Baharın Tadı Bir Başkadır Yurdumda…Ağva/Sarıkavak Köyü Şakayık Festivali

OLYMPUS DIGITAL CAMERA

Bu hafta sonu bir grup arkadaşla birlikte Ağva’ya gittik. Yaklaşık 2 hafta kadar önce İtalya’ya hem bahar ve hem de tarih içeren bir gezi yaptıysak da oralarda baharı pek yaşadığımızı sanmıyorum. Klasik olarak her sene bu aylarda yaptığımız İsparta ve Göller Bölgesi bahar gezimiz için iznimiz kalmadığından biz de hafta sonu için yakınlara kaçalım dedik. Ne iyi yapmışız! Korkunç bir enerji ile döndük evimize.

IMG_3645

Ağva’da Tartaruga Motel (http://tartarugamotel.com/) artık “bizim ev” diye düşündüğümüz mekan oldu. Sevgili Levent Fahri Güneş ve eşi bize orasını ev olarak kabul ettirdiler.

Bu slayt gösterisi için JavaScript gerekir.

9 Mayıs Cumartesi günü 10 arkadaş ve bir de küçük gezgin Gökhan ile Şile’de, Saklıgöl’de buluştuk. Amacımız burada kahvaltı ve sonrasında göl çevresinde kısa bir yürüyüş yapmak. Asıl hedef ise Ağva. Saklıgöl’deki tesisin kalabalıklığı ve fiyatların da bu yıl biraz daha katmerlenmesi, bana bir daha burada kahvaltı yapmama kararı aldırdı. Ama Göl çevresindeki yürüyüş vazgeçilemeyecek kadar güzel oluyor. Bu nedenle kahvaltı için başka bir mekan bulun ya da kalabalık ve gürültü kirliliğini göze alarak burayı kullanın. Her nerede kahvaltı yaparsanız yapın ama yürüyüşü burada yapmayı ihmal etmeyin. Saklıgöl’de parkurun uzunluğu 17 km’yi bulabiliyor ama biz gölün çevresini içine alacak şekilde yaklaşık 2 km kadarlık yürüyüş yaptık. Yol boyu sarılı, kırmızılı, beyazlı, morlu çiçekler insanı mest ediyor. Ağaçların yeşil rengi ise huzur kaynağı oluyor. Bol bol fotoğraf karesi aldım tabii ki.

Bu slayt gösterisi için JavaScript gerekir.

Bu aktivite sonrası Şile’den çıkıp sahil yolunu takip ederek Ağva’da Tartaruga Motele vardık. Bizi karşılayan motel sahipleri sevgili Levent ve eşi Günay ile kucaklaşıp motelin dere kenarındaki masalarında biralarımızı yudumladık. Levent’in tesis te tavşandan, ördeğe kadar var olan hayvan çeşitliliğine kuzuda eklenmiş. Bir de afacan köpek yavrusu Robin’le yeni tanıştık. Bu yeni köpeğin cinsini sorduğumda Levent’den gelen yanıta bayıldım; “Kendileri safkan sokak köpeği oluyor doktorum”.

IMG_3687

Bira ve çay faslından sonra Göksu deresinde tekne turuna çıktık ve derenin denize kavuştuğu yere kadar gittik. Dere boyu güneşin son sıcaklığından faydalanmaya çalışan kaplumbağaları fotoğrafladık.

Bu slayt gösterisi için JavaScript gerekir.

OLYMPUS DIGITAL CAMERA

OLYMPUS DIGITAL CAMERA

Dere gezisi sonrasında motelin önünden geçen stabilize yolda kısa bir yürüyüş yaptık. Yolda bir tarla içinde gördüğüm orkideleri fotoğraflamaya doyamadım.

Bu slayt gösterisi için JavaScript gerekir.

Günay’ın leziz meze ve yemekleri, Levent’in sazı ve şarkıları bize nefis bir akşam geçirtti. Rakınında verdiği cesaretle şarkılara katıldık, sirtaki ve zeybek oynadık.

Tüm gece susmadıklarını tahmin ettiğim kuş sesleri arasında uyanıp kahvaltımızı ettik. Kahvaltı sonrasında Levent bana “Sarıkavak Köyünde şakayık festivali varmış, gitmek ister misiniz” diye sordu. Şakayık çiceğini doğada sadece bir defa Sazlıbosna taraflarında görmüştüm. O da tek bir çalı şeklindeydi. Gördüğüm zaman hayran  kaldığım bu çiçeğin festivalini izlemek bizim için kaçırılamayacak bir fırsattı.

IMG_3758

Festivali izlemek üzere Ağva’dan yola çıkıp İstanbul yönüne, Teke Köyünü doğru yola düştük. Teke Köyünü geçip Sarıkavak adlı köye vardık. Köy alanının 3 yanına U şeklinde sandalyaler dizilmiş, bizim gibi misafirler ve köy halkı oturuyor. Karşıya konmuş masada ise , biraz sonra sonuçlanacak “en iyi börek” yarışmasının jürisi var. En arkada ise börek, tatlı, köy ekmeği, yumurta gibi çeşitli ürünleri satan köylülerin tezgahları var. Köy gibi köy alanı ve panayırına uymayan tek şey hopörlerden bangır bangır çalan pop şarkısı.

Bu slayt gösterisi için JavaScript gerekir.

Biz bu alanda hiç oyalanmadan doğrudan şakayıklara yöneldik. Köy konağının solundaki yoldan ormanlık alana doğru giderken şakayıklar gözükmeye başladılar. Ormana içine girince de hayatımda görmediğim ve belki de göremeyeceğim kadar şakayıkla karşılaştık. Orman yakınında evi olan bir hanıma “Bu şakayıkları siz mi diktiniz?” diye sorduğumuzda aldığımız yanıt “Hayır. Onlar zaten vardılar. Biz koruyoruz.” yanıtını aldık. Ne güzel bir yanıttı bu!

Bu slayt gösterisi için JavaScript gerekir.

IMG_3907

Şakayıkların bittiği alandan yukarıya yürüdükçe kekik kokuları arasında papatyalar ve gözü yoran bir yeşillikle karşılaştık. Bu köyde 1 saati bulan bir gezimiz oldu. Sonra da yakında bulunan şelaleye gittik. Buna şelale demek pek uygun olmasa gerek. Belki şelalecik demek doğru olur. Ama buraya giden yol o kadar güzel ki şelale küçük olmuş ne gam!

Bu slayt gösterisi için JavaScript gerekir.

Ağva gezimizi her zamanki gibi Yenice köyünde Tadım Boşnak Mantıcısında sonlandırdık.

IMG_3915

Evet Sanal Gezgin dostlarım. Bu yazı belki 1 hafta daha açmış halde kalacak olan şakayıkların varlığından sizleri haberdar etmek amacı ile yazılmıştır. Belki siz de Ağva’ya doğru bir gece de olsa kaçamağa gidip, Sarıkavak Köyünde şakayıkların güzelliğine şahitlik etmek, papatyalar arasında yatıp yuvarlanmak ve en büyük sanatçı doğanın renk verdiği kır çiçeklerini fotoğraflamak istersiniz..

Ne dersiniz? Baştan çıkartabildim mi sizleri?

Gezekalın

Dr Ümit Kuru

12.05.2015 Saat 00:33

IMG_3827

Yorum bırakın

1 Yorum

  1. biz oyle bir bastam ciktikki, kalakaldik hocam 🙂 kalemine, yuregine, dostlarina saglik….

    Cevapla

Bir Cevap Yazın

Aşağıya bilgilerinizi girin veya oturum açmak için bir simgeye tıklayın:

WordPress.com Logosu

WordPress.com hesabınızı kullanarak yorum yapıyorsunuz. Çıkış  Yap /  Değiştir )

Facebook fotoğrafı

Facebook hesabınızı kullanarak yorum yapıyorsunuz. Çıkış  Yap /  Değiştir )

Connecting to %s

%d blogcu bunu beğendi: