Kars’ın tarihten gelen kozmopolit yapısı, çok kültürlü geçmişi zengin bir mutfağa da sahip olmasına neden oluyor.
Kars ve civar yöresi gezimizde, bazıları bölgeye özel, yemekleri tatma şansını elde ettik. Şahsen ben Sim-Er Otelin mutfağından servis edilen yemekleri, dışarıda yediğimiz yöresel yemeklere göre daha çok beğendim. Otelde grubun konakladığı gecelerden ilk 2 akşam yemeğinde yöresel tatları deneme şansımız oldu. Ama biz İstanbulzedeler otelde sadece 1 gece o güzelim yöresel yemekleri tatma fırsatını yakaladık.
Gırar (Lebeni) Çorbası
Nohut ve dövme (dibekte dövülerek kabuklarından ayrılan buğday) pişirildikten sonra (bazen kabak da katılabilirmiş) ayran dökülüp, hafif kaynatılıp, üstüne de nane ve çeşitli dağ otları katılarak yapılan bir çeşit çorba. Kürt yemeği olarak bilinirmiş. Bizim yediğimiz Gırar Çorbası örneğine aşotu ve dağdan toplanan bazı otlar katılmıştı. Benim damak tadıma uygundu ve çok beğendim.
Piti
Piti, Azerbaycan mutfağına ve özellikle Kars mutfağına özgü yemek. Bazı yörelerde, özellikle Iğdır ve çevresinde Bozbaş olarak da anılıyor. Pitinin temel malzemeleri koyun eti, nohut ve lavaş. Yemeğin suyuna kendine özgü rengini veren ise zerdeçala benzeyen sarıkök adlı ot. Pitinin sunumu aşamasında kullanılan çömlek veya çukur tabakların altına lavaş döşeniyor. Bizim otelde yediğimiz de çok güzel bir örnekti. Mutlaka bardağı andırır bir kapta geliyor. Yemeğin en üstünde kuyruk yağı konmuştu. Önce çorba gibi suyunu kaşıkladık. Arkasından da kupa içindeki yemeği tabağa boşaltıp yedik.
Helva (Umaç Helvası)
Kıtırlı bir helva türüydü. Ben sevdim doğrusu. Sabah kahvaltıda bile vardı.
Üşenmedim bir de tarifini buldum. Belki yapan olur da yerim 🙂
Kaz eti
Çok şey bekleyip de aradığım tadı bulmadığım bir yemek oldu.
http://www.altinkaz.com/sayfa_24_kars—ardahan-kazinin-ozelligi.html adresinden aldığım aşağıdaki bilgiyi olduğu gibi aktarıyorum;
“Kars ve Ardahan kazına tat veren 6 temel özellik vardır. Bunlar; yöredeki suların soğukluğu, bölgedeki minerallerin zenginliği, bin bir çeşit bitki örtüsü, tuzlamada kullanılan kaya tuzu ve havadaki ayazdır.
Yaz bastırınca kazlar yaylaya çıkarılıyor, havalar soğuyup, yağmurlar düştüğünde yeniden köye indiriliyor. Bu dönem genellikle harman sonu olduğundan, kazlar başaklardan toprağa düşmüş tahıl taneleriyle iyice semizleşiyor. İlk kar yağdığında ise kesilip tüyleri ve içi alınıyor, bütün olarak tuzlanıp 10 gün (baskıya) salamuraya yatırılıyor. Ardından karda açık havada(ayazda), güneş ve rüzgâr görecek biçimde asılıp, 30 ile 60 gün süreyle kurutuluyor. Tuzlanıp bu yörenin ayazında kalan kaz pastırma halini alıyor. Bu yöreye özgü nefis bir tat, Kars-Ardahan kazı.”
Biz Kaz Evi’nde kaz yemeğini yedik. Burada yemeği ya sadece kaz eti olarak ya da bulgur yanına kaz eti olarak istekte bulunabiliyorsunuz. Benim damak zevkime uygun bir et değildi. Sert bir et gibi geldi bana. Ama siz yine de deneyeceksiniz elbette.
Kete
Kete sadece Doğu Anadolu yöresinde değil, İç Anadolu’da da yapılan bir unlu yiyecek. İçinin hazırlanışı unun yağda kavrulması ile oluyor. Bana pek güzel gelmedi ama beyaz peynir ve çayla beraber fena değildi.
Lahana Dolması
Lahana dolmasını Kaz Evi’nde denedik. Ben bu mekanda en çok dolmayı beğendim.
Kars Kaşarı
Taze inek sütünün peynir mayası ile mayalanmasının ardından elde edilen beyaz peynirin, kaynar suda haşlanması ve tecrübeli ustaların elinde yoğrulduktan sonra kalıplara dökülmesinin ardından kalıplardan çıkarılan kaşarlar, tuzlanarak özel serin odalarda bekletilir ve biraz eskidikten sonra torbalanarak soğuk hava depolarında eskimeye ve yıllanmaya bırakılır. Eskidikçe lezzeti daha çok artan Kars kaşarı, depodan çıkarıldığından kabuk bağlamış ve hafif küflenmiş şekilde piyasaya sürülür. Kars kaşarı yapılma işlemi sırasında, kalıplara dökmeden hemen önce Kaşarın boğumlanan kısmından kaşarın büyüklüğüne göre ağırlığı değişen bir parça koparılır.Bu parçaya “Kaşar Göbeği” denir, eğer bu tekrar Kaşar imalatına katılmayıp da piyasaya sürülmek için ayrılırsa buna da “Göbek” yada “Göbek Kaşar” denir.
Kars deyince akla kaşar ve gravyer peyniri gelmesi o kadar doğal ki..Ayırım yapmayacağım. Cadde boyu dükkanları gezin ve hangisi damak tadınıza uyarsa oradan kaşarlarınızı alın derim.
Bundan başka bir tür mantı olan Hangel, Haşıl ve daha başka yöreye özgün yemekleri de denemelisiniz..
Gezekalın
Dr Ümit Kuru
15.03.2015 Saat 23:00
Sibel Şeremetli
/ Mart 16, 2015Ne ettik den sonra ne yedik kısmını da çok güzel anlatmışsınız. Yüreğinize ve kaleminize sağlık.
MERT
/ Nisan 5, 2017süper olmuş…