Brezilya-Iguazu soslu Arjantin-Şili-Patagonya gezisi-Perito Moreno Buzulu

IMG_8519-001Hanımla sabah erkenden kalkıp, dünden gözüme kestirdiğim ve Laguna Nimes kenarında kurulmuş kuş gözlem yerine doğru yürüdük. Bu özel parkta 2 km’ye yakın bir yürüyüş alanı var. Kapıda herhangi bir görevli olmayınca idareten kapıya vurulmuş kilidi açıp içeri girdik. Ancak bir sorun var ki hava daha yeni aydınlanıyor. Kanat ve kuş bağırtılarını duymakla birlikte kendilerini ancak hayal meyal görebiliyoruz. Bu ışıkta fotoğrafta çekmek zor. Tüm bunlar yan yana gelince benim için burada ki büyü bir anda kayboldu. Kös kös otelin yolunu tuttuk ve kahvaltıya gittik. Ancak siz gezginlere hatırlatırım ki bu lagünde çok sayıda kuş türü mevcut. Vakit varsa ziyarete değer. Bazen pembe flamingoları bile görebilirsiniz.

IMG_8430-001Kahvaltı sonrasında minibüse atlayıp 80 km ötedeki Perito Moreno Buzuluna doğru yola çıktık. Yolda Lagünde kuşları ve flamingoları yakında görünce minibüsü durdurdum hemen. Sabahın öcünü alırcasına bastık deklanşöre…

Perito Moreno Buzulu 25o km2’lik bir alanı kaplayan ve 30 km uzunluğa sahip Güney Patagonya Buzul Kampının bir kolu. Dünyanın en geniş 3. Tatlı su rezervi olarak biliniyor. İspanyol Francisco Moreno adlı kaşif, bu buzula ismini verse de aslında daha öncesinden bir Alman tarafından Bismarck Buzulu olarak adlandırılmış.

Perito Moreno Buzulu aldığı yağışlar nedeni ile büyüyen bir buzul. Buzul, Argentino Gölü yüzeyinden 74 metre IMG_8636yükseklikte ve buzulun uç kısmı 5 km genişliğinde. Buzulun toplam derinliği ise 170 metreleri buluyor. Göle bu büyük buzul parçalarının düşmesi, korkunç bir sese neden oluyor. Buzul, kütlesinin ağırlığı ile Argentino Gölünün güney kısmı olan Brazo Rico’ya doğru hareket ediyor. Bazen ilerleyen buzulda kırılma olmadığı zaman, Buzul gölün dar olan bu kısmında kıyıya ulaşıyor. Yani Buzul Argentino Gölünü ikiye ayrılmış oluyor. Dere suları ile beslenen bir yan taraf nedeni ile gölün bölümleri arasında 30 metre yüksekleri bulan farklar ortaya çıkabiliyor. Yükselen suyun buzula yaptığı basıncın artması ile buzul parçalanıyor ve gölün su ile yükselmiş kısmından diğer tarafa doğru su akışı oluyor. Bu olay bazen yılda bir kez, bazen de 10 yılda bir olabiliyormuş. En son 2012 yılında olan olay biz gitmeden yakın bir zaman önce de yaşanmış. Keşke bize denk gelseydi…

Perito Moreno Buzulu Park giriş kapısından geçerek, buzulu en yukarıdan ve tam ortadan gören gözlem yerine kadar yürüdük. Burada bize son bilgiler verildikten sonra 2 saat kadar serbest zaman verildi. Bu arada sıkı bir yağmura da yakalandık. Bu parkın içinde seviye farkı gösteren 3 ana gözlem noktası var; En üstte, ortada ve en alta gözlem yerleri kurulmuş. Buralara giden yollar ise renklerle gösterilmiş; Sarı, yeşil ve kırmızı. Bize verilen serbest zaman içinde tüm yolları izleyerek buzulun tüm güzelliklerine tanık olmaya çalıştık. Çok etkileyici bir buzul ve Viedma Buzuluna göre daha beyaz. Yani beklediğimiz gibi bir buzul. Bir ara korkunç bir gürültü koptu. Bu gürültünün buzuldan parça kırılmasına bağlı olduğunu öğrendik. O andan itibaren de buzulda kırılma beklemeye başladım. Elim sürekli olarak deklanşörde, nereden bir gürültü duysam, hemen o yöne makineyi çevirdim.  Sonunda birkaç tane büyük kırılmayı yakalayabildim.

IMG_8845-001Öğleye doğru kumanyaları yedikten sonra bu sefer buzulun kuzey tarafını ve Buzulu gölden görmek için tekneye bindik. Tekne turu için adam başı 60 USD para ödemeniz gerekiyor. Hareketten sonra teknenin açık kısmında yani teknenin üstünde yerimizi aldık. Buzulun kıyı ile birleştiği ve yakında parçalanmış olan kısımda hala biraz buzul var. Gölden buzul çok daha etkileyici gözüküyor. Su üstünde yeni kopmuş buzul parçaları ağır ağır seyir halindeler. Yaklaşık bir saatlik bir gezi sonrasında kıyıya geri döndük. Bizi bekleyen minibüsle El Calafate’ye doğru yola düştük.

El Calafate’ye vardıktan sonra otele dönmek istemedik ve onun yerine bu şirin ve küçük şehrin sokaklarını, insanlarını tanımak istedik. El Calafate’nin tek ana caddesi olan Avenida del Libertador boyunca yürüyüşümüzü yaptık. Dükkanlara girip çıktık. İstanbul’a dönüşte götüreceğimiz hediyeliklere bakındık ama dişe dokunur bir şey de bulamadık. Sonunda otelimize döndük. Bu arada söylemeyi unuttum herhalde; Arjantin insanları çok sıcak ve dost insanlar. Gezi boyu hiç aksine şahit olmadık.

Akşam yemeği için adı Don Pichon olan ve El Calafate’ye tepeden hakim olan bir restorana gittik. Bu geziyi boyunca hemen tüm akşam yemeklerini güzel yerlerde yedik ama burası en favori yerlerimizden birisi oldu. Menü tabii ki et ağırlıklı.

Perito Moreno Buzul gezisi bugünün ve belki de tüm gezimizin en güzel yerlerinden birisi oldu. Gezi sonunda “gezinin favorisi ilk üç yeriniz hangisi oldu” soruma arkadaşlarımın verdikleri yanıtlar içinde Perito Moreno ya ilk ya da ikinci sırada geldi..

Benim en favori yerim mi? Durun bakalım daha güzellikler bitmedi! Daha neler var neler….

Gezekalın

Dr Ümit Kuru

26.04.2013 Saat 00:33

Bu slayt gösterisi için JavaScript gerekir.

Brezilya-Iguazu soslu Arjantin-Şili-Patagonya gezisi-Fitz Roy Dağı eteklerine yürüyüş

Fitz Roy Dağı etekleri-Laguna Los TresSabah kahvaltıda bile arkadaşlarımdan bazıları soruyordu: “Ümit, biz sahiden 22 km yürüyecek miyiz?”. Bu soruya doğrusu ben de ne yanıt vereceğimi bilemiyordum ama arkadaşları gaza getirmeyi de ihmal etmiyordum; “Ne demek 22 km? Bize ne yapar! Tabii ki yürüyeceğiz.. Sana güveniyorum”. İçimden de söyleniyorum ;”İyi de beni kim gaza getirecek? Dağda kurda kuşa yem olmasak bari!”

Pablo adlı bir rehber de grubu yürütmek için otele gelince, anladık bu iş ciddi! Kahvaltı sonrası ekip otelden ayrılıp Milli Parkın girişine doğru yürümeye başladı. Milli Parka giriş ücretsiz. Hemen giriş kapısının yanında bulunan tabelanın altında kısa bir bilgilendirme konuşması yapıldı.

Los Glaciares Milli Parkı (Buzullar Milli Parkı), Patagonya’nın Arjantin kısmında bulunan, Santa Cruz Eyaleti’ndeki milli park ve yaklaşık 6000 km²’lik bir alanı kaplıyormuş. 1981 yılında UNESCO tarafından Dünya Mirası Listesi’ne alınmış. Los Glaciares National Park ismini, Antartika’dan sonra en büyük tatlı su rezervi olarak görülen ve yaklaşık olarak 47 büyük buzulun (bunlardan 13 tanesi Atlantic Patagonia Ice Cap’e akar) doğduğu Patagonic Continental Ice (Patagonik Buzul Kampı) dan alıyor. Bu buzul kütlesi yaklaşık 350 km olup, 16.500 km2’lik bir alanı kapsıyor.

Milli park da, Patagonya Buzul Kampından başlıca üç büyük buzul (Perito Moreno Buzulu, Uppsala Buzulu, Viedma Buzulu) ve birkaç daha küçük buzul bulunuyor. Bunlar, ancak kısmen milli park içinde olan iki göl, Lago Argentino ve Lago Viedma‘ya açılıyorlar. Bu buzullardan Viedma Buzulunun üstünde yarın bir yürüyüş ayarladık (Şeytan azapta gerek !). Perito Moreno Buzuluna ise bir sonraki gün gideceğiz.

Parkın kuzey kısmında dağcılar ve trekking turistleri için ilginç olan granit dağlar Cerro Fitz Roy (3.406 metre) ve Cerro Torre bulunuyor. 1826 yılından 1836 yılına kadar HMS Beagle gemisi (1828 yılında bu geminin kaptanı olmuş) ile iki dünya turuna katılıp, buraları keşfe çıkan İngiliz deniz subayı ve meteorolog Robert Fitz Roy’un ismini taşıyan dağın eteklerine doğru 22 km sürecek olan bir yürüyüş yapacağız.

İlgilisine bir de not; Fitz Roy’un 1831 yılından 1836 yılına kadar süren ikinci seyahatine Charles Darwin de katılmış. Bu seyahatte Darwin, Fitz Roy’un reddettiği evrim teorisini geliştirmesine sebep olan bilgiler toplamış.

Yürüyüş parkurunun başlangıcı yokuş ile başlıyor. Daha 50 adım atılmamıştı ki “sol da ağaçkakan” uyarısı verildi. “Durup dinlenmek için iyi bir bahane” diyerek, ağaçkakan fotoğraflamaya giriştik. Ama bizim yeni rehber Pablo numarayı yemedi ve “çok yolumuz var diyerek” tekrar yürüyüşü başlattı.

Yokuş yukarı yürüyüşe başlamak fena oldu, moral iyice bozuldu. Ben dahil kilometreler iyice gözümüzde büyüdü. İşte yürüyüşün 45. dakikasına doğru o ilk 10 dakikalık fotoğraf molası geldi. Rio de Las Vueltas Nehrinin uzandığı ve bu nehrin ismini alan vadiyi ayaklarımızın altında gördüğümüz bir tepede mola verip, ilk fotoğraflarımızı çektik. Daha sonra ise yürüyüşe devam ettik.

Yürüyüş yolumuz üzerindeki ağaçlık alanda bir çeşit kayın cinsi ağaç var  (Southern Beech Nothofagus antarctica) ve bolca da ondan görüyoruz. Burada ağaç kesme gibi bir adetleri yok sanıyorum. Ağaçlar kendi kaderlerine terk edilmiş. Yıkılanları bile toplamıyorlar sanki. “Topraktan gelen, toprağa gider” mantığı var.

Bir sonraki durağımız Laguna del Capri gölü. Burada göl kenarında çadır kuranlar için alanlar var. Aslında bu tur sıkı yürüyüşçüler için 5 saatlik bir tur ve bizim içinde 8 saatlik bir tur zamanı öngörülmüş. Ancak biz buraya bile neredeyse 3 saati bulan bir zaman diliminde gelince, grubu ikiye böldüler; hızlı yürüyüp de  Cerro Fitz Roy (Fitz Roy Dağı) eteklerine kadar çıkacak grup ve daha yavaş yürüyüp de Rio Blanco kıyısındaki kampta (Campamento Poincenot) duraklayacak ve geri dönecek olan grup. Rehberlerimiz Mutlu,  Pablo ve ben dahil 4 kişi adımları hızlandırıp hedefe doğru yola çıktık. Diğer rehberimiz Cem ise kalan büyük grubun başında daha sonra yola çıkacak.

Epey bir yürüyüş ve sağımdaki solumdaki manzaraya da kayıtsız kalmadan fotoğraf çekerek Campamento Poincenot’e vardık. Ama artık biz de iyice yorulduk. Burada “yemek zamanıdır” diyerek öğle yemeklerimizi de yedik. Güç toplayarak yola tekrar düştük.

Ağaçlık alandan çıkar çıkmaz Fitz Roy Dağı ve hemen önümüzdeki Rio Blanco tüm güzelliklerini bize sunmaya başladılar. O zamana kadar kimi zaman yağan “ahmak ıslatan” tarzdaki yağmur da kesildi ve güneşi gördük. Yalnız Fitz Roy Dağı başından beri olduğu gibi hala bulutların içinde. Rio Blanco üstüne yapılmış olan tahta köprüyü geçtikten sonra Fitz Roy Dağının eteklerine tırmanmak için başlayacağımız yola geldik. Burada rakım 800 mt ve tırmanacağımız tepenin rakımı ise 1200 metre. Yani sıkı bir tırmanış bizi bekliyor. Mesafe uzun değil ama birden yükselme bizi tüketti. Bu aşamadan sonra zirveye varmak için bir saatlik bir yolumuz var ama gel gelelim her 20 dakikada bir mola vermeye başladık. Bu molaların bir kısmını ben, bir kısmını da arkadaşlarım istiyor. Ama mola bahanemiz hiç değişmiyor “ Aman! Buradan manzara güzel, 10 dakika fotoğraf molası verelim”. Gerçi yalan da değildi. Aşağıda müthiş bir manzara var; Bir taraftan buzullar, bir taraftan Capri gölü ve aşağıda uzanan vadi çok güzel manzaralar veriyorlar. Son bir gayret daha gösterip tepeye ulaştık ve karşımıza dünyanın en güzel manzaralarından bir tanesi çıktı; Bir taraftan Fitz Roy Dağının granit yüzü (bir kısmı bulutlarla kaplı) ve diğer yanda ise Cerro Torre Dağı karlar içinde, ikisi arasında buzullar ve hemen Fitz Roy Dağının önünde türkuaz renkte bir göl olan Laguna Los Tres.. Önce manzaranın güzelliğinden hiçbirimiz konuşamadık ama sonra burayı görmek için verdiğimiz tüm çabaya değdiğini düşündük ve yorgunluk filan da o saatten sonra kalmadı. Rehberimiz Pablo çantasında bir şişe şampanyayı çıkartarak, bu olayı daha da unutulmaz hale getirdi. Yaklaşık 1 saat kadar burada kalıp aşağıya doğru inişe geçtik. “İniş, çıkıştan daha zordur” derler, gerçekten de doğru.Cerro Fitz Roy/Laguna Los Tres ve Laguna Sucia

Önce birinci kampa uğrayıp biraz dinlendik sonra da El Chalten’e doğru yola devam ettik. Diğer grubu görme şansımız olmadı. İçimden “inşallah sıkılmamışlardır” diyorum.

Milli Parkın girişine geldiğimiz de saat 17:00’yi geçmişti. Dönüş yolunda daha yeni giden insanlar gördüm ama onların teşkilatları tam ve gecelemeyi kamplardan birisinde yapıp, gün doğumu için Fitz Roy’a ulaşmaya çalışacaklar. İnternet’te kızıl renkte ve rüzgarsız bir havada Fitz Roy’un aksinin göle vurduğu fotoğraflar göreceksiniz. Bu fotoğrafı çekmeyi çok arzu ederdim. Ama olsun, bana bu kadar Fitz Roy manzarası da yetti.

Ancak otel de bizim diğer ekiple buluştuk. Onlar da çok yorulmuşlar ama muhtemelen bana kibarlıktan, hiç renk vermediler. Ama burası Patagonya.. Bunu da yapmadan tadı çıkmazdı ki! Keşke hepiniz o tepe de olabilseydiniz…

Akşam yemeği sonrası odalarımıza çekildiğimizde bir süre yorgunluktan uyuyamadık..

Yarın Viedma Buzulu üzerinde yürüyüş var… Ne ilginç bir deneyim olacak..

Gezekalın

24.04.2013 Saat 00:57

Bu slayt gösterisi için JavaScript gerekir.