• Arşivler

  • Diğer 536 aboneye katılın
  • Mart 2013 den beri

    • 276.688 ziyaretçi
  • Mart 2023
    P S Ç P C C P
     12345
    6789101112
    13141516171819
    20212223242526
    2728293031  

Arap Yarımadası’nın Ötesinde Bir Ülke: UMMAN-Muscat’dan Ras Al Jinz Kaplumbağa Rezervine Doğru (2)

Bimmah Sinkhole gezimiz sonrası Sur Şehrine doğru yola devam ettik. Yol üzerinde önce Fins Sahiline uğranacak, arkasından da, uzaktan da olsa Qalhat Antik Şehrini, dahası bu şehrin ayakta kalan tek anıtı Bibi Meryem Mozolesini fotoğraflayarak öğle yemeği için Sur yakınlarında sahilde duraklayacağız.

Fins Sahili, Bimmah Sinkhole’den 20 dakikalık mesafede olan çok güzel bir kumsal. Burası hem Maskat’a yakınlığı ve hem de sahilinin güzelliği ile yerli yabancı günübirlik yada çadır kampı yapan insanları konuk ediyor. Biz kısa bir fotoğraflama molası verip yola devam ettik.

Qalhat, bir zamanlar Umman kıyı şeridi boyunca önemli bir antik kentmiş. Bölgedeki ticaret, Umman’ın şu anki başkenti Maskat’a kaydığında, Qalhat’ın eski önemi kalmamış. Bugün uzaktan bakınca sadece Bibi Meryem’in mozolesinin ayakta olduğu antik kent daha çok kazılmayı bekliyor. Bibi Meryem anıt mezarı hakkında kesin bir bilgi yok. Zaten 5000 yıllık tarih olduğu söylenen bu topraklarda bence yeteri kadar arkeolojik çalışma da yapılmamış sanki. Bazı kaynaklar anıtın Hürmüz İmparatoru Bahaeddin Ayaz tarafından eşi Bibi Meryem için yaptırıldığını söylüyor. Ancak bizim rehber de bu konuda başka bir hikaye anlattı. Sizin anlayacağınız bu antik kent aslında keşfedilmeyi bekliyor.

Basim yemek için Sur Şehri yakınında, sahil kenarında bir restoranı seçti. Maskat’ta AVM içinde yemeğe verdiğimiz para ile kırsaldaki restoranlarda daha iyi yemeğe verdiğimiz fiyat arasında bariz fark vardı. Üç kişi ana yemek, salata için ortalama 4 OMR verdik. Porsiyonlar çok büyük geliyor.

Yemek sonrası Sur Şehri’ni güzelce gezme şansını yakaladık. İlk gittiğimiz yer asma köprünün olduğu ve Sur Şehrinin güzel panoramik fotolarını aldığımız bir yer oldu.

Al Ayjak Köprüsü ya da Khor Al Batah Köprüsünün bir ayağından solumuzdaki denizi ve sağımızdaki halici fotoğrafladık. Sağ ve sol tarafta tepelerde gözetleme kuleleri, haliç içinde klasik Umman gemileri, ileride Al Ayjah Kalesi ve deniz feneri gözüküyorlar. Bu hali ile bile zamanında ne kadar korunaklı ve önemli bir yer olduğunu anlayabiliyorsunuz.

Bu şehir Umman’ın doğu sahilinin incisi olarak kabul ediliyor. Tarihsel olarak, Sur Şehri denizciler için önemli bir varış noktası olarak biliniyor. Okyanuslarda binbir tehlikeli yolculuğun ardından Sur Şehrine varan gemiciler rahat bir nefes alır ve mallarını burada boşaltırlarmış.

Aynı zamanda birçok malın denizaşırı ülkelere götürülmeden önce toplandığı da bir limanmış. Şehir 16. yüzyılda Portekiz egemenliği altında kalmış. Ummanlı İmam Nasir ibn Murşid tarafından kurtarıldıktan sonra Hindistan ve Doğu Afrika ile ticaretin merkezi haline gelmiş. İngilizlerin köle ticaretini yasakladığı 19. yüzyılın ortalarına kadar da şehrin önemi devam etmiş. Şehir Süveyş Kanalı’nın açılmasıyla önemini kaybetmiş.

Sur’da köprüden sonra bir gemi tersanesine gittik. Umman’a özgü olan gemilere, tekne anlamında “Dhow” deniyor. Sur Şehri Basra Körfezi bölgesinin ahşap gemi yapımında ünlü şehirlerinden birisidir. Dhowlar geleneksel Arap yelkenli gemileriymiş ve Sur şehrinde eskiden çok sayıda tersane bulunurmuş. Gemilerde kullanılacak iyi kalite kereste ve halat yapımında kullanılacak Hindistan cevizi lifi için Hindistan’ın Kerala Eyaletinin Beypore kentine gidilirmiş. Gemi keresteleri birbirlerine hatalarla bağlanılırmış, çivi kullanılmazmış. İşte biz Sur şehrinde bu gemilerin hala geleneksel olarak yapılığı bir tersaneye gittik. İçeriye giriş 1 OMR/kişi başı. Gemi yapımı sembolik de olsa devam ediyor ve içeride küçük bir müze de var.

Daha sonra Sur Şehrinin simgelerinden Al Ayjak Deniz Feneri’ni görmeye gittik. Bu fenerin tarihi yüzyıllar öncesine gitse de fenerin bugünkü hali 1996 yılında yapılan yenilenme sonucu ortaya çıkmış. Sur sahili çok güzel.

Sur şehrinde son aktivitemiz Al Ayjah Kalesinin dışarıdan gezilmesi oldu. Daha sonra göreceğimiz kalelere göre daha küçük olan bir kale burası. Kalenin mimarisi sade ve bölgedeki diğer birçok kale gibi düzgün kare planlı. Civarda eskiden tüccar evleri varmış. Bu evlerin bazıları hala ayaktalar.

Bilad Sur Kalesi, kara tarafından gelebilecek olan saldırılara karşı şehri korumak için inşa edilmiş. Biz bu kaleyi gezmedik. Bu yazıyı yazarken bu kaleyi atladığımızı fark ettim. Gerçi kale olarak daha sonra göreceklerimiz yanında çok özelliği yoktu, belki kaleden şehrin başka bir açıdan panoraması için gidilebilirdi.

Bugünün son aktivitesi hem konaklama, hem de akşam sahilde kaplumbağa gözlemeye gideceğimiz Ras Al Jinz Kaplumbağa Rezerv Alanına gitmek olacak. Size biraz Umman ve kaplumbağalar hakkında bilgi vermem gerekir. Umman’ın en doğusundaki yarımada, dünyanın en önemli yeşil kaplumbağa popülasyonlarından birine ev sahipliği yapıyor. Nesli tükenme riski altında olan erişkin deniz kaplumbağaları, Ras Al Jinz’de denizden çıkıp 190 kilograma varan ağırlıklarını sürüye sürüye, yumurtalarını sahildeki kuma gömüyorlar. Bu muazzam çaba sonrası gecede 100 yumurta bırakan bir dişinin yumurtalarından sadece 1 tanesinin erişkin çağına ulaşabileceğini bilmek ne üzücü! İşte biz 1996’da koruma alanı ilan edilen Ras Al Jinz’de konaklayarak bu muazzam olaya şahit olmak istiyoruz.

Bu sahilerde başlıca deniz kaplumbağası türü yeşil deniz kaplumbağası. Ama bunun yanında Caretta türü kaplumbağalar, deri sırtlı deniz kaplumbağası, zeytin yeşili deniz kaplumbağası ve şahin gagalı deniz kaplumbağası gibi deniz kaplumbağası türleri de bu sahillerde, daha az da olsa, görülebilirmiş. Umman’daki en yoğun kaplumbağa sezonu genellikle Mayıs’tan Eylül ayına kadar sürüyor. Umman kaplumbağalarını yakalamak için en iyi zamanlar ise Temmuz ve Eylül ayları arası. Yani Şubat ayında Umman’da olarak aslında kaplumbağa yumurtlaması için mevsim dışı bir zamanda oradaydık. Yumurtlama döneminde ise gecede 100-150 kaplumbağanın yumurtlama için sahile çıktığı görülebilirmiş. Sağlıklı bir şekilde yumurtalarını sahilde kumlar içine gömen bir kaplumbağanın yumurtalarından, bebek kaplumbağaların çıkışı ise 55-60 gün sürermiş.

Gelelim bizim Ras Al Jinz kaplumbağa gözlemimize. Kaldığımız otel aslında bu rezerv alanına dahil, sahilden epey geride bir otel. Civar otellerde de konaklamayı tercih edip buraya akşam ve sabah turuna katılmaya gelen turistler vardı. Biz saat 17:00 gibi otelde olup odamıza yerleştik. Kısa bir dinlenme sonrasında otelin arkasında bulunan yürüyüş yolunu takip ederek sahili tepeden gören seyir terasına çıktık. Civarı fotoğraflayıp otele döndük.

Otelde akşam ve sabah olmak iki defa rehber eşliğinde sahile kaplumbağa gözleme aktivitesine katılabiliyorsunuz. Bunlar otelde kalanlar için ücretsiz. Kendi başınıza sahile inmeniz yasak. Gruplar halinde ve her grubun başında bir rehberle sahile iniliyor. Otelde konaklayanlar ilk gruplarda oluyor. Akşam saat 20:30-21:00 civarı başlayan turda sahilde ışık, fener kullanmak, flaşlı fotoğraf çekmek kesinlikle yasak. Tek ışık kaynağı olarak rehberin elinde olan kırmızı fener kullanılabiliyor. Biz mevsim dışı olmamıza rağmen 2 adet yumurtlamaya gelen kaplumbağa denk geldik. Şansımıza o kaplumbağa da yumurtalarını bırakmış ve kumunu örtüyordu. Güzel bir çekim yapma şansımız olamazdı ve sadece ana şahit olduk. Rehber “Grup beni burada beklesin. Ben bebek kaplumbağa aramaya gidiyorum” dedi. Sahil boyunca yaklaşık yarım saat dolaştı durdu. Yanımıza geldiğinde doğrusu pek bir şey bulduğunu düşünmemiştim ama elindeki bir yavru kaplumbağayı kumlar üzerine bırakıverdi. Bu sefer beyaz ışıklı feneri deniz yönüne doğru tutup, kaplumbağaya yol gösterdi. O minicik yaşam bir süre sonra dalgalarda kayboldu gitti. Bu yavrunun yumurtadan çıkıp yaşama şansı elde eden yüzde bir arasında olmasını dilerim…

Otelde bir de sabah saat 05:00 civarı olan sabah kaplumbağa keşfi var. Bize Şubat ayında sahilde sabah kaplumbağa görmenin çok nadir olduğu söylendi. Doğrusu biz de yorgunluktan sabah kalkmaya üşendik. Ama iphone azizliği nedeni ile kendi çektiğim yavru kaplumbağa fotoğraflarımı bilgisayara aktardığımda kaybolduğunu görünce sevgili Basim’in fotoğraflarını talep ettim. Basim sezon boyunca haftada bir kez bu tür gezilere katılınca elinde bolca arşiv fotoğrafı oluyor. Bu yazının kapak fotoğrafı sabah çekilmiş. Bunu görünce “keşke sabah da kaplumbağa gözlemeye gitseydim” diye düşündüm. Belki akşam karanlıkta çekemediğim kaplumbağa fotoğrafını sabah denize dönerken çekme şansım olabilirdi.

Yarına başka bir Umman macerası. Gezekalın..

Dr Ümit Kuru

23.02.2023