Baharı İtalya’da Tarihin İzlerinde Yaşamak-Sicilya Adası/Catania-Etna Yanardağı-Taormina

IMG_3502

Catania, İtalya gezimizin son durağı. Burada 2 gece kalmış olup ülkeye dönüş yapacağız. Sayılı günler su gibi aktı, gitti.

İtalya gezimizin tüm otelleri çok güzeldi. Catania’daki otelimizden ve sabah kahvaltısından memnun bir şekilde Catania şehir turumuzu yapmak üzere yollara düştük.

IMG_3284

Önce otobüsle Piazza Giovanni XXlll meydanında  Fontana di Proserpina adlı çeşmeyi görmeye gittik. Giulipo Moschetti tarafından 1904’de yapımı bitirilmiş. Mitolojik Tanrı Zeus’un (Jüpiter-göklerin Tanrısıdır) Tanrıça Demeter’den (tarımın, bereketin, mevsimlerin Tanrıçasıdır) doğmuş bir kızı vardır ve adı Persephone’dir. Yeraltı Tanrısı Hades (Pluton), Persephone’yi yeraltına kaçırıp eşi yapar. Demeter kızını bulamaz ve üzüntüsünden yeryüzünde çiçekler açmaz, kıtlık baş gösterir. Bunun üzerine Zeus devreye girip, Tanrı Hades ve Tanrıça Demeter arasında bir orta yol bulur. Buna göre Persephone yılın üçte birini yeryüzünde annesinin yanında ve üçte ikisini de kocası olmuş olan Hades’in yanında, yeraltında geçirecektir. Persephone yeryüzüne çıktığı zamanlarda dünya baharı yaşar ve yeraltına indiği zaman ise kışı yaşar. Persephone’nin yeryüzünde olduğu zamanlar bahar bayramı olarak o günlerden beri kutlanırmış. Bu hikaye Hıdırellezin bir başka versiyonu gibi duruyor. İşte önünde durduğumuz bu çeşmenin anlattığı hikaye bu.

IMG_3287

Catania’da ikinci durağımız ise Piazza Vincenzo Bellini Meydanındaki Teatro Massimo Bellini adlı opera binası oldu.

IMG_3299Catania’ya bir opera binası yapılması fikri 1693’deki büyük deprem sonrası ortaya atılsa da Teatro Massimo Bellini gibi bir binanın resmi açılışı ancak 31 Mayıs 1890 yılında yapılabilmiş. Binaya Catania’lı bestekar Vincenzo Bellini’nin ismi verilmiş ve ilk sahnelenen eser de ona ait olan Norma adlı eser olmuş. İtalya’da gezdiğimiz opera binalarının içini görmeye vaktimiz olmadı. Bunun için bazen randevu almak, bazen de uzun kuyruklar beklemek gerekiyordu. Ama bu opera binasının içinin fotoğraflarını görünce, binanın içini gezmediğimize çok üzüldüm doğrusu. Bence vakti olan bu binanın içini mutlaka gezsin.

Bu slayt gösterisi için JavaScript gerekir.

Catania gezimizin bundan sonrası yürüyerek yaptık. Vittorio Emanuele Caddesi boyunca yürüdük. Bu cadde Barok tarzı bina ve kiliselerle dolu. Bizim esas hedefimiz Piazza del Duomo Meydanına ulaşıp buradaki Katedrali ve şehrin sembolü olan Fontana dell’Elefante’yi (Fil Çeşmesi) ziyaret edebilmek.

IMG_3312

IMG_3315Catania yerel halkınca U Liotru’da olarak da bilinen fil heykeli 1239 yılından beri şehrin sembolü olmuş. Önünde durduğumuz heykeli 1736 yılında Giovanni Battista Vaccarini bir araya getirmiş. Eski lav taşından yontulmuş gülümseyen komik bir fil ve bu filin üstüne yerleştirilmiş Mısır’ın Aswan bölgesinden bir obelisk bu heykeli oluşturuyor. Söylentiye göre heykeltraşı bu fili hadım olarak betimlemiş ama Catania erkekleri bunu bir hakaret olarak algılayınca Vaccarini heykeline sonradan testis eklemiş. Bu minyatür heykelin çok erken çağlarda bu adada yaşayan kısa boylu bir fil türünü gösterdiği de düşünülüyor. Fil heykelinin Sicilya halkınca tanınan ismi Liotru’nun kaynak aldığı söylencesi de var. Bir zamanlar şehrin piskoposu olmak için çaba sarf eden ancak bunu başaramayan Heliodorus adlı bir soylunun isminin fonetik olarak değişmesinden kaynaklandığı yazılıyor. Bu hırslı ve kızgın soylu piskopos olamayınca büyü ile uğraşmaya başlamış ve yakılarak ölüme mahkum olmuş. Bu büyücünün bu fil heykeli ile bağlantısı neymiş diye sorarsanız Büyücü Heliodorus bu fili yaparak onu Catania’dan İstanbul’a seyahat etmek amacıyla kullanmış. Ne diyelim? Efsane bu!

Bu slayt gösterisi için JavaScript gerekir.

IMG_3323

Piazza Duomo’da bulunan ve aziz Agatha’ya adanmış Katedral’in (Cattedrale di Sant’Agata) tarihi çok eskilere, 1078’lere kadar gidiyor. Hem Etna Yanardağının yarattığı yıkımlar ve hem de depremlerle bir kaç kez yeniden yapılmış.1693’deki büyük deprem sonrasında Katedral’in yeniden inşasını üstlenen  Gian Battista Vaccarini 1711’de,  Katedral’e bugün var olan şeklini vermiş. Bu Katedral’in içinde bestekar Vincenzo Bellini’nin mezarı da var.

Bu slayt gösterisi için JavaScript gerekir.

IMG_3355

Piazza Duomo’da fil heykelini arkanıza ve Katedral’i de solunuza alıp, sağdaki yoldan yürürseniz Catania’nın ünlü balık marketine ulaşıyorsunuz.

Bu slayt gösterisi için JavaScript gerekir.

Balık pazarı sonrasında Catania’nın sokaklarında bir süre yürüdük. Şehir içinde kalmış amfitiyatro’ya girmedik.

Bu slayt gösterisi için JavaScript gerekir.

Yürüyüş sonrasında eylem yapan sol görüşlü Catania’lıların Belediye Binası önüne kadar yürüyüşlerini izledik. Merak ediyorsanız polis Tomaları filan yoktu. Çok güzel ve medeni bir şekilde eylem yapıldı. 2-3 polis arabası dışında da ortalarda pek resmi görevli yoktu.  Bir garip hissettik kendimizi!

Bu slayt gösterisi için JavaScript gerekir.

IMG_3519-001Catania turumuz sonrasında bu gezinin en önemli yerlerinden bir tanesi olan Etna Yanardağı gezimize doğru yola çıktık. Catania Şehri ile Etna Yanardağı arası 45 km var. Etna Yanardağı  Avrupa kıtasındaki en yüksek yanardağdır. Şu anki yüksekliği 3.326 mt olmakla beraber, zirvedeki püskürmelerle bu yükseklik zaman zaman değişiyor. İtalya’nın en büyük üç aktif yanardağından birisi olan Etna Yanardağının yüksekliği, en yakın rakibi Vezüv’ün üç katı, Stromboli’nin 3.5 katı kadar. Etna Yanardağı 2013 yılında UNESCO tarafından Dünya Miras Listesi arasına alınmış. “Etna” kelimesi Fenikelilerin dilindeki “Attuna” kelimesinden geliyor ve anlamı “baca”.Tarihsel olarak ilk faaliyet gösterdiği zaman 500.000 yıl önce (denizaltında) olarak tahmin ediliyor. Yunan Mitolojisinin en korkulan canavarı Typhon , Tanrılar Tanrısı Zeus tarafından Etna Yanardağına hapsedilmiş. Mitolojiye göre Etna’nın hırçınlığı, yakıcılığı ve şiddeti bu canavardan kaynaklanıyor.  En son patlama zamanı ise 2012 yılı olmuş. Aşağıda yakın zamanda patlayan Etna Yanardağı’nin görüntüleri var.

IMG_3452Yol boyunca patlamalar sonucu akan lavları görerek, otobüsle 1910 mt yükseklikte olan  Sapienza adlı bir merkeze geldik. Burası hem civardaki kraterlere koşayca ulaşmak için hem de daha yukarıdaki ve ulaşmanın daha zorlu olduğu kraterlere teleferikle ulaşmak için bir merkez durumunda. Teleferikle seyahat ederek başka bir merkeze ulaşıyorsunuz ve sizi buradan jeeplerle kratere ulaştırıyorlar. Bu aktivite için ne üstümüz, başımız (tepe daha da soğuk oluyor) müsait ne de o kadar zamanımız vardı. Yani sizin anlayacağınız Sapienza civarındaki iki krateri ziyaretle yetindik. Etna yanardağı üzerinde 400’den fazla krater var. Biz Silvestri ve La Capannina kraterlerini gezdik.

IMG_3446Silvestri Krateri 1892 yılındaki patlama sonucu ortaya çıkmış ve merkezin hemen yakınında olan bir krater. Hiç bir yere gidemeseniz bile buraya ulaşmak ve doğanın gücü karşısında kendinizin ne kadar güçsüz olduğunu hissetmek mümkün. Grubun tamamı burayı gezdi.

Bu slayt gösterisi için JavaScript gerekir.

IMG_3489Ben ve 2 arkadaş ulaşımı daha zor olan  La Capannina Kraterini gözümüze kestirdik. Bu kraterin oluşumu daha yeni ve 2001 yılına dayanıyor. Buraya 25-30 dakikalık bir yürüyüşle ulaşıyorsunuz. Yürüyüş altınızda kayan lav taşları nedeni ile zorlu ve eğim ise oldukça yüksek. Yani tepeye ulaşıncaya kadar epey bir terliyorsunuz ama ulaşdıktan sonra şahit olacağınız manzara herşeye değer.

Bu slayt gösterisi için JavaScript gerekir.

Bu gezi sonrasında Etna’ya veda ettik. Yeni rotamız Taormina..

Adını Tauro Dağından alan kasaba şirin mi şirin bir yer. Taormina’nın tarihi eskilere gidiyor. Tahmin edeceğiniz gibi kasaba eski tarihini mükemmel bir şekilde korumuş.

IMG_3532

IMG_3536Isola Bella adlı küçücük ama görsel olarak çok güzel bir adayı sağımızda bırakarak Taormina gezisi için otobüsümüzle otoparka girdik. Buradan sonra yokuş yukarı Pirandello Caddesini takip ederek kasabaya giriş yeri olan Porta Messina kapısına geldik. Aşağıdaki deniz manzarası güzeldi. Hedefimiz bir diğer tarihi kapı olan Porta Catania’ya kadar yürümek. Taormina çok popüler bir yer ve günün öğleden sonraki bu saatinde çok kalabalık. İnsana değmeden yürümek çok zor. Taormina içinde Yunan Tiyatrosu var ve gezen arkadaşlar çok beğendiler. Ben bu sefer şehir içinde daha fazla zaman geçirmek istedim ve gezmedim.

Porta Messina’dan sonra Piazza Badia adlı bir meydana geldik. Bu meydanın bir yanında Taormina’yı Araplar’ın  yönettiği dönemde yapılan Palazzo Corvaja adlı bir soylu evini görüyorsunuz. Bu evin pencerelerinde Arap mimarisi etkileri göze çarpıyor. IMG_3541

Umberto Caddesi boyunca yukarı doğru ortaçağdan kalma evler arasında yürüyerek  Piazza IX Aprile adlı bir meydana geliyorsunuz. Burası kasabanın en hareketli yeri. Buradan denizi ve aşağıdaki yerleşim yerlerini gören bir seyir terası var. Aynı meydana bakan 1448 tarihli gotik tarzda yapılmış Sant’Agostino Kilisesi var.

Bu slayt gösterisi için JavaScript gerekir.

Daha sonra  Torre dell’Orologio (saat kulesi) altından geçip Duomo Meydanına doğru yürüdük. Bu saat kulesi 1678 yeniden inşa edilmiş.

Bu slayt gösterisi için JavaScript gerekir.

 Bundan sonra geldiğimiz meydan ise Duomo Meydanı ve burada bulunan Aziz Nicholas’a adanan Katedral oldu. Bu Katedral aslında 13. yüzyılda, daha önceden burada bulunan bir kilise üzerine inşa edilmiş. 15, 16 ve 18 yüzyıllarda restorasyonlar görmüş.

Bu slayt gösterisi için JavaScript gerekir.

Her güzel gezi gibi Taormina gezisinin de bir sonu vardı. Duomo Meydanından biraz daha aşağılara yürüyüp Villa Comunale’nin dış duvarlarından manzara fotoğrafları alarak aynı yoldan buluşma yerimize doğru geri yürüdük.

Bu slayt gösterisi için JavaScript gerekir.

Yorucu ama bir o kadar da zevkli bir günün ardından Catania’ya geri döndük. Bu akşam Sicilya ve İtalya’daki son gecemiz. Yarın eve dönüş var.Bu nedenle grupça dışarıda yiyelim istedik. Otelin arkasında bulunan Al Gabbiano 2 adlı ve deniz ürünleri ağırlıklı çalışan bir restoranda akşam yemeğimizi yedik. Gezinin kısa bir muhasebesini  yaptık. Bütünden oldukça memnunuz, ayrıntılarda bile pek bir sorun olmadığını düşünüyoruz.

Ertesi gün öğlene kadar serbest zamanımız var.Kahvaltı sonrasında Catania’nın güzelliklerini son kez yaşamak amacı ile hanımla kısa bir yürüyüşe çıktık. Son fotolarımızı çektik. Şansımıza otelimizin önüne kurulan halk pazarını gezdik. Alışveriş bile yaptık.

Bu slayt gösterisi için JavaScript gerekir.

Bu satırları günü gününe takip eden ya da bir gün buralara yolu düşüp de bir gezgin yazısı ararken tesadüfen bu gezi yazılarını bulan Sanal Gezgin arkadaşlarım.. Bir gezi yazısı daha sonlandı.

Sağlık, mutluluk ve bir kültürün insanlarına bir şeyler vermek ve almak amacıyla yollarda olabilmeniz dileklerimle..

Gezekalın..

Dr Ümit Kuru

09.06.2015 Saat 19:36

OLYMPUS DIGITAL CAMERA

Yorum bırakın

Bir Cevap Yazın

Aşağıya bilgilerinizi girin veya oturum açmak için bir simgeye tıklayın:

WordPress.com Logosu

WordPress.com hesabınızı kullanarak yorum yapıyorsunuz. Çıkış  Yap /  Değiştir )

Facebook fotoğrafı

Facebook hesabınızı kullanarak yorum yapıyorsunuz. Çıkış  Yap /  Değiştir )

Connecting to %s

%d blogcu bunu beğendi: