Gezi Tarihi: 12 EYLÜL 2016
Manambolo Nehri’inde kano ile (pirogue) gezimiz sonrasında Küçük Tsingy turunu yapmak için park alanına girdik. Genelde Küçük Tsingy turu ve tekne turu yapılıyor. Küçük Tsingy turu istenirse 3 saate kadar uzatılabiliyor ama genelde 1.5-2 saatte tur tamamlanıyor.
Manambolo Nehri gezimizde bize rehberlik etmiş ve bugünkü Tsingy turlarımızda da bize rehberlik edecek olan Tousen eşliğinde parka daldık ve gezimize başladık. Önce siz sanal gezginlere bu park hakkında bilgi versem iyi olacak.
Tsingy De Bemaraha (Tsingy de Bemaraha Taş Ormanları da denmektedir), Madagaskar’ın kuzey batısında, Melaky Bölgesi’nde yer alan ulusal bir park. Bu ulusal park, iki jeolojik oluşumu barındırmaktadırː Büyük Tsingy ve Küçük Tsingy Ulusal Parkları. Her iki alan birleşerek Tsingy de Bemaraha Doğa Rezervi‘ni meydana getiriyor. Park 1990 yılında UNESCO tarafından Dünya Doğa Mirası Listesi içine alınmış. 152.000 hektarlık (1552 km²) alanı ile Madagaskar’ın en büyük rezerv alanı. Alanın kuzey tarafındaki 850 km²’lik alan mutlak koruma altında. Bu alanın bazı bölümlerine ulaşmak hala çok kolay değil, bazı yerlere ise ulaşmak neredeyse imkansız. Bu nedenle büyük bölümü henüz keşfedilmemiş sarp bir “biyolojik” rezerv olarak düşünün burasını. Bu izole yaşam alanlarında sık sık yeni türler keşfediliyormuş.
Daha önce anlatıldığı gibi buradaki sıra dışı oluşumlar aslında bir tür karst sistemi. Diğer bir deyişle gözenekli kireç taşının suyla çözünmesi, aşınması ve biçimlenmesi sonucu oluşan bir arazi. Büyük kireç taşı yataklarına sızan yeraltı suyu, yatakları, çatlaklar ve faylar boyunca aşındırmaya başlayarak mağara ve tüneller oluşturmuş. Oyuklar zamanla büyümüş ve nihayet aynı çatlaklardan çatılar çökmüş. Ortaya derinliği 120 metreye ulaşan ve ayakta kalan kayaların sivri uçlarıyla çerçevelenmiş yarık olarak tabir edilen hat gibi dümdüz kanyonlar çıkmış. Bazı yarıklar öyle dar ki bir insan arasından güçlükle geçebiliyor. Bazıları ise bir cadde kadar geniş.
Keskin ve iğne ucu gibi sivri yüzeyli kayalıklar ve mağaralar, üzerinde yürüyüşü zorlaştırıyor. Zaten“Tsingy” kelimesi de Madagaskar dilinde “Çıplak ayakla yürünemeyen yer” anlamına geliyor. Madagaskar köylüleri Tsingy’nin şeytani ruhların evi olduğuna inanıyorlar. Derinliklere gidilmemesini istiyorlar.
Küçük Tsingy gezimizde bile bazı yerlerde yürüyüş zorlaştı. Sırt çantamızla geçemediğimiz darlıkta yerler oldu. Burada kayaların boyu genelde çok yüksek değil. Bazı yerlerde ise bayağı derinlik var. Her iki yeri de gezmiş birisi olarak şunu söyleyebilirim ki Küçük Tsingy size Tsingy de Bemaraha Taş Ormanları hakkında ancak “küçücük” bir fikir verebilir. İyice araştırdıktan ve kendi fiziksel performansınızı da tarttıktan sonra bence iki turu da yapsanız iyi olur.
Turun sonunda Madagaskar’daki ilk lemurlarımızı da bir ağacın tepesinde gördük. Bu gördüklerimiz Madagaskar’a özgü bir tür olan Decken’s Sifakaları. Bunların boyları 1 metreye kadar ulaşıyormuş. Ama daha önemlisi bu hayvanların kuyrukları 50 cm kadar.
Ağacın tepesinde görebildiğimiz kadarı ile 4-5 bireylik bir sifaka ailesiydi. Yavruları da var. Sıçrama mesafeleri müthiş.
Aşağıdaki linkte Küçük Tsingy turumuzdan çektiğim kısa bir video var. Belki size bir fikir verebilir.
Küçük Tsingy gezimizi 1.5 saatte bitirip 4*4 lere binerek, Büyük Tsingy’ye doğru yollara düştük. Aslında mesafe 25 km’ye yakın ama yollar o kadar berbat ki 1 saati aşan sürede ancak park girişine gelebiliyorsunuz. Yalnız biz parka yakın bir alanda durup öğle yemeğimizi açık alanda yedik.
Gerçi benim yemek filan yiyecek halim yok. Gözüm ağaçların tepelerinde lemur arıyor. Bu çabalarım sonuçta veriyor. Bir ağacın tepesinde bir Decken’s Sifaka ailesi daha gördüm.
Yemek sonrası park alanına girdik. Elimizi çabuk tutmalıyız, hemen emniyet askılarımızı takındık. Bunlar bazı tırmanışlar için gerekiyor. Yanınızda en az bir litre suyunuz da bulunmalı. Burada da alın lambası veya el feneri mutlaka yanınızda olmalı. Bazı tünel ve mağaralardan geçmek zorunda kalıyorsunuz.
Önce düz bir yolu takip ediyorsunuz. Bu kısım sakın size “Bu muymuş Büyük Tsingy ?” dedirtmesin! Sonradan gerçekten zorlu yerleri geçiyorsunuz. Bazı kayalar içinde deniz kabukları gibi fosiller göze çarpıyor. Yolumuzda ilerlerken bir başka lemur türü olan Taçlı Lemur gördük.Bir günde iki tür lemur görmüş olmuş olduk.
Lemurlarla ilgili bilgiyi sonraki yazılara bırakarak geziye devam edelim. Bu düz alanı geçtikten sonra zorlu bölümler gelmeye başladı. Bazen duvarlara yapılmış çıkıntı merdivenleri, bazen de demirden merdivenleri tırmanarak epey yükseklere çıktık. Amaç tepelerdeki panaromik noktalara ve asma köprüye ulaşabilmek.
En yüksek noktalarda toprak hayli az ve güneşten koruyan sığınaklar yok. En tepelerde bile yaşam var ama bitki ve hayvan yaşamı, kuraklığa direnebilen türden olanlardan. Bazı ağaçlar bulabildikleri toprak alanda yetişip aşağıdaki suya, toprağa ulaşmak için kablo gibi kökler salmışlar. Bazı ağaçlar ise tepedeki güneşe uzanmak için kalem gibi düzgün şekilde yukarıya doğru uzamışlar.
Sonunda parkın çatısı denebilecek noktaya tırmandık. Manzara hem ürkütücü ve hem de çok güzel…
Bir süre tepelerde yürüdükten sonra hedefimiz olan asma köprüye vardık. İnsana pek güven vermese de dönüşümüz yok, yürüyüp geçtik köprüyü.
Bundan sonrası artık iniş. Ancak iniş, çıkıştan daha zorlayıcı.
Dört saati bulan yürüyüş sonrasında performansımızla gurur duyarak ve kendi kendimizi alkışlayarak parkın çıkışına geldik. Aşağıda linkini verdiğim video benim çektiğim videodur. Sizlere daha iyi fikir verebilmesi adına izlemenizi tavsiye ederim.
Sonrasında araçlarımızla kararmaya başlayan havada konakladığımız otele doğru yollara düştük. Dönüş, sabahın erken saatlerinden beri olan aktiviteler nedeni ile uzadıkça uzadı. Otele varır varmaz, bir de arkadaşlarımızın alkışları ile karşılandık. Onlarda kano ve Küçük Tsingy gezilerinden sonra ormanlık alanda piknik yapıp, Bekopaka Köyü içini gezmişler. Sonrada otele dönüp havuz keyfi yapmışlar. Herkes kendince mutlu, mutsuz olan yok. Aşağıdaki fotolar sevgili eşim Naime’ye aitler. Bunlarda günün diğer grup cephesinden fotoğrafları..
Evet sevgili Sanal Gezginler…Bir uzun gezi günü daha bitti. Yarın başka bir günü daha anlatırız inşallah..
Gezekalın, aydınlık kalın..
Dr Ümit Kuru
29.09.2016 Saat 01:06
Huriye Y.
/ Eylül 29, 2016Naime hoca ne guzel fotograflar cekmiş …bravo bravo bravo🌟🌟🌟🌟🌟