Baharı İtalya’da Tarihin İzlerinde Yaşamak-Napoli-Capri

IMG_1240

Napoli’de kaldığımız otel, şehrin merkezinde sayılabilecek bir konumda olan Renaissance Naples Hotel Mediterraneo’ydu. Kahvaltı otelin,  bir tarafı Vezüv Yanardağı ve deniz diğer tarafı ise Castel Sant’Elmo manzaralı terasında yapıldı.1280 metre yüksekliğinde  ve Avrupa ana karasındaki son yüz yıl içinde aktivite gösteren tek aktif yanardağ olan Vezüv, düne göre daha berrak bir görüntü veriyor.

Bu slayt gösterisi için JavaScript gerekir.

IMG_1422 (1)

(Not:Yukarıdaki fotoğraf pilot olan arkadaşım Elbruz Çoşkun tarafından çekilmiştir. Vezüv’ün haşmetini çok güzel gösteren bu fotoğrafı yazımda kullanmam için veren güzel kardeşime teşekkür ederim)

Gezi ekibimiz istenen saatte kahvaltısını bitirmiş olarak otel lobisinde buluştu. Sabah erken saatte başlayacak ve 2 saat kadar sürecek olan Napoli eski şehir merkezi turumuz olacak. Bu gezi bizim programdaki ilk Dünya Kültür Mirası Listesi ziyaret yeri olacağından heyecanım bir başka.

IMG_1009

Vakit kazanmak ve daha az yorulmak amacı ile otelimize yakın Toledo metro durağına kadar yürüyüp oradan Napoli eski şehir merkezine gitmeyi daha uygun gören Anıl hanımın önderliğinde yürüyüşe başladık. Metroya binip bir durak sonra Dante İstasyonunda indik. Bu arada hemen söylemeliyim ki metronun içi çok güzel ziyaret etmenizi tavsiye ederim.

Bu slayt gösterisi için JavaScript gerekir.

Napoli eski şehir merkezi dünyadaki en büyük eski tarihi şehir merkezlerinden kabul ediliyor. Bu şehrin insanları 448 adet tarihi ve anıtsal kiliseye sahip olmaları ile övünç duyuyorlar. Bu sayı dünyanın en yüksek sayısı olarak biliniyor. MÖ 470 yılında bu bölgeye gelen Yunanlılar kurdukları bu şehire Neapolis (Yeni Şehir) adını vermişler. Neapolis zamanla Napoli olmuş.

Bu slayt gösterisi için JavaScript gerekir.

Piazza Dante’den geçip Via Port’Alba kapısından eski şehire girdik. Via Tribunali yolunu takip ederek şehrin en önemli yerlerinden olan Duomo’ya doğru yürüyüşe başladık. Sabahın erken sayılabilecek bir saatinde sokaklar boş sayılır ve bizden başka turist pek gözükmüyor. Yani şanslıyız. Aslında kalabalık zamanda bu dar sokaklarda gezmek insana eziyet olabilir.

IMG_1023

1995 Yılında UNESCO Dünya Kültür Mirası listesine giren Napoli Tarihi Şehir Merkezi’nde sokaklar hala ilk kurulduğu günkü gibi birbirini dik kesen, daracık sokaklar şeklinde duruyorlar. Tabii ki Yunan hakimiyetinde olduğu günlerden pek bir şey yok. Roma dönemine ait ise biraz daha fazla sayıda eser görebiliyorsunuz.

taralli-ricettaSağa sola baka baka San Lorenzo Maggiore ve hemen karşısındaki San Paolo Maggiore Kiliselerinin bulunduğu meydana geldik. Bu arada, Anıl’ın uyarması ile, yolda bir pastaneden Taralli adlı bir yiyeceklerinden de aldık ve denedik. İlginç bir kurabiye idi. İnsanı bayağı tok tutuyor. Sonradan öğrendiğime göre yapım aşamasında un içine beyaz şarap da katılıyormuş

San Lorenzo Maggiore Kilisesi’nin bulunduğu meydana daha sonra geri dönmek üzere Duomo’ya, Ana Katadrele, doğru yürümeye devam ettik.

IMG_1084

Napoli Duomo’su Saint Januarius ya da İtalyanların söylediği şekli ile San Gennaro’ya adanmış bir roman Katolik Katedrali. Aziz Gennaro aynı zamanda Napoli şehrinin koruyucu azizi. Bu Azize ait olduğu kabul edilen ve bir ampul içinde korunan kan pıhtısının, senenin belli günlerinde çıkartılıp sıvı hale gelmesine şahit olunurmuş. Biz bunu göremedik tabii ki.

Bu slayt gösterisi için JavaScript gerekir.

13. Yüzyılda yapımına başlanan Katedral sonradan bitirilmiş. İçeride bir bölüm tadilatdaydı. Tavan işciliği çok etkileyiciydi.

Daha sonra tekrar San Lorenzo Maggiore Kilisesi’nin bulunduğu meydana geldik. Burada yarım saatlik serbest zaman verdik. İsteyen San Lorenzo Maggiore Kilisesi’ni, isteyen bu kilisenin altında bulunan Roma kalıntılarının çok güzel restore edildiği arkeolojik alanı ve isteyen de Via San Gregorio Armeno sokağında, Pastore adlı küçük heykelciklerin satıldığı dükkanları gezdi. Tabii ki yürümek istemeyenlerimiz içinde meydandaki kafe dükkanlarından birinde kahve içmek alternatifi vardı. Bendeniz bu aktivitelerin tümünü, bir grup arkadaşla birlikte yaptı.

Bu slayt gösterisi için JavaScript gerekir.

San Lorenzo Maggiore Kilisesi altındaki Roma kalıntıları çok ilginçti. İçeri girişi 5 EUR karşılığında yapabiliyorsunuz ve bir avluyu takip ederek, merdivenlerle aşağıya iniyorsunuz. Şehrin altında bir başka canlı şehir duruyor hissini yaşayacaksınız. Bu aktiviteyi mutlaka yapın derim. Küçük bir tur olsa bile o dönem Napoli’deki Roma yaşamı hakkında bilgi veriyor.

Bu slayt gösterisi için JavaScript gerekir.

San Lorenzo Maggiore Kilisesi içine de bir baktım ama Duomo’dan sonra pek bir yavan geldi. Bunun yerine hemen karşıdaki San Paolo Maggiore Kilisesi ve  küçük heykelcikler satan dükkanların bulunduğu sokaktaki San Gregorio Armeno Kilisesi daha güzel geldi bana. Sonuncu kilise aslında Roma tapınağı üzerine inşa edilmiş ve içi çok güzel olan bir kiliseydi. Bu küçük kilisede ayin vardı, fotoğraf çekemedim ama buraya yolu düşen içini bir gezsin derim. San Paolo Maggiore Kilisesi’de aslında bir tapınak üzerine 8. yüzyılda inşa edilmiş. Onun içi daha sadeydi.

IMG_1118

imagesSan Gregorio Armeno sokağındaki dükkanları da hızlıca gezip, meydandaki toplanma yerimizde buluştuk. Dönüş yolunda da pis boğazlığımız tuttu ve bu sefer de Sfogliatelle adlı tatlı bir hamur işi yedik. İçinde ricotta peyniri var ve limonumsu bir tat da alıyorsunuz. Tavsiye ederim.

Napoli Tarihi Merkez kısmı çok güzeldi. Keşke daha uzun gezebilseydik ancak program yoğun, yollar bizi bekliyor. Kalabalıklaşmaya başlayan dar sokaklardan geçip Dante Meydanına geri döndük. Buradan da kaldığımız otele doğru yürüdük

IMG_1128

Napoli’ye veda ederek Capri Adası’na geçmek için limana geldik. Napoli-Capri Adası hızlı feribotlarla 45-50 dakika kadar sürüyor. 
IMG_1132
Capri Adası çok güzel bir görüntü ile karşılıyor insanı. Küçük Limanda valizlerimizi otele çıkaracak taşıyıcılara teslim edip kısa bir tur attık. Burası aslında mevsim dışı olmasına rağmen kalabalık. Mevsiminde yaşanan kalabalığı düşünemiyorum bile.

Bu slayt gösterisi için JavaScript gerekir.

 Daha sonra fünikülere binip otelimizin bulunduğu Capri merkeze çıktık. Hemen otelimize yerleşip şehir turuna başladık. Bu arada karında ziller çalmaya başlayınca şarküterimsi bir dükkana girip kendimize bir sandviç hazırlattık. Aklınızda olsun şarküterilerin hemen hepsinde bu türden fastfood türü yiyecekler hazırlatabilirsiniz. Doymanın en ucuz yolu bu İtalya’da. Daha sonra daracık sokaklar arasında Capri turumuza başladık.
720px-Capri_sights

Capri, Sorrentine Yarımadası açıklarında, Napoli körfezinin güneyinde kalan İtalyan adası. Roma Cumhuriyeti döneminden beri sayfiye yeri olarak kullanılmış. Marina Piccola ve Marina Grande (adanın ana limanı) adında bitişik iki limanı var. Bizim kaldığımız yer dışında araçla ulaşabileceğiniz Anacapri diğer önemli ziyaret yerlerinden.

Bu slayt gösterisi için JavaScript gerekir.

Capri’nin tertemiz ve daracık sokaklarından ve Cartusian Manastırı önünden geçip Giardini di Augusto (Augustus Bahçeleri)’ne ulaştık. Burada manzara müthişti.

IMG_1198

Bulunduğumuz mekandan seyrine daldığımız Akdenizin mavi sularının  güzelliğinden midir, yorgunluktan mıdır bilemem ama burada uzunca bir süre zaman geçirdik.

Bu bahçenin içinden başlayan ve küçük limana kadar giden çok güzel bir yol gözüküyor buradan. Burası Krupp yolu. Bu yolu inerek, küçük limana gitmeyi aklıma koymuştum ama bu mevsimde taş kopmaları olabildiğinden yol kapalıymış. Gidemedik.

Bu slayt gösterisi için JavaScript gerekir.

Daha sonra ise Capri meydana dönüp oradaki kafelerden birinde bir şeyler içip otele döndük.

Akşam ise yemek için tekrar çıktık ve Damore Capri Restorant adlı bir yerde yemek yedik. Burada yediğimiz limonlu makarnayı herkes çok beğendi. Bir de 27 EUR’ya bir şarap açtırdık. Gece ışığında Capri sokaklarını arşınlayıp otelde odalarımıza çekildik.

Bu slayt gösterisi için JavaScript gerekir.

Evet Sanal Gezgin arkadaşlarım..

Uzun bir gezi gününü anlatması da uzun sürüyor. Sabrınıza sığınıyorum

Gezekalın..

Dr Ümit Kuru

07.05.2015 Saat 01:35