Kelebekleri çok severim…
Çok renkli ve cezbedici, bir o kadar da kırılgan ve hassas ama en çok da ilginç hayvanlardır kelebekler. Yaşam döngüleri inanılır gibi değildir. Gezilerim de, özellikle de tropikal bölgelere yaptığım gezilerimde, hep onları arar gözlerim. Hele bir de bol renkli, iri kelebeği görmüşsem, elimde makine, düşerim peşine…
Konya gezimizin bir bölümünü Selçuklu Belediyesi’nin Tropikal Kelebek Bahçesine ayırdık. Öyle az buz bir alandan bahsetmiyorum! Gezi alanı 3.500 m², toplam alanı 7.600 m² olan dev bir kompleks burası. Türkiye’nin tek, Avrupa’nın en büyük kelebek parkı.
İçerisinde çeşit çeşit tropikal bitki, küçük bir şelale, müze ve yüzlerce kelebek ve kelebeğin pupası bulunuyor. Geniş bahçesi ise ayrı bir güzellikte. Bahçesinde biz gittiğimizde rengarenk laleler vardı.
15 Tl giriş ücretini verip, içeriye girdik. Daha girişte tropikal iklimin sıcak ve nemli ortamı size merhaba diyor. Bir gezi rotası boyunca yürüyüş yolunu takip ediyorsunuz. Etraf uçuşan rengarenk kelebeklerle dolu. Hangisine bakacağınızı şaşırıyorsunuz. Hele bir de benim gibi onları fotoğraflamak için peşlerinde koşturmaya başlamışsanız, dışarıdan komik görüneceksiniz. Ama merak etmeyin! Bu konuda yalnız kalmayacaksınız. Burada hemen hemen herkes aynı şekilde kelebek peşinde koşturuyor. Şanslıysanız peşinde koştuğunuz kelebek bir yere konuyor ve fotoğraflayabiliyorsunuz.
Kelebekler pupa olarak başta Filipinler, Kenya gibi ülkelerden getiriliyormuş. Gezi yolu boyunca çok sayıda içinde kelebek pupaları dizilmiş dolaplar gördük. Kelebekler yumurta ile çoğalıyorlar. Yumurtadan çıkan larva, tırtıl olarak adlandırılıyor. Sonra bu tırtıllar, iyice beslendikten sonra, kendisine bir pupa oluşturuyor. Pupanın içerisinde başkalaşıma uğrayan tırtıllar, kelebek olarak pupadan çıkıyorlar. Ne kadar ilginç bir yaşam öyküsü değil mi? Bir formdan, başka bir forma dönüşüm oluyor.
Kozasından çıkan kelebekler hemen uçamıyorlar, çünkü kanatları açık olmuyor. Vücutlarından salgıladıkları vücut sıvısı ile kanatlar canlanıp, sonrasında uçma yeteneğini kazanıyorlar. Tropikal Kelebek Bahçesinde bir bölüm içinde, çeşitli kelebek türlerinin tüm yaşam döngüsünü gösteren küçük bir müze de var. Küçük sinema salonunda bu döngüyü anlatan bir sunum da oluyor.
Bu mekanda yaklaşık 15 farklı kelebek türü ve 98 farklı türden, 20.000’den fazla tropikal bitki sergileniyor. Böceklerde sergileniyor burada. Ama size bir sır vereyim; Böceklerle benim pek aram yoktur.
Kelebeklerin rahatça yaşayabileceği koşullara uygun biçimde tasarlanan yapı, üstten bakılınca kelebek formunda. Yapının dış kısmını kaplayan farklı ölçülerdeki 1760 cam, kelebeklerin yönlerini bulmasını sağlayan ultraviyole ışınlarını geçiriyor. Kelebekler narin canlılar oldukları için yaşadıkları ortamdaki en küçük değişiklikten bile kolayca etkileniyorlar. Bu nedenle yapay da olsa yaşam ortamlarındaki sıcaklık, nem gibi koşulların kontrol altında tutulması gerekiyor. Konya Tropikal Kelebek Bahçesinde ortam sıcaklığı devamlı olarak 280C (+20C), nem oranı ise %80 (+%5) civarında tutuluyor.
Etrafta yüzlerce kelebek uçuşuyor. Hangisine bakacağınızı ve takip edeceğinizi şaşırıyorsunuz.
Kelebekler ilginç hayvanlar; 3 çift ayağı ve 2 çift kanadı var. Ağızları, bilindik ağız değil, hortum şeklinde. Kanatlar ise aslında uçları yassılaşmış kıllardan oluşuyor. Bu kıllar üst üste kiremit şeklinde dizilip kanatları yapıyor. Kelebekler ayakları ile tat alabiliyorlar. Bir nevi ayaklarında dilleri var diyebiliriz.
Tropikal Kelebek Bahçesinin çıkışında bir de hediyelik eşya satılan bölüm var. Burada ana tema tabi ki kelebek. Kelebek motifi işlenmiş kupalar, seramikler, oyuncaklar, takvimler, T şhirtlar.. Yani aklınıza gelen her türlü hediyelik eşyalara işlenmiş kelebek motifli hediyelikleri satın alabileceğiniz bir mağaza burası. Bir de kurutulmuş, mumyalanmış kelebekler var satılık. Bunların meraklıları ve koleksiyonunu yapanların olduğunu biliyorum. İlgilerini çekebilir.
Derler ki kelebeğin ömrü bir gündür. Bakın bu külliyen yanlış bir bilgi. Kelebekler 1 yıla kadar uzun ömürlü olabiliyorlar. Hayatta kalma mücadeleleri de çok ilginç. Kral (Monark) Kelebekleri Kanada-Meksika arasındaki çok uzun mesafeli göç döngüsünü tamamlayamadan ölüyor ancak doğan yavruları döngüyü devam ettiriyor.
Ülkemizde 440’tan fazla, dünyada ise 18 binden fazla kelebek türü yaşıyormuş. Gezilerimin önemli bir bölümünü Güney Amerika ve Uzak Doğu Ülkelerine yaptım. Bu gezilere mutlaka küçük yürüyüşler koydurdum ve hem bu ülkelere özgü kelebekleri ve hem de kuşları görüp fotoğraflamaya çalıştım. Yani burada sergilenen bazı kelebekleri ben yerinde, doğasında görmüştüm. Ama burada, kendi ülkemde, yapay bir ortamda bile olsa onları etrafımda dolaşırken görmek beni çok mutlu etti.
Kelebekleri narin, çok renkli ve alımlı oldukları için mi seviyorum yoksa çoğu zaman boş bir çaba olmasına rağmen onların peşinde koşup fotoğraflama arzusu mudur beni bu canlılara çeken bilmiyorum. Ama benim size tavsiyem Konya’ya kadar gitmişseniz bu güzel mekanı ve bu güzel canlıları ziyaret etmenizdir. Ya da alın size Konya’ya gitmek için bir sebep daha; Konya Tropikal Kelebek Bahçesi…
Gezekalın…..
Dr Ümit Kuru
04.05.2018 Saat 09:58
Huriye Y.
/ Mayıs 8, 2018Cennet!
gezekalın
/ Mayıs 8, 2018En vefakar takipçimsin huriye cigim.. teşekkür ederim 🙂