
Sabah erken kahvaltı sonrasında kaldığımız butik otelin resepsiyonuna inip, bize köyü gezdirecek olan otel görevlisi ile buluştuk. Onunla birlikte köyün dün akşamdan gitmediğimiz ters tarafına doğru bir yürüyüş yaptık. Hurma, muz, mango ve nar ağaçları arasından yürüdük. Umman’a gelecekseniz Misfat Al Arbieen Köyünde, otele çevrilmiş tipik bir Umman evinde konaklamanızı, akşam ve sabah teraslarda yapılan tarıma, civardaki dağlara şahitlik ederek yürümenizi tavsiye ederim.
Bu arada bizim Basim sabahın körü bizler uykuda iken otele girip, terasından video bile çekmiş. Aşağıdaki video onun çektiklerinden yaptığım bir kolaj. Daha sonra ise aracımıza bagajlarımızı yükleyip Wadi Bani Awf’a doğru yola çıktık.
Umman’da turistik önemi olan iki dağ mevcut; Jebel Shams (Güneş Dağı) ve Jebel Akhdar (Yeşil Dağ). İki dağ da Hacer Sıradağlarının uzantıları oluyorlar. Dün Al Hamra Kasabasına girmeden önce araçla kısa bir off-road yaptığımız Wadi Nakhr’ın devamı, Hacer Dağlarının 3009 metre ile en yüksek noktası olan Jebel Shams’e ulaşıyor.

Jebel Akhdar’da adı gibi yemyeşil bir dağ beklentiniz olmasın. Jebel Akhdar deniz seviyesinden 2000 metre yükseklikte çoğunlukla kireç taşı yapısında arazisi, vadileri, Saiq Platosu ve tarıma elverişli olmasını sağlayan teraslarla dolu bir dağ. Bu taş yığını gözüken dağda hakim olan ılıman Akdeniz iklimi Şam gülleri, nar ve şeftali gibi ürünlerin yetiştirilmesine olanak sağlıyor.


Bugün yaklaşık 3 saat sürecek olan Wadi Bani Awf araba yolculuğumuzu ise Hacer Dağları’nın eşsiz manzaraları eşliğinde yapacağız. Balad Sayt Köyü devamında Rustaq şehrine devam edeceğiz. Bugünün sonunda artık Muscat Havaalanından ülkeye dönüyoruz.

Hemen başta söyleyeyim ki Wadi Bani Awf”da araba ile yolculuk size “Uzun sürdü bu yol!” hissini verebilir. Ancak bu yolculuğu yaşarsanız Umman’ın milyonlarca yıl önce okyanus altında olan topraklarının bugüne yansıyan coğrafik yapısının güzelliğine şahit olabilirsiniz.

Wadi Bani Awf’ın çoğu yerinde, iki aracın geçmesine izin vermeyecek kadar dar olan yollarda seyahat etmeniz gerekiyor. Rehberiniz olmadan bu yollarda araç kullanmanız gerçekten zor. Basim, çölden sonra bu yollarda da adrenalin seviyem yükselsin diye aracın direksiyonuna beni geçirdi ama beş dakikasına ancak katlandım. Camdan fotoğraf çekerek seyahat etmek daha kolayıma geldi doğrusu. Bu arada Wadi Bani Awf’ın dik yollarında motorlu gezginleri görmek neyse de, pedal çevirerek seyahat eden turisti görmek bizi şaşırttı. Delikanlı neredeyse 30 derece eğimli dağ yollarında, o sıcakta pedal çevirip Wadi Bani Awf geçmeye çalışıyordu.
Wadi Bani Awf (Wadi Bani Awuf olarak da yazılabiliyor), Umman’ın Güney Batinah bölgesi Rustaq Eyaletinde yer alan büyük bir vadi. Vadi, ünlü Yılan Kanyonu da (Snake Canyon) dahil olmak üzere pek çok doğa harikası yer ve birkaç otantik köyün bulunduğu geniş bir alanı kapsıyor. Bu vadi Umman’ın Al Batinah Bölgesini, Ad Dakhiliyah Bölgesinden ayıran Hacer Dağları boyunca uzanıyor.
Vadi boyunca epey bir yol gittikten sonra Basim yol kenarına park edip, doğal bir seyir terasında bize kahve pişirdi. Bu adamı biz çok sevdik. En az bizim kadar yoldan zevk aldı ve bizimle bir arkadaş gibi maceramızı paylaştı.

Wadi Bani Awf içerisinde bulunan Yılan Kanyonunu kısmen de olsa görmek, bizim için günün ilk sürpriziydi. Balad Sayt Köyü’ne gelmeden önce kanyon girişinde park ettik ve kanyonun girişine doğru yürüyüşe başladık.
Yılan Kanyonu çok zorlu ve bir o kadar da yürüyüşü zevkli bir kanyon gibi gözüküyor. Umman’ın en sulu doğal parkuru burası. Basim bize kanyon boyunca kısa da olsa bir yürüyüş yaptırdı. Kanyon bazı yerlerde 9 metre genişliğe ulaşırken, bazı yerlerde 2 metreye kadar daralıyor.

Kanyonun yürüdüğümüz kısa bölümü bile çok ilginç ve çok güzeldi. Dik bir kayadan suya ancak iple ve gereken teçhizatla yürüyüş yapabileceğimiz noktaya kadar yürüdük. Aşağıda suyun sesini, kısa da olsa türkuaz rengini görüp geri dönüşe geçtik. Bu kısımdan halatlarla inebiliyor ya da doğrudan suya atlıyorsunuz.




Bu noktadan aşağıya atladınız mı bir daha geri dönüş yok. Kanyon sonunda Al Zamah Köyüne kadar yürümeniz gerekiyor. Yani yol tek yönlü.Yılan Kanyonunda aklımız kaldı doğrusu. Keşke biraz daha genç olabilseydim de bu kanyonda yapıldığı gibi 4-5 saat boyunca yürüyebilseydim. Sulara gire çıka bu yürüyüşü tamamlamak isterdim. Kendine güvenen Umman’a gelmişken bu bir turla yürüyüşü yapsın derim.

Yılanlı Kanyon’dan geçen rota, su erozyonu nedeniyle kayaların oyulmasıyla oluşmuş, bunun sonucunda göreceğiniz pürüzsüz cilalı yüzeyler ortaya çıkmış. Bu nedenle kayalar son derece kaygan ve kavramayı zorlaştırıyor. Aşağıdaki videoyu Snake Canyon’da çekmiştik. İzlemenizi tavsiye ederim sizlere.
Balad Sayt bu vadinin ilgi çeken bir dağ köyü. Köyün bir futbol sahası ve bir de okulu mevcut. Hurma ağaçları içinde tipik kerpiçten evleri ile bir Umman Köyü. Köye tepeden bir bakış sonrası Rustaq’a doğru yola devam ettik.



39 km’lik yolu yaklaşık 1 saat 15 dakikada kat ederek Rustaq Şehrine vardık. Rustaq Şehri bir zamanlar Umman’ın başkentiymiş. Kaleleri (Rustaq Fort ve Al Hazm Kalesi), kaplıcası (Ain Al Kasfa ) ve UNESCO Dünya Kültür Miras Listesi içinde olan falaj sistemi (Falaj Al Muyasser) için bu şehre uğramalısınız.

Rustaq Şehri dışında bizi önce Falaj Al Muyasser karşıladı. Umman’ın UNESCO Dünya Kültür Mirası listesi eserleri içindeki falaj sistemine dahil olan bir bölüm burası.
13. yüzyıldan kalma Al Rustaq Kalesi biz orada olduğumuzda tadilat nedeniyle kapalıydı. Bu nedenle gezemedik. Kalenin surları çevresinde bir tur atmakla yetindik. Kalenin ayrıca kendi içinde falaj su sistemi var. Esas hedefimiz ve son gezeceğimiz yer Al Hazm Kalesi olacak.



Bu arada iyice acıktığımızdan Rustaq Fort adlı restoranda öğle yemeği yedik. Burası tüm Umman’da en güzel yemekleri yediğimiz yerdi. Çok güzel bir tavuk ve salata yedik. Tavsiye edilir.


Al Rustaq Kapalı Çarşısı (Souq), Al Rustaq Kalesi’nin hemen yanında yer alıyor. Yemek sonrası oraya da bir kafa uzattık. Ama açık olan tek bir dükkan bile yoktu. Bizim için kapalı çarşılar içinde Nizwa hala en güzel olan kapalı çarşı.



Rustaq’ta popüler olan bir başka yer, Ain Al Kasfa Kaplıcasıdır. Kaynak, doğal olarak sıcak suya sahip ve içeriğindeki kükürdün tedavi edici faydaları nedeniyle yerel halk tarafından çokça ziyaret alıyor. Biz oradayken hafta sonuna denk geldiğinden aşırı bir kalabalık vardı. Suyun kaynağında yüzmeye izin verilmiyor ve kafesle kapatılmış. Ancak halkın kullanması için kaynak suyunun kanalize edildiği özel yıkanma odaları var. Halk da buralarda yıkanıyor. Alt fotoğrafta gördüğünüz kahve renkte kabinler içinde yıkanıyorlar.

Buralarda, bu haliyle yıkanmak turistlere ilginç geliyor mu bilemem. Hiç denemeye yeltenmedik.
Sonraki hedefimiz olan Al Hazm Kalesine doğru yollara düştük., Al Hazm Kalesi saltanatın en ünlü kalelerinden birisi ve biz de o kaleyi çok sevdik. Zaten bu kale ve Rustaq Kalesi UNESCO kültür mirası izlem listesinde. Kale, oğluyla birlikte bu kalede gömülü olan İmam Sultan bin Saif II tarafından 18. yüzyılın başlarında yaptırılmış.

Al Hazm Kalesine, girift yazılara sahip masif, güzel bir ahşap kapıdan giriliyor.



Kale odaları çok güzel düzenlenmiş. Kale içinden falaj sistemi geçiyor. Böylece dışarıdan kuşatılmaya karşı günlerce dayanabiliyorlar.

Bu kalenin hemen girişinde hurma deposu mevcut. Gezdiğimiz her kalede bu şekilde bir depo vardı ama gördüklerimiz içinde en güzeli bu kalede olanıydı Bu depolarda elde edilen hurma şurubu ısıtıldıktan sonra düşman üzerine dökülüyormuş. Yani sıcak hurma şurubu Umman kalelerinin önemli bir savunma silahı.

Hapishanesi de çok güzel şekilde sergilenmiş. Diğer kalelerdekilerden daha etkileyici ve olması gerektiği gibi ürkütücüydü..

Al Hazm Kalesinin Umman’ın diğer kaleleri arasında benzersiz bir özelliği onun sahip olduğu top koleksiyonu. Kalenin kulelerinde sergilenen toplar dönemsel özelliklerine göre açıklayıcı tabelalarla sergileniyor.



Kalenin çatı kısmında ise özel yaşam alanları mevcut. Bu kale bence tartışmasız Umman’ın en güzel kalesi.

Evet sevgili sanal gezgin dostlarım! Al Hazm Kalesi gezisi sonrasında 110 km daha yol yapıp Maskat’a geldik. Yemek, bize çok güzel bir rehberlik hizmeti veren ve artık Umman”daki dostumuz olan Basim’le vedalaşma gibi son aktiviteler sonrasında ülkeye dönüş için havaalanına giriş yaptık.

Umman hiç ummadığım kadar güzel bir destinasyon çıktı. Bu Arap Yarımadasının aykırı ülkesi suyun altı, çölü, vadileri ve dağları gibi benzersiz doğa güzellikleri, farklı kültürel özellikleri ile gezilmeyi hak eden bir ülke.
Yeni gezilerde buluşmak üzere. Gezekalın
Dr Ümit Kuru
02.03.2023