A Country That is Beyond My Imagination (Serendip): Sri Lanka/ Cultural Triangle
Article in Summary
In the north-central area of Sri Lanka, are home to the famous Cultural Triangle. This region, the home of ancient Sinhalese royalty is loaded with ancient ruins and restored temples. The Cultural Triangle is so called because it includes three major sites that form a triangle; Anuradhapura to the north, Polonaruwa to the east and Kandy to the south-west. Inside the triangle, there are other places of interest; Mihintale, Ritigala and Dambulla. Sri Lanka is home to eight UNESCO World Heritage Sites -six cultural and two natural- and 5 of them are in Cultural Triangle. This shows the importance of this region for a traveller.
Sri Lanka’nın kuzey ve orta bölümü meşhur “Kültür Üçgeni” ‘ne ev sahipliği yapıyor. Kuzeyde Anuradhapura, doğuda Polonaruwa ve güneybatıda Kandy gibi üç büyük tarihi yerleşkeyi kapsayan bölgeye Kültür Üçgeni deniyor. Eski Sinhala Krallığının yurdu olan bu bölge, tarihi 2000 yıl öncesine dayanan kalıntılar ve restore edilmiş tapınaklar, dev Buda heykelleri, kraliyet havuzları ve bahçeleri ile dolu. Kültür Üçgeni içinde Mihintale, Ritigala ve Dambulla gibi ziyareti kaçırılmaması gereken diğer önemli tarihi yerler de mevcut. UNESCO Dünya Kültür Mirası listesinde altısı kültür ve iki tanesi de doğa mirası eserinden, beş tanesinin Kültür Üçgeni içinde yer aldığını söylemek, herhalde bu bölgenin önemini siz okuyuculara anlatacaktır. Biz bu bölgeye ancak 3 tam gün ayırabildik. Aslında daha fazla zaman ayırmak gerekir ama bizim yaptığımız gibi en iyi örneklerle seçme bir Kültür Üçgeni gezisi yapmak da yetiyor. Doğrusu bir süre sonra tapınak ve Buda heykeli görmekten sıkılabiliyorsunuz. Yazılan yerlerden görmediklerim arasından Ritigala’yı görmek isterdim. Hem orman içinde ve hem de daha az turistik gibi gözüküyor.
Biz gezimizin başlangıcında ilk geceyi Colombo’da geçirdik. Ertesi gün Anuradhapura’ya doğru yola çıktık. Sri Lanka da mesafeler asla uzun değil (Colombo-Anuradhapura arası sahili takip ederek ve Puttalam‘dan ülkenin içlerine doğru giden bir yola saparak toplamda 225 km) ama yollar kötü olunca hedefe ulaşmanız uzun oluyor. Bu nedenle sabahın erken saatlerinde yollara düştük. Yaklaşık 5 saatlik bir otobüs yolculuğumuz oldu. Ancak yol o kadar güzel ve renk dolu ki zamanın nasıl geçtiğini anlamadık bile.
Anuradhapura bir zamanlar krallığın başkentliğini de yapmış önemli bir yer. Kuruluşu yazılı kayıtlara göre MÖ 4. yüzyıla kadar gidiyor. Ama bunun öncesinde de yaşam olduğuna ait bulgular var. Belki de en uzun süre başkentlik etmiş şehirlerden birisi Anuradhapura; 11. yüzyıla kadar başkentlik etmiş. Tamil istilaları sonucunda Anuradhapura önemini kaybetmiş ve bu önemli şehir ormanların altında kalmış. Sonradan tekrar gün ışığına çıkması, 19. yüzyılda başlayan İngiliz kazıları ile oluyor. Anuradhapura, Budizm’in kutsal mekanlarından bir tanesi.
Anuradhapura gezimize Isurumuni Rajamaha Viharaya tapınağı ile başladık. Burası MÖ 4. yüzyıllara giden bir tarihe sahip. Vihara, içinde Budist rahiplerin yaşadığı tapınaklara deniyor. Büyük bir kayaya dayanan ve içinde büyük bir yatan Buda heykeli ve duvarlarında fresklerin bulunduğu tapınağı önemli kılan Fil Havuzu ve Aşıklar (Lovers) Büstü. 6. yüzyıl yapımı bu büst, alt kasttan bir kadına olan aşkı uğruna tacını terk eden bir prensi gösteriyor. Erkeğin kucağına oturmuş olan kadın, yaramazlık peşinde olan erkeğine muzipçe ve nazlanarak parmaklarını sallar gibi duruyor. Sevdim ben bu büstü! O zamanlardan sevgiyi ve şehveti bir arada bu kadar güzel ve ince bir şekilde taşa yansıtmaları ne hoş!
Anuradhapura panoramasını alabileceğiniz ve üstündeki küçük bir stupaya götüren taş merdivenleri tırmanmayı ihmal etmeyin sakın.
Burada birkaç hatırlatmayı yapmalıyım; Sri Lanka’da hiç bir tapınağa ayakkabı ya da terlik ile, omuzu açıkta bırakan tişort ve kısa şortla girmenize izin etmiyorlar. Yanınızda kullanıp atacağınız çorap götürmenizi şiddetle tavsiye ederim. Ayakkabılarınızı çıkarmanızın zorunlu olduğu tapınak, açık bir alanda bile olabilir ve o zaman da sıcak taşlar çıplak ayakları fena yakıyor. THY’nın uçakta dağıttığı çoraplar bu iş için ideal. Onları mutlaka yanınıza alın ve hatta bulabilirseniz birkaç tane yedekleyin. Bu çorapların alt tarafı kalın olduğundan sıcak taşlara bastığınızda ayak tabanlarınız yanmıyor. Buda’ya arkanızı dönen bir halde fotoğraf çekmeniz kesinlikle yasak. Çekmişseniz de makinenizden sildirebiliyorlar.
Ruwanweliseya Dgoba, Anuradhapura içindeki 3. büyük Budist tapınağı; Doksan metreleri bulan genişliği ile diğerlerine göre en sağlam ve aslına göre en iyi restore edilmiş olanı. Burayı gezdiğimizde bir pazar günüydü. Pazar günleri çevre köylerden insanlar bu mabede gelip Buda’ya ibadetlerini yapıp, sunumlarda bulunurlarmış.
O gün de ellerinde çalgıları, sarı şemsiyeleri, lotus çiçekleri ile iki sıra halinde dizilmiş tek parça uzun bir bayrağı iki taraflı olarak taşıyan insanların yer aldığı bir törene şahit olduk.
Tapınağın geniş kubbesinin temizleyen ve boyayan işçilerin bambu merdivenlere çıkarken ki becerileri ise kameralarımıza takılan güzel bir olaydı.
Bu tapınaktan sonra, zamanında kraliyet bahçeleri (Mahamevnāwa Bahçeleri) olan çok güzel bir parkı geçip, Anuradhapura’ya Budistlerce çok büyük önem kazandıran bir başka önemli yere, Jaya Sri Maha Bodhi‘ye ulaştık.
Hindistan’da Bodh Gaya adlı haç merkezinde bulunan ve Gautama Buda’nın altında aydınlanmaya ulaştığı incir ağacından bir fide, MÖ 3. yüzyılda Sri Lanka’ya getirilip buraya dikilmiş. Bu ağaç, Budizm’deki önemi yanında, insan eli ile dikilmiş ve yaşayan tek ağaç olarak da çok önemli.
Burada da ellerinde bayraklarla pazar törenleri için tapınağa gelen insanlar vardı. Şanslı günümüzdeyiz, hem çok özel yerlerdeyiz ve hem de çok özel bir günde buradayız.
Anuradhapura gezmekle bitecek gibi değil. Zamanında şehirde bolca bulunan ve hem şehre su depolamaya yarayan ve hem de soyluların yüzme amaçlı kullandıkları havuzların iyi örneklerinden biri olan Kuttam Pakuna (İkiz Havuzlar) ziyareti yaptık.
Anuradhapura’da yapılan ilk tapınak Thuparamaya‘yı yol kenarında inip fotoğrafladık. Ama burada da en güzel pazar ayinine denk geldik.
Jethawaramaya Tapınağı‘nı en son olarak gezdik. Bu tapınak MS 3. yüzyılda yapılmış ve en büyük özelliği de sadece Anuradhapura’da değil ama tüm Sri Lanka ve belki de tüm dünyadaki en büyük Budist tapınak olması. 120 metre yüksekliğe ulaşan tapınağın duvarlarındaki maymunlar çok ilginç görüntüler verdi.
Anuradhapura mutlaka daha fazla gün ayrılmasını gerektiren bir yerdi. Ancak gün az ve gezilecek yer çok olunca gördüklerimizle yetinmek zorunda kaldık.
Şimdilik Gezekalın….
Dr Ümit Kuru
04.04.2019 Saat 23:20
Kaynaklar:
http://www.sacred-destinations.com/sri-lanka/anuradhapura