Sibirya’dan, Moğolistan Steplerine Yolculuk:Listvyanka-Taltsy Müzesi-Irkutsk

IMG_6001-001

Bugün artık Baykal Gölü’ne, Sibirya’ya ve Rusya’ya veda ediyoruz. Ama bu vedamızı da dolu dolu bir gün geçirerek yapıyoruz.

IMG_5851Listvyanka’daki son günümüzde ilk gezi yerimiz St Nicholas Kilisesi. St Nicholas Kilisesi Listvyanka’nın en eski arkeolojik yeri olarak biliniyor.1846 Yapımı olan iki çan kuleli bu ahşap kilise aslında ilk olarak Angara Nehri kenarına yapılmış. Daha sonra ise Baykal Gölü kenarına taşınmış. 1957 Yılında Irkutsk Hidroelektrik Santralı yapımı ile bir kez daha taşınarak bugünkü yerine geçmiş. Ortodoks Kiliselerine giriş, bizim camilere girişimiz gibi kurallara bağlı ve çoğunda fotoğraf çekilmesine izin yok. Burası güzel bir kilise ve içeride bazı ikonaların tarihsel önemi var.

Bu slayt gösterisi için JavaScript gerekir.

 IMG_5864Kilise sonrasında Listvyanka’daki Baykal Müzesi gezimizi yaptık. Burası küçük ama çok etkilendiğimiz bir müze oldu. Burada Jeoloji, örneklenmiş Baykal Gölü yaşam örnekleri ve canlı hayvanların sergilendiği bölümler olmak üzere 3 ayrı bölüm var. Bu müzede Baykal Gölü ile ilgili son ilginç bilgileri de Oxana tamamladı. Örneğin; Suyun berraklığını ölçmek ve karşılaştırmak içi belli büyüklük ve ağırlıkta bir paranın suya bırakılıp “kaç metre derinlikte gözden kayboluyor” diye yapılan bir ölçüm varmış. Buna göre Sargasso Denizi 66.5 mt ile en berrak  sulara sahipken, ikinci sırada Baykal Gölü (40 mt) geliyormuş. Epishura Baykalskaya adlı küçük bir zooplankton suların içinde bulunan ve suyun bulanıklaşmasına neden olan bakteri ve diğer organizmalarla besleniyormuş ve Baykal Gölü’nün berraklığı ve suyun temizliği de bu minik canlıya bağlıymış. Golomyanka (küçük yağ balığı) adlı bir balığın Baykal Gölü’nün en derinine kadar dalmak ve aniden su üstüne çıkabilmek gibi bir özelliği yanında, yavrularını yumurtlamadan, canlı balık olarak doğururmuş. Bir başka ilginç bilgi ise gölün balıklarının, gölün suyunun soğukluğu nedeni ile çok yavaş büyüyor ve boylanıyor olmasıydı.

Akvaryum bölümünde Tatlı foklarını da gördük. Baykal Gölü için yapılan “Sibirya’nıın Galapagos’u tanımlaması nasıl da güzel olmuş değil mi?

Bu slayt gösterisi için JavaScript gerekir.

IMG_5933-001

Bir başka güzel aktivite ise teleferiğe binerek Chersky Taşı Gözlem Noktasına çıkmaktı. İkişer kişi olarak bindiğimiz teleferikten muhteşem bir doğa manzarası gözlüyorsunuz.

Bu slayt gösterisi için JavaScript gerekir.

Gözlem noktasından ise Baykal Gölü’nün nefis bir panoraması görülüyor Buraya adını veren Jan Stanisław Franciszek Czerski aslında Polonyalı bir bilim adamı ve kaşif. Baykal Gölü’nün haritasını yapan ilk kişi. Sibirya’da çok sayıda bilimsel çalışmaya katılmış ve yine bu araştırmalardan birinde ölmüş.

Sonrasında bu tepeden aşağıya doğru yürüdük ve yemek yiyeceğimiz restorana gittik. Yemek sonrasında ise Irkutsk’a doğru yola çıkmadan önce Şaman Kayasını fotoğraflamak için yol kenarında durduk. Bu kayanın bir öyküsü var; Söylence bu ya, Baykal’ın çok sevdiği kızı Angara, Yenisey adlı delikanlıya çılgınca aşık olur. Ona kaçmak için babası Baykal’dan su çalarak Yenisey Nehrine doğru kaçmaya başlar. Baba Baykal durumu anlar ve kızının kaçmasına engel olmak için boğazına doğru büyük bir kayayı fırlatır. Kızı Angara Nehri zorlansa da kaçar ve Yenisey Nehrine kavuşur. İşte aşağıda gördüğünüz Angara Nehri’nin, Baykal Gölü’nden tam ayrılma noktasındaki kaya, Şaman Kayası diye adlandırılıyor.

Bu slayt gösterisi için JavaScript gerekir.

IMG_6089

IMG_6087Öğle sonrasında bir başka harika yeri ziyaret ettik. Burası Taltsy Ağaçevler Açık Hava Müzesiydi. Çok geniş bir alana kurulu bu müze gezilmeden gelinmemesi gereken bir yer. Irkutsk’un 47 km Güneyinde olan bu müzede Angara Vadisinden toplanmış, tek tek sökülmüş ve yeniden bu alanda birleştirilmiş ağaç evler, çiftlikler, karakol, okul, hapishane ve kilise örnekleri var. Bratsk ve Ust-Ilimsk Baraj suları altında kalmaktan kurtarılarak bu alana taşınmış evlerin her biri birer sanat eseri. Müzeciliğin çok güzel bir örneği burası. Ağaç evlerin alt kısmı Larch (Melez çam) denen bir sert ve su geçirmez bir ağaç iken üst kısımları çam ağacından yapılırmış.

Bu slayt gösterisi için JavaScript gerekir.

OLYMPUS DIGITAL CAMERA

17. Yüzyıldan kalma ve orijinal Spaaskaya Kulesine sahip bir kalenin bir bölümü ile Kazan Meryem Ana Kilisesi buranın değerli eserleri.

Bu slayt gösterisi için JavaScript gerekir.

IMG_6156

Müzeden en son ayrılan insanlar bizlerdik. Kapatmasalar burada daha  vakit geçirebilirdik.

Bu gezi sonrasında Irkutsk’a doğru yola çıktık. Burada son akşam yemeğimizi yedik. Moğolistan’a, Ulan Bator’a uçağımız bu şehirden gece yarısı kalkacak.

Evet Sanal Gezgin arkadaşlarım,

Gezimizin Sibirya kısmı bu kadar. Yarın bambaşka bir coğrafyayı, bambaşka gelenek ve göreneklerin ülkesi Moğolistan’ı anlatmaya başlayacağım size..

Gezekalın.

Dr Ümit Kuru

27.07.2015 saat 00:28

 

Bu slayt gösterisi için JavaScript gerekir.

Sibirya’dan, Moğolistan Steplerine Yolculuk:Baykal Gölü-Bolshie Koty Köyü Gezisi

IMG_5692

Tam ekran yakalama 24.07.2015 223303Listvyanka, Irkutsk’a 70 km mesafede küçük bir yerleşim yeri. Dün trenle 10 saate yakın zamanda, geze geze, zaman zaman da duraklayarak geldiğimiz Baykal İstasyonundan feribotla Listvyanka’ya geçtik. Feribot sizi Angara Nehrinin Baykal’dan ayrıldığı yere yakın ve Listvyanka’ya 2 km mesafede küçük bir limana bırakıyor. Listvyanka’ya Irkutsk’dan araba ile 1 saatte gelebiliyorsunuz. Aslında burası Baykal Gölü’nde yapabileceğiniz günü birlik geziler için duraklama yeri.

Bu slayt gösterisi için JavaScript gerekir.

Listvyanka’da kaldığımız otelin adı Mark Hotel. Burasının odaları çok küçük. Otelde sabah kahvaltımızı yaptıktan sonra biraz yürüyüş yaptık ve bu küçük kasabayı tanımaya çalıştık. Şirin bir yer. Bir balık pazOLYMPUS DIGITAL CAMERAarı var.  ilgimizi çeken, gördüğümüz bazı evlerin bahçesinde balık tütsülemeleriydi. Sonradan adının Omul olduğunu öğrendiğimiz bir balığı çok tüketiyorlar. Sahilde de çok sayıda balık ekmek türü satış yapan küçük kulübeler vardı.

Saat 10:00 gibi otelin karşısındaki limana yanaşan iki tane sürat teknesine, 2 grup olarak bindik. Hedefimiz İrkutsk’a 90 km ve Listvyanka’ya 20 km mesafede bulunan Bolshie Koty Köyünü ve Pribaikalsky Milli Parkını gezmek. Buralara kara yolu yok ve sadece bugün yaptığımız gibi tekne ile gitmek mümkün. Buraya yöre insanının daha çok kullandığı Hidrofil adı verilen teknelerle ya da özel sürat tekneleri ile gidebiliyorsunuz.

Bu slayt gösterisi için JavaScript gerekir.

Rüzgarlı hava ve çok dalgalı bir Baykal Gölü seyahati sonrasında Bolshie Koty Köyü’ne vardık. Tekne gezisi gidişte 40 dakika kadar sürerken dönüşte daha kısa sürüyor. Bir zamanlar burada altın aranır ve soğuk sularda bacakların üşümesinden korunmak için de büyük çizmeler giyiirmiş. Bolshie Koty Rusca ” Büyük Çizme” anlamına geliyor ve bu isim de o zamanlardan takılmış. Bu köyde Irkutsk Üniversitesinin bir yaz kampı var ve öğrenciler burada yazları biyolojik yaşamı inceliyorlarmış. Pribaikalsky Milli Parkı bu statüsüne 1986 yılında kavuşmuş.

Bu slayt gösterisi için JavaScript gerekir.

Limandan kısa bir yürüyüş sonrasında hem öğle yemeği yiyeceğimiz ve hem de göle girmek için üstümüzü değiştirebileceğimiz bir küçük konaklama tesisine gittik. Daha sonra ise köyü ve gölü tepeden gören bir seyir tepesine çıktık.

IMG_5708

Yokuş çok dikti ve grup biraz dökülse de büyük çoğunluğu tepedeki seyir tepesine ulaştı. Bu mesafe gidiş dönüş 1.4 km kadar sürüyor. Yukarıdan köy ve göl manzarası nefisti.

Bu slayt gösterisi için JavaScript gerekir.

Bir süre tepeden manzaranın keyfini çıkartıp aynı yoldan köye döndük ve öğle yemeğimizi yedik. Bu küçük tesiste hem hizmet ve hem de yemekler güzeldi.

IMG_5714

Öğle sonrası yine yürüyüş yaptık. Bu sefer inişli çıkışlı ama pek de zorlamayan parkurda gidiş dönüş 3.5 km kadar yürüdük. Yeşile ve renk renk kır çiçeklerine bürünmüş doğada, uçuşan kelebeklere şahit olarak, çam ağaçları arasında çok güzel bir aktivite yapmış olduk.

Bu slayt gösterisi için JavaScript gerekir.

IMG_5770

Bıraksalar daha da yürüyebileceğimiz bir yolu istemeden de olsa yarıda kestik. Çünkü daha Baykal’ın soğuk sularına gireceğiz.. Bu nedenle yürüyüşümüze “burası son” dediğimiz bir noktada mola verip, sonrada geri dönüşe geçtik.

Bu slayt gösterisi için JavaScript gerekir.

Tesiste mayolarımızı giyip Baykal Gölü kıyısına indik. Baykal Gölü suları insanı gençleştirirmiş dediler. Biz bunu duyar da suya girmez miyiz? Girdik ama girmemizle çıkmamız bir oldu. Suyun sıcaklığı 8-9 derece olunca kulaç atmak filan benim için pek mümkün olmadı. Suya hızlıca koşup, kafayı bir daldırıp, daha hızlıca geri çıktım.

OLYMPUS DIGITAL CAMERA

  Tesise geri dönüp saat 17:00 çaylarımızı içtik ve sunulan nefis keki yedik. Köyün görmediğimiz son kısımlarını da görmek için köy içi yürüyüşe çıkıp, sonra da tekneyi beklemek üzere limana yöneldik. Burada her yer ayrı güzellikte bir yürüyüş rotası. Köyün içi çok güzel ahşap evlere sahip.

Bu slayt gösterisi için JavaScript gerekir.

Limana buluşma saatinde varmamıza rağmen teknelerin gelmesi gecikti ama bizim keyfimiz yerindeydi doğrusu.

Listvyanka’ya döndüğümüzde artık güneş batmak üzereydi. Odaları küçük, ancak teras manzarasına diyecek bir lafımız olmayan otelin terasında kahvelerimizi yudumlarken Baykal Gölü üzerinde batan güneşi izledik.

Baykal Gölü ve yaptığımız aktiviteleri rüya gibiydi. Bu yazıları yazarken bile orada tekrar olabilmeyi arzu ettim.

Gezekalın..

Dr Ümit Kuru

25.07.2015 Saat 00:12