılardan zengin bir bölgedeyiz. İşte bu kanyon, sonradan göreceğimiz Tsingy ve mağaralar bu yapısal özellik nedeni ile buraya benzersiz bir özellik katıyorlar. Renkli derin yarlar, çatlaklar ve yoğun bir ormanlık bölge arasında akan suda süzülüyoruz. Civarda göçmen kuşlar, beyaz balıkçıllar bolca varlar.

Bu slayt gösterisi için JavaScript gerekir.

Bu alanda gezeceğimiz ilk mağara için kıyıya yanaştık. Başta söylemeyi unuttum; Bu gezi için yanınızda mutlaka fener bulunması gerekiyor. İlk mağaranın özelliği sarkıt ve dikitlerin bolca olması. Kalsiyum karbonatça zengin suların mağara tavanından sızarak içindeki kirecin tavanda birikmesi ile sarkıtlar, damlacıkların mağara tabanında birikmesi ile de dikitler oluşuyor. Bu mağarada hem sarkıt ve hem de dikitler bulunuyor.

Bu slayt gösterisi için JavaScript gerekir.

Bu mağaradan sonra kısa bir süre daha teknelerle yol alıp, ikinci mağarayı da gezdik. Bu mağara diğerinden daha farklı özelliklere sahipti.

Bu slayt gösterisi için JavaScript gerekir.

Tüm bu alanlarda bir zamanlar Vazimba adlı bir etnik grup yaşarmış. Bugün ise Madagaskar’da bu insanlar, artık saf olarak yok gibiler. Günümüzde onların yerinde Skalava etnik grubu var. Yaygın inanışa göre Vazimba’lar Madagaskar’ın ilk yerleşimcileri. Vazimba’lar ortalama Madagaskar halkından daha kısa boyluymuşlar. Bir bilimsel teoriye göre Vazimba halkı, milattan 350-500 yıl önce bu adaya, bugünkü Endonezya’dan göç eden pigme insanlar olabilirlermiş. İşte bu gezide son göreceğimiz yer de Vazimba’ların mezarları. Vazimbalar ölülerini açık alanlara bırakırlarmış. Burada da tepede, kenarları çitlerle çevrili ve yüksekte, 3 kafatasının gözüktüğü bir mezar var. Burada asla ölüleri ve mezarları parmak uçlarınız ile gösteremezsiniz. Bu ölüye karşı büyük bir saygısızlık kabul ediliyor. Eğer illa ki ölüyü işaret etmeniz gerekiyorsa kıvrık parmak ucu ya da dirseklerinizle işaret edebiliyorsunuz.

Bu slayt gösterisi için JavaScript gerekir.

IMG_6413.JPG

Vazimba mezarlarını da gördükten sonra dönüşe geçtik. Son fotoğraflarımızı aldık.

Bu slayt gösterisi için JavaScript gerekir.

Kıyıda bizi çok sayıda çocuk karşıladı her türlü hünerlerini de sergilemeyi ihmal etmedi.

Bu slayt gösterisi için JavaScript gerekir.

Bu arada kıyıda ikinci grup ile karşılaştık. Bizler hemen kıyıya yakın küçük Tsingy turuna başlayacakken onlar tekne turunu yapacaklar.

Bu konuyu bugünlük burada kessem iyi olur. Çünkü hem Lemurlardan ve hem de Tsingy’den bahsedilecek. Konu geniş. İki ayrı bölümde anlatsam iyi olur.

Yani bugünün arkası yarın 🙂

Gezekalın, aydınlık kalın.

Dr Ümit Kuru 28.09.2016 Saat 11:14

 

Kaynaklar

 http://www.wildmadagascar.org/wildlife/lemurs.html
http://whc.unesco.org/pg.cfm?cid=31&id_site=494
https://tr.wikipedia.org/wiki/Tsingy_de_Bemeraha_Milli_Park%C4%B1
http://www.thecrowdedplanet.com/stone-forest-tsingy-de-bemaraha/
http://www.wildmadagascar.org/conservation/parks/journal/manambolo_02.html
http://www.forumgercek.com/bir-adimda-dunya-turu/95870-tas-ormanlari-tsingy-de-bemeraha-nationalpark-madagaskar.html
http://www.travelmadagascar.org/PARKS/Tsingy-Bemaraha-National-Park.html

Sekizinci Kıta Madagaskar: Morondava’dan Bekopaka’ya

Gezi Tarihi: 11 Eylül 2016

img_5233

Bugün ülkenin batı kıyısındaki ulusal parklardan bazılarını gezmek için Morondava‘ya uçacağız. Madagaskar Havayolları ile 08:30’da olan uçuşumuz 1 saat sürecek. Bugünkü yolculuğumuzda 4*4’lerle  seyahat edip, önce  Baobab Yolu’nda kısa bir mola vereceğiz. Tsimafana Köyü üzerinden Tsiribihina Nehrini salla geçeceğiz. Arkasından yola devamla Manambolo Nehrini salla geçip Bekopaka‘ya, geceleyeceğimiz otele, varacağız.

Bu slayt gösterisi için JavaScript gerekir.

Uçağımız tam saatinde kalktı. Uçak yolcularının tamamını bizim grup oluşturuyor. Yani bize özel uçak diyebiliriz. Yaklaşık 1 saatlik rahat bir uçuş sonrasında Morondava Havaalanına indik. Havaalanında bir manga asker ve benzeri resmi kıyafetli Madagaskar’lı, tören nizamı içinde dizilmişler, bekliyorlar. Önce “Bakın bizi nasıl karşılıyorlar?” muhabbeti olduysa da, aslında karşılanan ülkenin bir Bakanıymış. Bir adamın peşinde, onlarca adam gezmede! Ülke ne kadar fakir olursa, bu tip merasimlerin boyutu o kadar artıyor sanki.

Bu slayt gösterisi için JavaScript gerekir.

Valizlerimizi alınca her 4 kişiye bir tane olarak ayarlanmış 4*4 araçlarımıza yerleştik. Bugün ve takip eden günlerde sıkı bir arazi aracı olmadan bu ülkenin gezilemeyeceğini baştan söyleyelim. 

Bu slayt gösterisi için JavaScript gerekir.

Batı bölgesinin en büyük şehri olan Morondava aslında Batı Madagaskar kıyılarındaki  Belo sur Mer gibi balıkçı köyleri ya da Kirindy gibi rezerv alanlarını günübirlik gezmede konaklanan güzel bir kent. Başkentin sarsıcı ve yorucu halinden sonra burası tam bir kaçamak yeri. Sessiz ve sakin. Biz burada, 2 geceyi Bekopaka’da geçirdikten sonra, dönüşte bir gece konaklayacağız.

Bu slayt gösterisi için JavaScript gerekir.

Jeeplerle yaklaşık yarım saatlik bir asfalt yolu takip sonrasında, toprak ve bozuk yollara daldık. Aslında Tsiribihina Nehri’ne kadar 100 km’lik bir yolumuz var. Ama bu 100 km’yi ancak 3 saatte alabiliyorsunuz. Yollarda inanılmaz güzellikte fotoğrafik insan ve doğa malzemeleri var. Başkentin bize, en azından bana, verdiği kötü havadan çabuk sıyrıldık.

Bu slayt gösterisi için JavaScript gerekir.

Morondava’dan sonra, yaklaşık 19 km’lik yolu 45 dakikada aldığımız bir yolculuk sonrasında Baobab (Adansonia) ağaçlarının yoğun olarak bulunduğu ve Madagaskar’ın en güzel yerlerinden Baobab Yolu’na (Baobab Avenue) ulaştık. Bu alanda fotoğraf molası verdik. Ama burada esas vakit geçirmeyi, dönüşte yapacağımız güneş batırma aktivitesinde yapacağız.

img_5360

Baobab, Afrika ve Asya’nın tropikal bölgelerinde yetişen, yapraklarını döken ağaç türlerinin ortak adı. Baobab ağacına, Malagazca’da “Ormanın anası” anlamına gelen “Renala” deniyor. Boyları 5-30 mt ve gövde çevresi 7-11 mt arasında değişiyor. Bu yumuşak ve süngerimsi dev gövde, bir su deposu görevi yapıyor. Burada bulunan ağaçların bazıları 800 yaşında.

Bu slayt gösterisi için JavaScript gerekir.

Aslında burada sadece Baobab Ağacı yokmuş. Zamanında tüm bu alan ormanlıkmış. Madagaskarlılar Baobab Ağaçlarını kutsal saydıkları için dokunmamışlar. Ancak diğer ağaçları, tarla açmak ve odun kömürü elde etmek için yakmışlar. Kutsal sayılan ağaca dokunmayıp, diğer ağaçlar ortadan kaldırılınca sanki bu yolda Baobab Ağaçları yoğunmuş gibi gözüküyor.

Bu slayt gösterisi için JavaScript gerekir.

Madagaskar’lılara göre Baobab Ağaçları Tanrının ilk diktiği ağaç. Bu nedenle de kutsal sayılıyor. Gel gelelim, Madagaskar’lılar bu ağacın dikilmesinin Tanrının ilk işi olduğu için, biraz acemi işi olduğunu ve bu nedenle de ters dikildiğini düşünüyorlar. Ters dikildiği için de ağacın kökleri dışarıda kalmış. Baobab Ağaçları ile ilgili Madagaskarlı yorumu bu işte.

Bu slayt gösterisi için JavaScript gerekir.

Burada yaklaşık 1 saat kadar vakit geçirdik. Aslında burada daha görmemiz gereken Kutsal Baobab Ağacı ve meşhur Baobab Amoureux-Aşık Baobab Ağacı da var. Ama bunları görmeyi dönüşteki güneş batımında Baobab Yolu aktivitemize bıraktık. Daha kat etmemiz gereken uzun bir yol var.

Bu slayt gösterisi için JavaScript gerekir.

Tozun eksik olmadığı, bozuk ama bu haline yakışmayacak şekilde de işlek olan yolu takip ederek Belo Sur Tsiribihina Köyüne geldik. Burada bir restoranda kısa bir ihtiyaç molası verdikten sonra Tsiribihina Nehri’ni salla geçmek için nehir kıyısına geldik.

Bu slayt gösterisi için JavaScript gerekir.

Tsiribihina Nehri, Mahajilo ve Mania Nehirlerinin, Miandrivazo Şehri yakınlarında birleşmesi ile ortaya çıkan bir nehir. 170 km kadar uzunluğa sahip ve Mozambik Kanalında denize dökülüyor.  Tsiribihina Nehri, Bemaraha Platosu ve ormanlık vadiler içinden geçiyor.

Bu slayt gösterisi için JavaScript gerekir.

Araçlar buradan karşı kıyıya sallarla geçiriliyor. Sizler de isterseniz araçla birlikte salda ya da araçlar salda giderken teknelerde karşı kıyıya geçiyorsunuz. Biz buradan geçişte teknelerle geçtik ve araçlarımızın sallarla geçişini izledik. Bu geçiş yaklaşık 45 dakika kadar sürüyor. Bu arada piknik tarzı yemeğimizi tekne içinde yedik.

Bu slayt gösterisi için JavaScript gerekir.

Pirogue” denen ve altı düz, elle oyulmuş, ahşap ve kolayca taşınabilecek hafiflikte kanolar Madagaskar’ın simgelerinden. Yerli halk bu kanoları çok sık kullanıyor. Nehirde bunlardan bolca görüyoruz.

Bu slayt gösterisi için JavaScript gerekir.

Bugünün ilk nehrini geçtikten ve aynı ustalıkla araçların sallardan kıyıya indirilişini izledikten sonra araçlarla yolumuza devam ettik. Bu kıyıdan, Manambolo Nehri kıyısındaki geçiş yerine kadar 100 km yolumuz daha var. Bu yol, şimdiye kadar yaptığımızdan da kötü çıktı. Üç saati bulan seyahat sonrasında hava kararmaya yakın Manambolo Nehri’ne ulaştık. 

Bu slayt gösterisi için JavaScript gerekir.

Manambolo Nehri denize ulaşıp dökülene kadar, Manambolo Kanyonunda 70 km akıyor. Bu nehirde yarın pirogue adlı kanolarla bir turumuz olacak. Renkli kireç taşından kayaları, yarları ve mağaraları göreceğiz.

Bu slayt gösterisi için JavaScript gerekir.

Bu nehirde daha kısa ve 15 dakikayı ancak bulan bir seyahatle karşıda bulunan Bekopaka Köyüne ulaşıyorsunuz. İki parti halinde sallarla geçiş yaptık. Sahilde bizi tüm sevimlilikleri ile karşılayan çocuklarla oynaştık. Tüm jeeplerimiz sallardan inince konaklama yapacağımız Le Grand Hotel du Tsingy de Bemaraha’ya (eskinin Vazimba Hoteli)  doğru yola çıktık. 

IMG_5880.JPG

Vazimba Hotel burası için güzel sayılacak bir otel. Odaları birbirinden ayrı, küçük evler şeklinde. Şirin bir yer. Akşam yemeğimizi yedikten ve günün muhasebesini yaptıktan sonra odalarımıza dinlenmeye çekildik. 

Bu slayt gösterisi için JavaScript gerekir.

Yarın yorucu bir gün olacak. Madagaskar’ın UNESCO Dünya Mirası Listesi içinde yer alan eserlerinden ilki olan Tsingy Bemaraha Mutlak Koruma Alanını gezeceğiz. Ayrıca Manambolo Nehrinde, Manambolo Kanyonu boyunca pirogue ile seyahat edeceğiz.

Gezekalın, aydınlık kalın…

Dr Ümit Kuru

27.09.2016 Saat 00:18

img_5971      

Kaynaklar

http://www.ebrudurupinar.com/index.php?option=com_content&view=article&id=148:tanagun1&catid=39:madagaskar&Itemid=84
http://www.radikal.com.tr/radikalist/korsanlar-diyari-madagascara-gitmeniz-icin-10-sebep-1285584/   (Madagaskar genel)
http://www.gokyuzunet.com/atalarin-adasi-madagaskara-yolculuk/
http://www.gezivedoganotlari.com/tag/madagaskar/
http://www.yoldasin.com/afrika/dogu-afrika/madagaskar/
https://openknowledge.worldbank.org/bitstream/handle/10986/16709/820250WP0P12800Box0379855B00PUBLIC0.pdf?sequence=1&isAllowed=y
http://www.yoldasin.com/insaniyla-dogasiyla-bir-mozaik-madagaskarin-baskenti-antananarivo/
http://www.travelmadagascar.org/CITIES/Morondava.html
http://www.travelmadagascar.org/PARKS/Andranomena-Reserve.html
http://www.jeanbetours.com/tsiribihina-river-tour-tsingy-de-bemaraha/
http://taniko.free.fr/parks/kirindy.htm
http://www.parcs-madagascar.com/fiche-aire-protegee_en.php?Ap=19
http://www.wildmadagascar.org/conservation/parks/manambolo/index.html