Çin Halk Cumhuriyeti Gezi Yazısı: Suzhou Bahçeleri

IMG_5659

Bir yerde okuduğum yazıda yazan cümle mealen şuydu; “Çin’e gezi planlayan gezginler şu Çin atasözünü öğrenmeliler: “Gökte cennet, yerde de Suzhou ve Hangzhou var”.

Bu atasözünü ilk duyduğum zaman bana biraz iddialı gelmişti.  Ama her iddianın ardında bir gerçek olduğu inancımdan hareketle, en azından Suzhou bahçelerinin bir ve belki de birkaç örneğinin  programa konmasını istemiştim.

Shanghai ile yeni gezi hedefimiz olan Suzhou kenti arasında 120 km civarında bir uzaklık var. Suzhou, Jiangsu eyaletinin bir şehri ve Yangtze deltasının ortasında yer alıyor.  Bu şehir,  içinde barındırdığı bahçelerinin UNESCO Dünya Kültür Mirası listesi içinde yer alması ile de önemli.  Yerleşim tarihi çok eskilere dayanıyor . Bir zamanlar Wu Krallığına başkentlik yapmış. Millattan önce 8. Yüzyıl öncesine kadar giden güzel bahçelere sahip olma özelliği, Ming (1368-1644) ve Qing (1644-1911) Hanedanları dönemlerinde en üst düzeye ulaşıyor.  Hem İmparatorların ve hem de zengin ileri gelenlerin bahçeleri   birbirleri ile yarışmışlar.  Beijing’deki (Pekin) Yasak Şehir ve Yazlık Saray’ın bahçe mimarisi Suzhou bahçelerinden esinlenmiş.

Suzhou bahçeleri basit, sade ve insanın içinde sıcaklık uyandırıyor.  Burada doğa ile uyumluluk çok önemli.  Bahçelerin her bir bölümünün tematik bir yapısı var. Küçük bir alanda  büyük manzaralar yaratmayı amaçlayan Suzhou bahçeciliği, süs amaçlı yapay dağlar (Tai Gölünden getirilen çeşitli büyüklüklerde kireçtaşları ile yapılıyor), ağaçlar, pavyonlar, binalar, platformlar, havuzlar ve köprülerle dekore edilmiş. IMG_5672

Bu şehrin bir özelliği de, şehrin %42’lik kısmının su ile kaplı olması ve kanallarının zenginliği nedeni ile doğunun Venedik’i olarak adlandırılıyor olmasıymış.

İki saatlik bir yolculuk sonrası şehre vardık. İlk olarak Lingering Bahçesini gezmeye gittik. Suzhou’da çok sayıda bahçe var ama bunlar içinde 4 tanesi (Humble Administrator’s Garden, The Garden of the Master of the Nets, The Lingering Garden, Lion Forrest Garden) çok önemli ve bunlar UNESCO listesi içindeler. Ne yazıktır ki biz sadece birini gezebildik ama iyi bir örneğini seçtik.  Zamanımız olsa   Humble Administrator’s Garden’ı (Beceriksiz Yöneticinin Bahçesi-Çin’ce adı Zhuozhong) gezmek isterdim. Bu bahçe diğerlerinin içinde en büyük olanı.

Lingering (Çincesi Liuyuan) Bahçesi toplamda 2.3 hektar alanı kapsıyor. 1997 yılında UNESCO listesine girmiş. Bahçenin Doğu, Merkez, Batı ve Kuzey diye adlandırılan kısımları mevcut. Her Çin bahçesinde olduğu gibi burada da misafirlerin karşılandığı ve ağırlandığı ana bina, şiir dinletilerinin, operaların izlendiği pavyonlar var. Suzhou’ya özgü kültürel varlıkların başında “Pingtan” olarak bilinen yerel bir opera geliyormuş. Kaynaklar genellikle yoğun yöresel özellikler taşıyan ve çayhanelerde sunulan Pingtan gösterilerinden övgü ile bahsediyor. “Ülkenin en büyük tatlı su göllerinden biri olan Taihu  gölünün suyuyla demlenen çayı içerek, Pingtan gösterilerini izleyin mutlaka” diyorlar ama  ah! zaman ah!! Bu bahçenin  en çok  onlarca  Bonzai ağaçları bulunan bir bölümünü sevdim.

IMG_5661

Daha sonra öğle yemeğine geçtik. Burada, o ana kadar Çin’de yediğimiz en güzel yemeği yedik. IMG_5723

Yemek sonrası Suzhou’nun kanallarını tekne ile gezmeye gittik.

Anlaşılan çılgın projeler tarihin her aşamasında varmış. Çin’de doğu batı istikametinde uzanan iki büyük nehir olan Yellow River  (Sarı Nehir-5464 km)  ile Yangtze Nehri (6300 km) arasında bir kanal açılması ve böylece Beijing den başlayan Tianjin, Hebei, Shandong, Jiangsu ve Zhejing eyaletlerini geçip Hangzhou şehrine ulaşan bir su yolu yapılmış. Bu kanalın yapımına başlanması MÖ 5. Yüzyıla kadar gidiyor. Ancak kanalın tamamlanması Sui hanedanlığı döneminde (MS 581-618) oluyor. Bu kanal dünyadaki en büyük insan eli ile yapılmış su yolu oluyor. Büyük Kanalın toplam uzunluğu 1776 km ‘yi bulmuş. Bu kanalın bir bölümü üstünde, toplam da yarım saat kadar süren bir tur yaptık. Bu tur bende biraz hayal kırıklığı yarattı. Modern yaşamın aç gözlüleri bu güzel kanalın çevresinde büyük yıkımlar yapmışlar. Ben kanal çevresinde eski evler beklerken, bol bol yüksek katlı binalar gördüm. Belki bu kısım yapılmasa ve bahçelerde daha fazla zaman geçirilse daha iyi olurdu. IMG_5844

Bu turdan sonra Pan Kapısı denen yeri ziyarete gittik. 2500 yıllık bir geçmişe sahip olan bu kapı, Savaşan Eyaletler Döneminde, Wu Krallığı döneminde yapılmış. Burası aslında bir kompleks ve alana girişiniz Ruiguang Pagodası ile oluyor. Bu pagoda (Budist inancında kutsal emanetlerin saklandığı tapınak veya kule), Suzhou da inşa edilmiş en eski pagodaymış (247 MS).  Ancak zamanla yıkılan pagoda tamirat görmüş. Tamirat hala devam ediyordu. Wu Gate Brigde (Wumen bridge) ve Pan Gate kompleksin diğer üyeleri. Pan Gate tüm şehri zamanında çeviren ve bugün ancak 300 metrelik kısmı ayakta kalmış olan surlardan şehre girişin tek noktasıymış. Bu kapıyı benzersiz kılan da hem kara ve hem de kanaldan şehre giriş veren tek kapı olmasıymış.  Burada çok az vakit geçirebildik. Aslında Grand Kanal da tekne gezisi yapacağımıza, burada bulunan küçük kayıklarla Pan Gate’i karşıdan gören bir kısa tur yapsak daha iyi olurmuş.

IMG_5909

Bu gezi sonrasında Shanghai’ya geri dönüşe geçtik. Dönüş saatimiz trafiğin kötü zamanına denk geldi. Shanghai’da 5-6 katlı yollar yapmışlar ama bunlar bile trafiğe çözüm olmamış.

Shanghai’da ipek fabrikasına bir gezi yapıldı. Hemen her alışveriş merkezine götürüldüğümüzde olduğu gibi önce bir bilgilendirme konuşması yapıldı. İpek böceğinin tüm yaşam döngüsü ve ipek elde edilmesi anlatıldı. Tabii ki sonra da satış geldi. Burada en çok rağbet gören ipek yorganlar oldu. Biz bile 2 tane satın aldık. Dediklerine göre yazın serin, kışın sıcak tutma özelliği varmış.

Yeri gelmişken Çin’de gezi yaparken alışverişe götürülmeniz kaçınılmaz bir gerçek. Turu düzenlerken özellikle alışveriş kısmını en aza indirip, esas görmemiz gereken yerleri kaçırmamamız veya gezi zamanımızdan eksilme yapılmaması konusunda anlaşmıştık. Ancak yerel rehberler, esas kazançlarını bu tür yerlere grubu götürerek kazandıklarından alışverişe illa ki götürülmeye çalışılıyorsunuz ve buralarda müşterileri bilgilendirme kısımlarına ayrılan zaman bazen abartılı hale gelebiliyor . Biz gezimizin ilerleyen kısımlarında bu alışveriş merkezi ziyaretleri kısımlarından bazen çok sıkıldık, yani en azından ben öyle hissettim.  İpek fabrikası ziyareti zaman olarak bizi pek etkilemedi ama bazı yerlerde uygunsuz saatler ve ziyaret yerlerimize az zaman kalması sorun yarattı.

Bu gecenin son aktivitesi tekne ile Huangpu Nehrinde gezi ve yemek yemek oldu. Gezi olağandan kısa sürdü. Normalde kanalın gökdelenler bölgesinde iki kez gidip geliniyormuş ama o gün turların kalabalık olması nedeni ile bir kez yapıldı.

IMG_6073

Gece şehrin gökdelenleri ışıl ışıl yanıyor ve burada bu iş için her gece 150000 USD harcanıyormuş. Sonradan Bund denen eski limanda yürüyüş yaptık. Manzara gerçekten çok güzeldi. Tekne gezisi yemekli olarak 200 Yuan’a mal oldu. Bence Shanghai’da tekne gezisi yerine, Bund da yürüyüş yapın ve gece gökdelenlerin ışıltısını kaçırmayın.

Gezekalın…

Ümit Kuru

Bu slayt gösterisi için JavaScript gerekir.

Yorum bırakın

Bir Cevap Yazın

Aşağıya bilgilerinizi girin veya oturum açmak için bir simgeye tıklayın:

WordPress.com Logosu

WordPress.com hesabınızı kullanarak yorum yapıyorsunuz. Çıkış  Yap /  Değiştir )

Facebook fotoğrafı

Facebook hesabınızı kullanarak yorum yapıyorsunuz. Çıkış  Yap /  Değiştir )

Connecting to %s

%d blogcu bunu beğendi: